Kar marjları değil kalite düştü…

Lojistik sektöründeki kar marjının düştüğü tartışmalarına açıklık getiren Upitrans Yönetim Kurulu Başkanı Halit Özyurt, sektördeki büyük firmaların rekabet şanslarını düşürdüğünü söylüyor.

Özellikle yurtdışı ağırlıklı proje taşımacılığı yapan Upitrans, sektördeki durağanlığa rağmen cirosunu artırarak 2016 yılını tamamlıyor. Bir önceki yıla göre karlılıklarının yükseldiğini söyleyen Upitrans Yönetim Kurulu Başkanı Halit Özyurt, “Biz, 2016 yılında 2015 yılında yaptığımızdan daha fazla ciro yapmak üzereyiz. 2016 yılı 9. ay verilerimiz şu anda 2015 yılını yakalamak üzere. Bölgemizdeki tüm olumsuzluklara rağmen ciroyu yükseltmek kolay bir iş olmasa gerek. Avrupa’nın en genç nüfusuna sahip ülkemizde lojistik sektörünün en genç kadroları ile yönetilen ve proje-gabarı dışı taşımada bir önceki yıla göre cirosunu artırmak tamamen genç kadronun gayret ve dinamizmi ile ülkemizi yönetenlere ve  şirket büyüklerine olan güvenlerinin bir eseridir” diyor. 

Düşen nakliye fiyatları sektöre darbe vuruyor

Büyük firmaların nakliye fiyatlarını düşürdüğünü ve bu durumun sektöre vurulmuş bir darbe olduğunu söyleyen Upitrans Genel Müdürü Halit Özyurt, “Motorin fiyatlarının ve geçiş ücretlerinin artması halinde firmalarını bir batağa sürüklediklerinin farkında değiller” diyor.

Sektördeki durgunluğa rağmen Upitrans cirosunu artırdı

Özellikle yurtdışı ağırlıklı proje taşımacılığı yapan Upitrans, sektördeki durağanlığa rağmen cirosunu artırarak 2016 yılını tamamlıyor. Bir önceki yıla göre karlılıklarının yükseldiğini söyleyen Upitrans Genel Müdürü Halit Özyurt, “Biz, 2016 yılında, 2015 yılından yaptığımız cirodan daha fazla ciro yaptık. Tüm dünyadaki olumsuzluklara rağmen ciroyu yükseltmek kolay bir iş olmasa gerek. Tabi ki bizim de müşteri sayımız azaldı ama ciromuzu artırmayı bildik. Firma olarak 2015 yılı sonu 2016 yılı başı ciddi bir yatırım yaptık. 40 adet Man firmasından yeni çekici aldık” diyor.

Dev bir yatırım yaptık

2016 yılında ciddi bir yatırım yaptıklarını söyleyen Özyurt, “Ülkemiz pazarında ciddi bir yer edinmiş ilk 4-5 firmadan biri olan MAN ile 40 adet araç alımına girdik, bu araçlarımız  8x4-6x4-6x2 ve standart kullanılan 4x2 tarzı araçlar olmak üzere toplam 4 milyon 500 bin Euro’luk bir yatırım. Bunun yanında çoğu firma filosunu yeniler veya araç alırken fiyatı ucuz olanı tercih ediyor, biz ise her dönem gelecekte değişen teknolojilere ekipmanlarımızın uyum sağlaması açısından yüksek teknolojiye sahip, en az 12-15 yılımızı proje ve gabari dışı taşımada götürebilecek araçları tercih ettik ve edeceğiz” ifadelerini kullanıyor.

