Türkiye genelinde eğitim veren; Tedarik Zinciri Yönetimi, Lojistik ve Uluslararası Ticaret bölümlerinde okuyan öğrenci arkadaşlarım ile devamlı iletişim halindeyim. Elimden geldiğince, vakit buldukça onlar ile görüşmeler yapıyoruz. Sorularına ve yardım taleplerine naçizane cevap vermeye çalışıyorum. Sıkıntılarını dinliyor, onlar ile istişareler yapıyor, bir çözüm yolu bulmak adına konuşuyoruz. Bu bağlamda, bizzat mentörlüğünü yaptığım 6 tane öğrenci arkadaşım var.
Şunu gördüm ki bu arkadaşlarımız gerçekten lojistik öğrenmek istiyor. Gayret gösteriyor. Lojistik kulüpleri kurup ellerinden geldiğince öğrenme ve pratik odaklı aksiyonlar içine giriyorlar. Kimi zaman kendi ceplerinden paralar ödeyerek geziler düzenliyor, derslerde öğrendikleri teorik bilgileri pratik anlamda gözlemliyorlar.
Bazı üniversitelerimizin maddi anlamda problemleri yok. Sponsor destekli veya üniversite yönetimin destekleri ile ciddi anlamda öğrenme odaklı çalışmalar yapabiliyorlar.
Peki ya yapamayanlar? Sponsor bulamayanlar? Maddi destek alamayanlar? Onlar ne olacak?
Üniversite yönetimlerinin özellikle pratik anlamda öğretinin arttırılmasın yönelik ivedi çalışmalar yapması gerekmekte. Bu sadece lojistik anlamda değil, pratiğin ihtiyaç duyulduğu tüm bölümlerde olmalı. Daha önce yazdığım bir yazımda “lojistik öğrencilerine daha çok pratik yapma hakkı tanınmalı” diyerek aslında onları mezun olduklarında sektöre hazır olmaları noktasında tecrübe kazandırılması konusunu ele almıştım.
Mesela üniversiteler, daha önce Prof. Dr. Okan Tuna hocamızın öncülüğünü yaptığı “Lojistik Laboratuvarları” daha geniş kapsamda mutlaka kurmalıdırlar.
Nasıl mı olmalı? İşte aklımda ki “Lojistik Laboratuvar”
Bir kere 50-100 m2’lik alanlarda oyuncaklar ile yapılacak bir çalışmadan bahsetmiyorum. Bizzat bir depo kurulsun istiyorum. Gerçek malzemeler kullanılsın. En az 500 m2’lik bir alana, raflama yapılsın. Rotasyonlar atansın. Değişik ürünler bizzat depolansın. Bunlar tuğla, hurda eşyalar vb. olabilir. Depo mutlaka rampalı ve liftli olsun. Depo içinde; forklift, reach truck, transpalet, el terminali, katma değerli işlemler için tüm teçhizat bulunsun. Hurda türünde sayılabilecek bir kamyon ve Tır bile alınabilir. Bu araçlar ile paletli veya dökme yükleme, indirme işlemleri için pratik yapılabilir. Sevk irsaliyesi düzenleme, fatura kesme işlemleri yapılabilir. Bu deponun içine demiryolu pratiği için küçük bir ray bile döşenebilir. Küçük bir havuz yapılarak, deniz yolu yükleme, indirme işlemleri, gümrükleme, havayolu lojistiği tiyatral olarak oynanabilir. Bu depolarda, tüm lojistik depolarda çıkarılabilecek operasyonel problemler yaratılıp, öğrenci arkadaşların çözüm yolları bulmaları adına vaka örnekleri oluşturabilir. Yüzlerce vaka yapılabilir bu depolarda. Öğrencilerin, başkalarının vakalarını değil, bizzat kendi vakalarını çözmeleri sağlanabilir. Yani kısacası bir lojistik şirketinin yaptığı tüm işler bir üniversitenin kampüsü içinde kurulacak bir Lojistik Laboratuvar da uygulanarak, öğrenilebilir. Hatta lojistik öğrenciler dersleri anfilerde değil, bizzat bu laboratuvarların içinde almalı. O ambiyans öğrencilerde ki öğrenme azmini eminim çok arttıracaktır. İnsanlar okuduklarının %10’unu duyduklarının, %20’sini,gördüklerinin %30’unu hatırlar, lakin bizzat yaptıklarının ve konuştuklarının %90’nını öğrenir.
Bu bir Ütopya değil! Aslında yapılması gerekli ve şuanda Dünya’da örnekleri olan bir süreçtir. Her yıl binlerce lojistik öğrencisi mezun oluyor. Bu öğrenciler bir lojistik şirketine veya firmalara iş için müracaat ediyorlar. Onlara sorulan; “Tecrübeniz Var mı?” sorusuna işte bu laboratuvar sayesinde “evet var” diyebilecekler.
Tabi burada konu yine dönüp dolaşıp, böyle bir laboratuvar için oluşacak maliyete gelecektir. Vakıf üniversiteleri için böyle bir yapı oluşturmanın mali açıdan bir problem oluşturacağını zannetmiyorum. Çünkü böyle bir yapı oluşturmak vakıf üniversitelerine artı öğrenci olarak mutlaka geri dönecektir. Lakin devlet üniversitelerinde bu şekilde bir yapı kurmak zor ama imkânsız değil!
Bu şekilde kurulacak bir laboratuvarda kullanacağınız tüm ürünler ikinci el olabilir. Kaba bir hesapla, bu şekilde bir laboratuvar 250.000 TL’ye kurulabilir. Birbirine yakın illerde bulunan üniversiteler böyle bir laboratuvarı ortaklaşa kurup öğrencilerin istifadesine sunabilirler. Bu şekilde yapım maliyetleri de yarı yarıya düşer. (Yalova-Bursa, İstanbul- Kocaeli ) vb.
Bu işin amortismanı, bilinçli, işinin ehli öğrenci arkadaşlarımızın yetişmesidir. Bu da zaten tüm eğitimcilerin ve üniversitelerin asıl amacıdır.
Bundan 50 yıl sonra tedarik zinciri boyut değiştirecek yeni kavramlar ve roller üstlenecek. Lojistik artık yeryüzünde değil belki de uzayda da yapılacak. Uzayda depolar kurulacak, yeryüzü, uzay arası lojistik taşımacılık yapılacak. Teslimatlar kısalacak, dakikalara hatta saniyelere inecek. Tedarik Zinciri Yönetiminin bir üst versiyonu bakalım ne olacak?
Bu bağlamda bizim geri kalmamamız için devlet destekli ciddi yatırımlara şimdiden hız vermemiz gerekiyor. Bunun ilk adımı eğitim olmalı. Çünkü öyle bir gün gelecek ki, her alanda en iyi lojistiği yapabilen devletlerin ekonomileri, en büyük olacak.
Hadi hayırlısı…