18 Mart 2016 tarihinde yapılan “Depo Yönetimi” toplantısında yaptığım sunumda Türkiye’deki lojistik sektörünün durumunu resmi verilerle gösterdim ve 5 yıl içinde gerçekleşeceğini düşündüğüm kehanetlerimden bahsettim.
Bu kehanetlerim:
1) Özellikle büyük iş hacmi olan firmalar, maliyet faydası ve hizmet kalitesi gibi beklentilerinin karşılanamadığını ve kendilerinin daha iyi yönetebileceklerini düşündükleri için depo hizmeti almak (outsourcing) yerine kendi depolarına sahip olacak veya yatırımcılarla anlaşarak uzun dönemli depo alanı kiralayacak ve mutlaka bu depoları, kendileri yönetecek. Ayrıca, mevcut durumda lojistik firmalardan hizmet alan firmalar da, “insourcing” yani kendileri yapabilmek için çalışmalar yapabilir.
2) Hasar, gecikme, hizmet ve insan kalitesi problemleri ve bilgi akışını sağlayacak teknolojik uygulamaların zayıf kalması gibi sorunlar nedeniyle müşteri kaybının maliyetinin, araç sahibi olmanın ve bunları işletmenin maliyetinden daha fazla olabileceğini gördükleri için firmalar, lojistik firmalarından hizmet almak yerine ya kendi kara nakliye filosunu kuracak ya da «dedike" araçlı ve şoförlü hizmet isteyecek.
Amazon’un “konteyner gemisi” satın almayı planlaması (1), Amazon’un Çin’deki şirketinin (Amazon China) Freight Forwarding hizmeti vermek için The Federal Maritime Commission tarafından onaylaması (2) ve ticari amaçla uçak kiralaması (3), bu kehanetimi güçlendiriyor.
3) Lojistik ve özellikle depoda operasyonda ve ara kademede çalışacak genç bulunamayacak. Bulunanların «yetkinliği» ve «becerisi», çok düşük olacak. Bu da, insan kaynağı maliyetini artıracak. Ayrıca, 5 yıl sonrası gençleri yönetecek kişiler, bu gençleri nasıl yönetebileceklerini çok iyi düşünmeli hatta bu kişiler, bu gençleri yönetebilecek şekilde kendilerini değiştirmeli ve geliştirmelidir.
4) Türkiye’deki önemli lojistik firmalarından bir tanesi, pazardan çekilecek. Resmi verilere göre lojistik firmaların finansal yapısı (çok düşük kârlılık, nakit sorunu nedeniyle kısa vadeli banka kredilerinin artması, uzayan alacak sürelerine karşılık kısa vadeli birçok maliyet kaleminin olması, diğer gelir ve bilanço verileri) ve çok yüksek rekabet ortamında fark yaratabilecek çözümler ve müşteri merkezli çalışarak rekabet etmek yerine sadece fiyat rekabetinin yapılıyor olması, bu firmaları olumsuz etkileyebilecektir. Belki bunun da etkisiyle kapanan şirket sayıları, hızla artmaktadır.
5) Dünyadaki önemli lojistik firmalardan birisi, pazardan çekilecek. Türkiye’deki firmalardaki finansal problemler, özellikle Avrupa ve kısmen ABD merkezli lojistik firmalarını olumsuz etkilemektedir.
İlgilenenler kehanetlerime yönelik detaylı bilgiler ve veriler için daha önce yazdıklarımı veya LinkenIn’deki “updates & güncellemeler” kısmındaki ilgili tartışmaları ve yazılanları okuyabilir.
Umarım ben yanılırım ve yanılırsam en çok sevinen ben olurum.
Peki, lojistik firmaları, "enseyi karartmalı mı?"
Hayır. Sadece biraz daha akıllı,planlı ve heyecanlı hareket etmelidir.
Saygılarımla