Durum böyle giderse sektör son demlerini yaşar

Lojistik sektöründeki kar marjının düştüğü tartışmalarına açıklık getiren Özyurt, sektördeki büyük firmaların rekabet şanslarını düşürdüğünü söylüyor. Durumun böyle devam etmesi halinde sektörünün son demlerini yaşayacağını belirten Özyurt, “Sektörde kar marjları düşmedi; kalite düştü. Burada önemli bir noktada ‘nakliye karlılığının düştüğü’ tartışması. Ben sektörde kalitenin düştüğünü söyleyebilirim. Bu durum da bazı yanlış uygulamalar yoluyla oldu. Şöyle ki, büyük firmalar zamanla filolarını arttırdı ve ufak firmaların fiyatlarını kırarak ve onların müşterilerine giderek onları yok olma noktasına getirdiler veya getiriyorlar. Ama bir şeyi hepsi atlıyor, ‘Burası Türkiye.’ Burada lojistik Avrupa’da veya ABD’deki gibi olmaz. Burada bir firmanın 3 bin, 4 bin, 5 bin TIR’ı belki olur ama bizim insanımız kurumsal değil patron odaklı çalışır. Yaşamımızın çoğu kişi endekslidir ve bir gün kişiler giderse firmalarda gider” vurgusunda bulunuyor.

Kendilerini geri dönülmez fiyatlara bağlıyorlar

Çok fazla büyüyüp sektöre darbe vuran firmaların, fiyatları düşürerek ihracat ve ithalatçının ekmeğine yağ sürdüğüne dikkat çeken Özyurt, “Geri dönülemez fiyatlarla kendilerini bağlıyorlar. Motorin fiyatlarının ve geçiş ücretlerinin artması halinde firmalarını bir batağa sürüklediklerinin farkında değiller. Büyükler, büyüklükten gelen asalet ile küçükleri korumalıdır ki denge bozulmasın” ifadesini kullanıyor.

Yabancılar bizden daha rahat

Türk firmalarının uluslararası pazardaki rekabet durumuna da değinen Özyurt şöyle konuşuyor: “Türk firmaları Avrupa’nın son 15 yıldır en genç filosuna sahip. Bu nedenle rekabet olarak Avrupalı firmaların Türk firmaları ile rekabet etme şansları aslında yok. Fakat ülkemizdeki birtakım bürokratik engeller ve yabancı araçlara sağlanan geçiş üstünlükleri, özellikle gümrük mevzuatındaki boşluklar nedeniyle ülkemizde yabancıların istedikleri gibi hareket etmelerine yol açıyor.”

Türk firmaları için engeller var

Gümrükte yeterince kanun ve mevzuatı bilen elemanların olmamasının Avrupa ile uyum yasalarındaki hayata geçemeyen bazı mevzuatların hep Türk nakliyecisi için bir engel teşkil ettiğini kaydeden Özyurt, “Avrupalı istediği gibi ülkemizde ve karayollarımızda hareket ederken, biz hem kendi ülke gümrüklerimizde hem yurt dışı ülkelerde sürekli taciz ediliyoruz ve yüksek cezalara maruz kalıyoruz. Bu nedenler yüzünden rekabet ederken bazen bocalıyoruz” şeklinde konuşuyor.

Nakliyecinin önü açılmalı

Yabancı firmalarla aralarında haksız bir durum oluştuğunu da vurgulayan Özyurt şöyle devam ediyor: “Avrupa’da herhangi bir X ülke bir aracın herhangi bir belgesinin  gününün 3-4 gün geçmesi veya bir sürücünün aracını sürerken 15-30 dakika gibi fazla sürmesinden kaynaklı ödediği yüksek cezalar ülkemizde yabancılara uygulanmıyor. Avrupalı seni her türlü kontrole diyor ve sıkıyor. Burada, kendi ülkemizde yasaların el verdiği ölçülerde gümrüklerde daha rahat hareket etmenin önünü açmak, kontrolleri sıklaştırmak ve nakliyecinin önünü açmak gerekiyor.”  

