Yeni İpek Yolu ile ilgili akıllardaki soru işaretleri güncelliğini koruyor. Narenciye Tanıtım Grubu (NTG) Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Hamdi Gürdoğan, Kazakistan’ın Almatı kentinde gerçekleştirilen tanıtım etkinliğinde Kazak işadamları ile bir araya geldi.
Gürdoğan: Çin, Türkiye'yi by-pass etme peşinde
Narenciye Tanıtım Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Gürdoğan, burada yaptığı konuşmada, “Çin, Gürcistan üzerinden Karadeniz’i geçerek, Güney’de de Kıbrıs Rum kesimini kullanarak Türkiye’yi by-pass etmeye çalışıyor” dedi. Hamdi Gürdoğan ayrıca, Kazakistan ile ortak Ro-Ro ve tren hattı kurarak ve Kazakistan’ı üs yaparak Türkiye’nin atak yapabileceğini söyledi. Asya’nın yükselen ekonomisinin tarihi İpek Yolu’nu yeniden gündeme getirmesinin ardından başlayan tartışmalar yeni bir boyut kazandı. Hamdi Gürdoğan, Çin’in Asya’yı Avrupa’ya bağlayan iki yeni hat üzerinde çalıştığını, her iki hatta da Türkiye’nin by-pass edildiğini söyledi.
Türkiye, her iki hatta da by-pass ediliyor
Hattın birinin Kazakistan üzerinden Gürcistan’a çıktığını oradan da Karadeniz üzerinden Avrupa’ya uzandığını belirten Gürdoğan, ikinci hattın da Güney Kıbrıs kullanılarak Akdeniz’den geçirileceğini ve Türkiye’nin her iki hatta da bulunmadığını kaydetti. Ahmet Hamdi Gürdoğan, Çin’in yeni İpek Yolu Projesi’ni finanse ettiğini ve bu projeden Türkiye’nin habersiz olduğunu öne sürdü. Gürdoğan, şunları söyledi: “Çin, Gürcistan’ın batısında bulunan Anaklia’ya Türkiye’deki bütün limanların iki katı kapasitesine sahip bir liman yapıyor. Bu limana tren yolu ile gelip, Karadeniz’den deniz yolu ile devam ederek Avrupa pazarlarına ulaşmayı hedefliyor. Böylece ürün teslim süresini 10 güne düşürecek. Gürcistan’daki Anaklia limanı ile Romanya’nın Köstence limanı arasına trenferi ve Ro-Ro hattı kurarak Türkiye'yi by-pass edecekler.” Türkiye’nin yeni İpek Yolu’nda yer almadığını belirten Hamdi Gürdoğan, “Bizim buradaki pazarda olabilmemiz için var olan tren yolunu ve Hazar havzasını kullanmamız gerekiyor” diye konuştu. Çin'in Güney Kıbrıs’a da liman yaptığına işaret eden Gürdoğan, “Türkiye iki taraftan by-pass ediliyor” ifadesini kullandı.
Kazakistan’ı üs olarak kullanabiliriz
Türkiye ile Kazakistan’ın; sosyal, siyasi ve kültürel başta olmak üzere birçok açıdan çok yakın olduğunu dile getiren Gürdoğan, "Avrupa’ya alternatif yaratmak için buradaki pazarlarda konumlanmamız lazım. Kazakistan’ın petrol rafinerisi konusunda önemli eksikleri var. Türkiye burada neden rafineri kuramasın? Kurulacak rafineriden Türkiye’nin petrol ihtiyacının çoğu neden karşılanmasın? Türkiye burada rafineri kurabilir ve hatta barter ticareti yapabiliriz” şeklinde konuştu. Orta Asya’daki Türk cumhuriyetlerinde Türk mallarının kalite ve fiyat açısından tercih edilmesine rağmen, ulaşımda yaşanan sorunlar nedeniyle bu pazarlara yeterince giremediklerini anlatan Gürdoğan “Türkiye, Kazakistan'ı üs olarak kullanıp bu pazarı AB ye alternatif olarak kullanmalı. Acilen uykudan uyanmalıyız” dedi.
Kazakistan'a 100 bin ton narenciye
Türk narenciyesinin Çin narenciyesinden hem ucuz hem kaliteli olduğunu belirten Gürdoğan, Çin’in harita üzerinde Kazakistan’a daha yakın görünmesine rağmen, üretim merkezlerinin Kazakistan’a uzaklığının 4 bin 500 kilometre olduğuna dikkat çekerek “Türkiye’nin Kazakistan’a uzaklığı 3 bin 500 kilometre. Biz daha yakınız. Ancak bunu kullanamıyoruz. Türkiye-Kazakistan hükümetlerinin bu bağlamda işbirliği ve ticaret merkezleri kurmasının kaçınılmaz olduğunu düşünüyoruz” yorumunu yaptı. Kazakistan’ın lojistik üs olmasının bütün sektörlere katkı sağlayacağını belirten Gürdoğan, bölgenin Türkiye'nin gelecek planlarına dahil edilmesi gerektiğini söyledi. Gürdoğan, “Türkiye-Kazakistan Lojistik Master Planı, devletlerarası ilişkiler neticesinde acilen yapılmalı. İki ülke ticaretinde uyuyan devi uyandırmalıyız. Kazakistan’a bugün yıllık 3 bin 500 ton narenciye satıyoruz. Bunu yıllık 100 bin tona çıkarabiliriz” şeklinde konuştu.
Dünya
LOJİPORT