Sınır kapılarındaki uzun beklemeler pazar kaybettiriyor. Avrupa’ya taşıma yapan uluslararası nakliye firmaları, son dönemde Kapıkule Sınır Kapısı’nda bekleme süresinin 3 güne kadar çıkması nedeniyle büyük sıkıntı yaşıyor. Avrupa’ya ihraç edilen gıda ürünlerinin ancak 9 günde boşaltılabildiğini, bu nedenle pazar kaybı yaşadıklarını belirten MTSO Uluslararası Yük ve Eşya Taşımacılığı Meslek Komitesi Başkanı Hasan Büyük, yüzde 30’a varan iş kayıpları yaşadıklarını söyledi.
Bozulabilir gıdada sorun yaşıyoruz
Mersin’den Avrupa’ya taşıma yapan uluslararası nakliye firmaları Kapıkule Sınır Kapısı’ndaki uzun bekleme sürelerinden şikayetçi. Özellikle bozulabilir gıda ürünlerinde sorun yaşadıklarına dikkat çeken Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 20 No’lu Uluslararası Yük ve Eşya Taşımacılığı Meslek Komitesi Başkanı Hasan Büyük, uzun bekleyişlerin bir an önce sona ermesini istedi. Taşımacılık sektörünün yaşadığı sorunlarla ilgili açıklama yapan Hasan Büyük, Ortadoğu’ya açılan Habur Sınır Kapısı’nın ardından, son günlerde Avrupa taşımalarında da bekleme sürelerinin arttığını kaydetti. Özellikle Bulgaristan ve Romanya’ya geçişlerde zorlanmaya başladıklarını bildiren Büyük, bu bölgelerde işlemlerin çok yavaş ilerlediğini ve kontrollerin arttığını dile getirdi. Avrupa’ya çalışan şoförlerin çalışma ve dinlenme saatlerinin kurala bağlandığını anımsatan Büyük, “Kapılardaki belge kontrolleri sırasında yaşanan uzun bekleme süreleri çalıştıkları saat diliminde gösterilmesi nedeniyle kapıyı geçmeyi başarmış olsalar dahi dinlenme saatlerinin başladığı gerekçesiyle ya geçişlere izin verilmiyor ya da çok yüksek rakamlarla cezalar kesiliyor. Bu durum önemli bir sorun oluşturmaya başladı” dedi.
“Pazar kaybediyoruz”
Son dönemlerde kontrollerde Almanya ve Macaristan’ın çok daha titiz davranmaya başladığına işaret eden Büyük, “Bu durum bizim kadar ihracatçı açısından da olumsuz sonuçlar doğuruyor. Teslimat sürelerinde sıkıntı yaşanıyor. Türkiye’ye gelen paralar aksıyor. Ağırlıklı olarak gıda ürünü taşınması nedeniyle her ne kadar frigolu araçlarla taşıma yapılsa da ürünlerin raf ömrünü olumsuz etkiliyor. Navlunlar artıyor. Gelen yüksek cezalarla karlılıklar daha da azalıyor. Üstelik en kötü olan taraf da bu yaşanan sıkıntılar nedeniyle pazarımız İspanya, Yunanistan, Hollanda gibi diğer ülkelere kayıyor. Avrupalı lojistik firmaları öne çıkarken biz pazar kaybediyoruz. Acil olarak bu sorunun önüne geçilmeli” diye konuştu.
“Boşaltma süremiz 9 güne yükseldi. Yüzde 30’a varan iş kayıpları yaşıyoruz”
Bu sıkıntıları son 2-3 aydır yaşamaya başladıklarını ifade eden Büyük, geçmişte Avrupa’ya gönderdikleri ürünleri 5 günde boşaltabilmelerine rağmen son dönemlerde bu sürenin 9 güne yükseldiğini, bu nedenle de yüzde 30’a varan iş kayıpları yaşadıklarını vurguladı. Avrupa’nın yanı sıra benzer sıkıntıları zaman zaman Türki Cumhuriyetler ile de yaşadıklarını kaydeden Büyük, özellikle Özbekistan dozvolalarının yeterli gelmediğini anlattı. Kendi firmalarını korumak adına Türkiye’nin kotasını artırmadıklarını ifade eden Büyük, bu bölgeye yapılan taşımalarda da sıkıntı yaşandığının altını çizdi.
“C-2 Belgesi alma şartı yeniden düzenlenmeli”
Sektörün bir başka sıkıntıyı da C-2 belgelerinde yaşandığını aktaran Büyük, Avrupa taşımaları için bu belgeyi almanın zorunlu olduğunu anımsattı. Gerekli standartları yakalamak ve bu belgeleri alabilmek için araç başına 80 bin TL gibi yüksek rakamlarla ödemeler yaptıklarını belirten Büyük, ancak C-2 Belgesi alınabilmesi için firmalara 12 araç şartı getirildiğine dikkat çekerek, “Bir firma eğer 12 aracı yoksa bu belgenin sahibi de olamıyor. Yurtdışı taşıma yapmamızın yanı sıra zaman zaman yurt içinde de çeşitli taşıma ihalelerine giriyoruz. Biz gerekli belgeleri alabilmek adına ciddi harcamalar yaptığımız ve maliyetlerimiz arttığı için bu ihalelerde rekabetçi fiyatlar veremiyoruz. Çünkü hiçbir aracı olmayan komisyoncu firmalar ya da 1-2 araç sahibi olan firmalar da aynı ihaleye giriyor ve oldukça düşük rakamlar verebiliyor. Bu uygulama bizim yurt içinde iş alabilmemizi sıkıntıya sokuyor” ifadelerini kullandı. Yurt dışında bir aracı bulunan bir firmanın dahi C-2 Belgesi alabildiğini söyleyen Büyük, Türkiye’de de tonajın düşürülmesini istediklerini dile getirdi.
“Kar lastiği uygulaması gözden geçirilmeli”
Yüksek sigorta primlerinden ve kar lastiği uygulamasından da yakınan Büyük, zorunlu trafik sigorta primlerinin yüksek olması nedeniyle sektör temsilcilerinin zorlandığını ifade eden Büyük, bir diğer sıkıntıyı da kar lastiklerinde yaşadıklarını dile getirdi. Kar lastiklerine getirilen zorunluluktan şikayetçi olan Büyük, Türkiye’nin lastikte dışa bağımlı olduğuna ve dövizin artma eğiliminde olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi: “Kar lastiği zorunluluğu altında araçlarımıza sıfır lastik takmak durumunda kalıyoruz. Bir araçta 18 adet lastik olduğu düşünülecek olursa ne denli büyük bir külfet altına girdiğimiz de anlaşılacaktır. Oysaki birçok arkadaşımız bir yıl boyunca 18 lastiğin masrafını dahi çıkarmakta zorlanıyor. Bunun yerine zincir takılma zorunlu olmalı ve zincir denetimleri artırılmalı.” Türkiye’nin 2023 yılı hedefleri olduğunu aktaran Büyük, bu ihracat hedeflerine ulaşabilmenin yolunun ise lojistik maliyetleri düşürüp rekabetçi yapıyı güçlendirmekten geçtiğini sözlerine ekledi.
İHA
LOJİPORT