Gümrük sorunu çözülmeli

Araçların gümrüklerde bekleme sorununun ortadan kaldırılması halinde sektörün büyük gelişme kaydedeceğinin altını çizen Özyurt, “Bizim, dünyada ve özellikle Avrupa topluluğu ülkelerde uygulanan beyana dayalı işlemleri hızlandıran bir yapıya kavuşmamız gerekiyor. Bunun için de, araçlarımız gümrüklerde günlerce beklemezse inanıyorum ki Avrupa’nın en genç filosuna sahip Türk lojistik sektörü Avrupalıların gizli korumacılık yaparak engellemeye çalıştıkları firmalarımız daha fazla iş yapacaklar ve ülkemize ciddi döviz girdisi sağlayacaklar” şeklide konuşuyor.

“İhracatın önü açılmalı”

2023 hedeflerine ulaşmak için ihracatın önündeki engellerin kaldırılması gerektiğine de değinen Özyurt şöyle devam ediyor: “2023 hedeflerine ulaşmamız için ekonominin en önemli can damarlarından olan ihracatın önü açılmalıdır. Her ne kadar lojistik firması gümrükte ve sınırlarda günlerini kaybediyorsa da, aslında Türk ihracatçısı, Türk sanayici ve Türk ekonomisi gümrükte ve sınırda bekliyor, yerine geç ulaşan her ürün bir sonraki siparişi geciktirme riski taşıyor. Bunun yanı sıra, lojistik sektöründe tüm Türkiye genelinde bir teşvik uygulaması ve bir kredi desteği yok. Sayın büyüklerimizden ricamızdır ki en kısa zamanda lojistik sektörü ile ilgili teşvikler ve finans kaynakları yaratılması için sektör temsilcisi derneklerin talep ve isteklerine kulak verilmesi, ortak paydada buluşup sektörün önünün açılmasıdır.” 

Sektörün gelişmesinde Upitrans’ın katkısı büyük

Upitrans’la ilgili olarak Halit Özyurt şu bilgileri veriyor: “Upitrans Proje ve Gabari dışı taşımacılığa yoğun başladığı 90’lı yılların ortalarında  Türkiye-Avrupa/Avrupa-Türkiye ve Ortadoğu taşımalarından yapılan taşımaların yüzde 80 ile yüzde 85’lik dilimini Avrupalı lowbed firmaları yapıyordu. Türk lowbed firmaları Avrupa’da bu işin yapılmasından  ürkek ve tedirginlerdi. Yurtta kalacak paralar yabancı firmalara kayıyordu. Firmamız bu konuda Türk lojistik sektörünün önünü açtı. Proje ve gabari dışı taşımada, özellikle karayolundan yapılabilirliğini, izinleri çok zor çıkan İtalya, Fransa Ro-Ro hattı kurulana kadar, Bulgaristan-Sırbistan-Romanya-Macaristan-Avusturya ve Almanya ile başlayan ve diğer ülkelere uzanan güzergâhlarda Türk lojistik sektöründe bu işte olduğunun altını çizdik. Bu, gerek ülkemiz için gerekse lojistik sektörü için çok önemli bir başarıdır. Bu sayede son 10 yıldır birçok Türk firması proje ve gabari dışı taşıma işine girmiş bugün yapılan taşımalarda Türk nakliye firmaları bu pazardaki yüzde 15 yüzde 20’lik pazardan aldıkları payı yüzde 80 yüzde 85’lere çıkardı. İşte bu noktada Upitrans tüm  dostlarından ve sektörde rakiplerinden çok farklı bir özelliğe sahip. Bugün Upitrans’tan bu işi daha iyi yapan, daha çok araçla yapan ve daha fazla mal varlığına sahip firmalarımız oluşmuştur bunda bizim payımız çok olup bu ülkemiz ve sektör adına gurur verici bir olay.”

LOJİPORT

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Lojistik Haberleri

Mars Hava ve Deniz Kargo, iki fuara 339 Türk markasını taşıdı
Arkas Lojistik Grubu’nun yeni yatırımları 2025’de sahada olacak
15. Atlas Lojistik Ödülleri Sahiplerini Buldu
“Türkiye’nin En Etkili Tedarik Zinciri Profesyonelleri” Ödül Töreni 4 Aralık’ta
LOGITRANS, sektör devlerinin katılımıyla 17. kez İstanbul’da açıldı