ARLOD’un 7’inci Genel Kurulu’nda “Sektörde kalifiye şoför eksikliği var!” vurgusu gündeme gelmiş. Kalifiye; Türk Dil Kurumu’na göre “bir şeyi yapabilme niteliğini ve ustalığını kazanmış olan, nitelikli, vasıflı ve kaliteli” anlamına geliyor. Sanırım bu, sadece ARLOD üyelerine has bir sorun değildir? Öz mal araç filosu olan bütün nakliye ve lojistik firmaları, aynı sorunu yaşıyor olabilir. Herkes, iyi ve kalifiye eleman istiyor! Herkes, iyi ve kalifiye şoför istiyor ! İyi ve kalifiye şoför ne demek? İyi ve kaliteli şoför, farklı bakış açılarına göre değişebilir. Aracını iyi kullanan mı? Aracını hızlı kullanan mı? Aracına iyi bakan mı? Aracını güvenli kullanan mı? Trafik sicili iyi olan mı? Trafik kurallarına ve diğer yasal kurallara uyan mı? Malı zamanında ve hasarsız teslim eden mi? Aracın maliyetlerini, kendi aracı gibi düşünen mi? Çocuklarının doğum gününü kaçırmayan mı? Şirketin müşterisine iyi davranan mı? Müşterinin önemini bilen mi? Yaptığı işin önemi bilen mi? Taşıdığı emanetin önemini bilen mi? Diğer şoförlere yolda saygılı olan mı? Yoksa; “Halkalı Gümrüğü saat 02:00 suları, Gümrükten çıkış yapıyorum. Oradan birini işaret ettiler “götürür müsün” diye. Yolda yarenlik edecek biri oldu mu, zaman nasıl geçer anlamazsın. Aldım yolcuyu, çıktık yola. Havadan sudan sohbettik ettik bir süre…” diye bir dergiye yol macerasını anlatan şoför şoför mü? Yoksa; 03 Ağustos 2011’li “Eğitim Şart” yazımda bahse konu olan SOL AYAĞINI camdan dışarıya çıkarmış şekilde aracını 90 km hızla kullanan şoför mü? Manpower Group tarafından 39 ülkede 39, 641 işveren firma ile yapılan telefon görüşmeler, sonucunda hazırlanan “Talent Shortage Survey – 2011” çalışmasına göre “işverenlerin % 34’ü yeterli yetenek, bilgi ve kabiliyet eksikliği nedeniyle aradıkları pozisyonun bulmakta zorluk çekiyor”. Bu oran, 2007’de % 41, 2008’de % 31,2009’da % 30 ve 2010’da % 31 olarak gerçekleşmiş. ** İsteyene bu raporu gönderebilirim. Bu rapora göre kriz zamanında eleman çıkartan şirketler, bunların yerine yenisini bulmakta ve koymakta zorluk yaşamaya başlamış. Bu rapora göre Japonya, % 80 ile en çok zorluk yaşanan ülke görülüyor. Japonya’yı; Hindistan, Brezilya, Avustralya, Tayvan, Romanya, A.B.D, Arjantin ve %48 ile 9’uncu sıradaki Türkiye izliyor. Bu araştırmada; aralarında Türkiye’nin de bulunduğu EMEA Bölgesi’ndeki 18,138 işveren firma ile yapılan telefon görüşmeleri sonrası “işverenlerin doldurmakta zorluk yaşadıkları 10 pozisyondan birisinin de “şoför” pozisyonu olduğu belirtiliyor. Manpower, bu çağı “İnsan Çağı” olarak nitelendiriyor. Ben de buna katılıyorum. Öte yandan; biz, “bu sorunu görmüyor veya göz ardı ediyoruz” diye düşünüyorum. Her gün bir şehre bir lojistik merkez yapılması gündeme geliyor. Her gün ulaştırmanın somut alt yapısı ile ilgili fikirler ortaya atılıyor. Ama, bana göre en önemli gereksinim olan “insan alt yapısı özellikle sahada çalışan insan kaynağı” konuşulmuyor. Ya da ben böyle düşünüyorum. Hatalıysam özür dilerim. Son bir not. Truckload Carries Association & ACS tarafından düzenlenen “Recruitment & Retention - 2012” konferansında “Şoförler İşten Niçin Ayrılıyor” konusunda sunuş yapan Rim Yurkus (Strategic Programs Inc.), “işe yeni başlayan veya işe yeni alınan şoförlerin % 40’ı, şirkette kısa veya uzun süre kalıp kalmama kararını ilk 72 saatte verdiklerini” söyledi. İyi ve kaliteli şoförü bulup kaybetmemekte önemli. Saygılarımla,