Liman İş Sendikası İskenderun Şube Başkanı Hüseyin Gonca, yaptığı açıklamada, liman sahasının 240 bin metrekaresinin resmi olarak sahipsiz olduğuna ve bunun özelleştirme şartnamesinde bulunmadığına dikkat çekerek, ihalenin iptal olması ihtimalinin çok yüksek olduğunu söyledi. Özelleştirme ihalesini kazanan Limak'ın limanı sıfır çalışanla devralma çabası sebebiyle 2010 yılının 10. ayında konuyu mahkemeye götürdüklerini hatırlatan Gonca, "İhaleyi kazanan firma ile işimiz yok. Gelen kim olursa olsun İskenderun'un insanına sahip çıksın, iş imkanı sağlasın, işçilere sendika hakkı tanınsın" dedi.
Esnafıyla, vatandaşıyla herkesin limandan üst düzey bir beklentisi olduğunu, ilçeye ekonomik canlılığın gelmesi noktasında heyecanlı bekleyiş yaşandığını belirten Gonca, "Biz bu sürecin en kısa zamanda tamamlanmasını istiyoruz. Biz şu an istesek yetkili firmanın etüt çalışması yapan elemanlarını limana dahi sokmayız, elimizde bu yetki var. Önümüzdeki hafta Limak firmasının üst düzey bir yetkilisi gelecek. İnşallah İskenderun'un da, bizim de beklentimiz bizleri muhatap kabul etmesi. Ederse biz de bu süreci bir an önce durdururuz, böyle bir yetkimiz var. Yoksa bu şekilde devam ederse, bu işin Yargıtay boyutu var. Şu an Danıştay 13. mahkemede dava görülüyor. Limanın değer tespitinde uçurum gibi farklar var" diye konuştu.
Davaya esas olan itiraz konuları hakkında da bilgi veren Sendika Başkanı Gonca, şöyle devam etti:
"Bizim açtığımız davada itiraz ettiğimiz konulardan biri, limanın değer tespitidir. Bizim tespitlerimize göre İskenderun Limanı'nın bir yıllık değer tespiti 1 milyar dolar ama Limak 36 yıllığına 372 milyon dolara alıyor. Nasıl bir hesaplama yapılmış, bunu anlamak mümkün değildir. Yıllık değeri bir, bir buçuk milyar dolar olarak hesaplanacak olursa bunu 36 ile çarparsanız 40 milyar dolara yakın bir para yapar, 372 milyon dolar çok komik bir rakam."
"İSKENDERUN LİMANI'NIN 240 BİN METREKARESİ SAHİPSİZ"
Hüseyin Gonca, İskenderun Limanı'nın özelleştirilmesinin iptali için açtıkları davada itiraz ettikleri bir diğer konunun ise limanın 240 bin metrekaresinin sahipsiz olması olduğuna dikkat çekti. Gonca şunları kaydetti:
"İkinci itiraz ettiğimiz konu ise devlet 950 bin metrekareyi kiraya vermiş ancak 240 bin metrekaresi devletin de değil, sahibi de belli değil. Resmi bir işgal var limanda. Bu öyle bir durum ki limanla deniz arasında krom sahası olarak tabir ettiğimiz alanın sahibi yok. Biz bunu parsel parsel çıkarttık ve dava dosyasına ekledik. Özetle böylesine acemice bir şartname ile çıkıldığı için bu işin geri dönme ihtimali yüzde 90. Danıştay 13. Daire'de 10 aydan bu yana dava devam ediyor, nisan ayı sonunda bir dava daha açtık. Daha önemli bir konu var. Demir çelikten Arsuz tarafına kadar olan bir tekel sahası var. Römorkör sahası deniyor. Bu da özelleştirme kapsamında devredilmek zorunda. Ancak şartnamede yok. Limak daha gelmeden yılda bir milyon dolar gelir hak ediyor. Devlet limanı devrettiği an Limak limana girmeden sadece römork sahasından yılda 1 milyon dolar kazanacak. İskenderun'daki bazı firmalar da bastırıyor römork sahası tekrar kendilerine verilsin diye. Şu an tamamıyla belirsizlik hakim. İstediğimiz iki şartı kabul etsinler, davayı geri çekelim. Yoksa özelleştirmenin bir kez daha iptal olması çok yüksek bir ihtimal. Biz İskenderunlunun limanda sendikalı olarak çalıştırılmasını istiyoruz, kötü bir şey istemiyoruz."
LOJİPORT