Türkiye’nin ekonomik değerlerini dünyaya taşıyan ihracatçı birliklerinde art arda seçimler yapıldı. Odalar, değişen ya da değişmeyen başkanlarıyla yollarına devam ediyor. Kazananları kutluyor, ekipleriyle birlikte ülke ihracatında çıtayı biraz daha yukarı taşıyacak hamleler yapacaklarına inanıyoruz.
İhracatçılarımızın en büyük maliyet kalemini ürünlerin lojistiğinin oluşturduğu bir gerçek. Bu yönde çalışmalar yapıldığını da duyuyor ve gözlemliyoruz. Örneğin, Çelik İhracatçıları Birliği Başkanlığı’na yeniden seçilen Namık Ekinci ve yönetiminin bu yönde harika bir çalışması var. Çelik İhracatçıları, yılda 30 milyon ton demir-çelik ticaretine konu olan Tuna boyu ülkelerinde yüzde 1'lik pazar paylarını yüzde 5'e çıkarmak için depolar ve lojistik merkezler kurma kararı aldı. Satışların, Tuna Nehri kıyılarındaki ülkelerde kurulacak depolar aracılığıyla yapılmasını planlıyorlar. Böylece alıcı 2-3 ay beklemeyecek. Depo projesi tutarsa, sırada Afrika, Nijerya ve Gana olacak. Amerika’da da Mississippi Nehri kıyıları mercek altında.
Çelik İhracatçıları Birliği’ni bu vizyonel bakış açıları nedeniyle kutluyorum. Bence aynı çalışmaları diğer birlikler de yapabilir. Pazara yakın yerlerde depolar maliyetleri de düşürecek. Hatta, ben bir adım daha ileri gitmek istiyorum. Türkiye’nin ithalatı ağırlıklı olarak denizyolu; ihracat nakliyesi de karayolu hakimiyetinde gerçekleşir. Niçin bazı birlikler kendi gemileriyle taşıma yapmasın? Geminin pahalı bir yatırım olduğu gerçek. Ancak, binlerce üyeli ve milyar dolarlara varan toplam cirolarıyla hiçbir gemi, birliklerimiz için ulaşılamayacak bir yerde değil.
GRUP OLMAK, PAZARLIK GÜCÜ DE GETİRİR
Yine ihracatçı birliklerimizin çok da hayata geçirdiklerini düşünmediğim bir eksikliği anımsatacağım. ‘Birlikten Güç Doğar’ atasözümüzü çok da dikkate almıyoruz. Oysa her birinizin milyon dolarlarla ifade edilen cirolarınız var. Maliyetinizi etkileyen kalemlerde birlikte hareket ederek bu harcamalarınızı minimuma çekebilirsiniz. Örneğin, piyasaya göre daha ucuz yakıt alırsınız. Araç alımlarınız, iletişim giderleriniz vb daha birçok kalem, pazarlık gücünüzle minimum değerlere çekilebilir. Düşünsenize, bin firma; çalışanlar ve aileleriyle birlikte yüz binlerce kişiyi ifade eder. Siz, bu pazarlığı onlar adına da yapmış olacaksınız.
Yazım yanlış anlaşılmasın. Türk ekonomisinin lokomotif gücünü temsil edenlere yol göstermenin haddim olmadığını bilirim. Amacım, yalnızca hayal ettiklerimi sizlerle paylaşmaktır.
Saygılarımla.