Lojistik faaliyetlerin içinde yer alan bir iş kolunun yükleme & boşaltma operasyonu için gazeteye verdiği iş ilanında aranılan niteliklerden birisinin “yoğun iş temposunda çalışabilecek” olması dikkatimi çekti. Geçen hafta içinde yazılı ve görüntülü basında en çok konuşulan haberlerden birisi, Güneş Emir adlı dizi oyuncusunun, oynadığı dizinin yapımcısı ile olan davasının sonucuydu. Bu oyuncu, yoğun ve kötü çalışma koşulları nedeniyle rol aldığı dizideki sözleşmesini feshetmişti. Bunu üzerine; yapım şirketi, dava açmıştı ama mahkeme oyuncuyu haklı bulmuş ve Güneş Emir, davayı kazanmıştı. Aşırı iş yükü ve dinlenme zamanının az olması veya aşırı zor ve yoğun iş ortamı veya yeterli iş güvenliği ve sağlık gereksinimlerinin olmadığı çalışma ortamı, strese ve kişinin kendisini yaptığı işte mutsuz hissetmesine neden olabilir. Sonuç olarak, kişinin sunduğu hizmet veya yaptığı iş ve hizmetin kalitesi veya işin kalitesi doğrudan olumsuz yönde etkilenebilir. Tedarik zincirinin performansını etkileyebilecek birçok olumsuz unsur vardır. Şirketler, bu tür olumsuzluklara karşı önlem almaya çalışarak tedarik zincirinin olumsuz etkilenmemesini sağlamaya ve daha rekabetçi olmaya çalışmaktadır. Bu olumsuz unsurlardan birisi de insan haklarının ihlal edilmesi olabilir mi? İlanda belirtilen veya Güneş Emir’in davasındaki “yoğun iş temposunda çalışmak”, insan haklarının ihlal edilmesi midir? İnsan hakları; tüm insanların ırk, din, dil ve cinsiyet ayrımı gözetmeksizin eşit oranda sahip olduğu ve yararlanabileceği temel haklar ve özgürlüklerdir. Bu haklar; insanın “insanca” yaşaması için gerekli koşulları ifade eden en temel ahlaki değerlerdir. Sivil Haklar, Siyasi Haklar ve Kültürel Haklar ile birlikte Sosyal ve Ekonomik Haklar; örneğin, çalışma saatlerinin aşırı olması, ücret dengesinin olmaması, fazla mesai yaptırılması ve ödenmemesi, zorla çalıştırılması, çocuk yaşta personel çalıştırılma, iş güvenliği eksikliği, insan sağlığını etkileyen çalışma ortamının olması, çevre kirliliğine neden olunması, cinsiyet ayrımı yapılması, kişinin her türlü işi ve her zaman yapacak olmasına yönelik açık uçlu kontratlar yaptırılması. . . İnsan Hakları kapsamındadır. Şirketlerin tedarik zincirini olumsuz etkileyebilecek insan hakları ihlalleri nedir? Özellikle; Sosyal ve Ekonomik Haklara yönelik ihlaller, tedarik zinciri içindeki faaliyetlerin her aşamasında görülebilir ve tedarik zincirini olumsuz etkileyebilir. Örneğin; bir tedarikçinizin iş güvenliği olmadığı için yangında veya yeterli özelliklere sahip olmayan binanın çökmesi sonucu 100 işçinin ölmesi, bir tedarikçinizin daha ucuz maliyet için çocuk personel çalıştırması, tedarikçinizin çalışma süreleri ile ilgili yasal kurallar uymaması ve fazla mesai ödememesi, tedarikçinizin özellikle yasal olmayan yollarla ülkesine giren kişileri köle gibi çalıştırması, tedarikçinizin faaliyetleri nedeniyle çevrenin kirlenmesi, tedarikçinin tesislerinde yeterli sağlıklı ortamının olmaması nedeniyle iş hastalıklarının görülmesi ve çalışanların ölmesi veya hastalanması… tedarik zincirinizi nasıl etkiler? İnsan hakları ihlalleri, şirketlerin tedarik zincirini ve daha önemlisi şirketi, nasıl etkiler? İnsan hakları ihlallerinin sonuçları, hem şirket hem de tedarik zincirinde sadece maddi olmayacağı gibi şirketin imajını ve ününü olumsuz etkileyebilir. İnsan haklarının tedarik zincirini olumsuz etkilememesi için neler yapılmalıdır? Şirketler, insan hakları ihlallerinin tedarik zincirinin performansını olumsuz etkilememesi için önlemler almalıdır. Bunun için; tedarik zincirindeki insan haklarına yönelik politikalar geliştirilmeli ve tedarik zinciri üyelerinin (mal ve hizmet tedarikçileri) insan haklarına yönelik uygulamalar yapması istenmeli ve bu tedarikçilerin uygulamaları denetlenmelidir. Tedarik zincirinin önemli bir parçası olan lojistikte de insan hakları ihlalleri var mıdır? Bu ihlallerin etkisi ne olabilir? Tedarik zinciri ve lojistik performansı, sadece operasyonel yetersizlikler, taraflar arasındaki iletişim eksikliği, teknolojinin doğru kullanılmaması vs. gibi unsurlardan olumsuz etkilenmez. İnsan hakları ihlalleri de olumsuz etkiler. Dünyanın en önemli ekonomik gücü olan ülkeler arasına giren Türkiye'nin şirketleri, artık sadece Türkiye'de değil uluslararası alanda faaliyetler yapmakta ve uluslararası tedarik zinciri içinde çalışmaktadır. Türk şirketleri, sadece Türkiye'de değil bu uluslararası tedarik zincirleri içindeki insan hakları ihlallerine dikkat etmelidir. Hem rekabetçi olabilmek hem de marka imajlarını koruyabilmek için .... Saygılarımla, Oruç KAYA