50 milyona yakın Türk vatandaşının kimlik bilgilerinin çalınıp internete sızdırıldığı iddiası geçtiğimiz günlerde Associated Press haber ajansından geldi. İddianın ardından hükümet kanadından çeşitli açıklamalar yapıldı. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ yaptığı açıklamada, "Nereden sızdı, nasıl sızdı bilmiyorum, ama rakamlarına baktığınızda Türkiye'deki seçmen sayısına yakın. Nereden, nasıl sızdırıldığının araştırılması lazım. Gerekli adli ve idari boyutu ile başlatıldı." diye konuştu. Bakan Bozdağ'ın, dün açıkladığı kanun da, bugün Erdoğan tarafından onaylandı.Yeni kanunla kimlik bilgileri çok daha güçlü bir şekilde korunacak.
Öte yandan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına ait kimlik bilgilerinin sızdırılmasına ilişkin haberler üzerine soruşturma başlattı. Başbakan Davutoğlu, "Bütün vatandaşlarımız bu konularda gerekli tedbirin alındığından emin olmalı" dedi.
İnternette yayılar veri tabanında bu kişilerin TC kimlik numarası, ad, soyad, anne adı, baba adı, cinsiyet, doğum yılı, doğum şehir, nüfus kayıt yeri ve açık adres bilgileri bulunuyor.
Peki kimlik bilgileri çalınan vatandaşlar bireysel olarak nasıl bir yol izleyebilirler? Bu bilgiler hukuka aykırı bir şekilde nasıl ele geçirilmiş olabilir? Ve en önemlisi de çalınan bilgilerle vatandaşlara nasıl zararlar verilebilir? İşte tüm bunların yanıtlarını AV. DR. Rezan Epözdemir Gazetevatan.com'a özel olarak açıkladı.
VATANDAŞLARIN KİŞİSEL VERİLERİ KANUN TARAFINDAN NASIL VE HANGİ MADDE İLE KORUNUR?
Öncelikle Kişisel verilerin kaydedilmesi ve kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme Türk Ceza Kanunu'nun 135. ve 136. maddesi kapsamında bizim hukuk sistemimizde suç olarak tanımlanmıştır.
KİŞİSEL VERİLER HANGİ BİLGİLERİ KAPSAR?
Kişisel veri, gerçek veya tüzel kişilere özgü olan ve kişilerin belirlenebilir olmasını sağlayan her türlü spesifik bilgidir. Bu yönüyle kişisel veri, yalnızca kişilerin tanınmasını ve teşhisini sağlayan bilgilerden ibaret olmayıp, kişilerin fiziki, sosyal, kültürel, mali, psikolojik tüm bilgileri kapsamaktadır. Bu kapsamda kişilerin vatandaşlık ve vergi numarası, kimlik, pasaport ve ehliyet bilgiler, sosyal güvenlik numarası, ev ve iş adresi, e-posta adresi, telefon numarası, faks numarası, özgeçmişi, fotoğrafı, videosu, kan grubu, adli sicil (sabıka) bilgileri gibi kişinin belirli veya belirlenebilir olmasını sağlayan tüm bilgiler kişisel veri niteliği taşımaktadır ve kişiler verilerin korunması kapsamına girmektedir.
KİMLİK BİLGİLERİ ÇALINANLAR BİREYSEL BAŞVURUYU NEREDEN VE NASIL YAPABİLİR?
Bu teorik bilgiler ışığında, kimlik bilgileri çalınan vatandaşlar Cumhuriyet Başsavcılığına başvurmak suretiyle faiilerin tespiti ve cezalandırılması için şikayet dilekçesi verebilirler. Bununla birlikte bu suç tipleri Türk Ceza Kanunu'nun 139. maddesine göre şikayete bağlı suç tipleri olmayıp resen koğuşturulabilen suç tipleridir, yani ilgililer şikayetçi olmasa bile kamu adına soruşturma yapılır ve failler tespit edilirse kamu davası açılır.
SAVCILIĞIN BAŞLATTIĞI SORUŞTURMANIN SONUÇLANMASI İÇİN BEKLEMEK GEREKİR Mİ?
Ankara cumhuriyet Başsavcılığı konuya ilişkin bir soruşturma açmış olup, varsa kimlik bilgileri yani kişisel verileri çalınan vatandaşların şikayeti de bu ana dosya ile birleştirilecek ve dosya tek elden yeknesak bir şekilde yürütülecektir. Aksi usul ekonomisine aykırı olur ve aynı olay nedeniyle birden fazla savcılık dosyası üzerinden tahkikat yürütülmesine sebep olur. dolayısıyla kimlik bilgileri çalınan kimselerin yapacakları bireysel şikayetler ana dosya olan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı dosyası ile birleştirilir. Bu suçun kamu görevlileri tarafından işlenmesi halinde ceza yarı oranında artacağından kimlik bilgilerini hukuka aykırı olarak veren veya ele geçiren kamu görevlileri 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası ile yargılanacaklardır.
KİMLİK BİLGİLERİ NASIL ELE GEÇİRİLMİŞ OLABİLİR?
Burada bir diğer ihtimal ise, bu kimlik bilgilerinin YSK, Nüfus müdürülüğü, Mernis gibi bilişim sitemlerine girilerek ele geçirilmesidir. Bu halde de Türk Ceza Kanunu'nun 243. maddesi uyarınca ek olarak failler hakkında 1 yıla kadar hapis veya adli para cezası verileceği hüküm altına alınmıştır.
T.C KİMLİK NUMARALARININ DEĞİŞMESİ SÖZ KONUSU OLABİLİR Mİ?
Burada TC kimlik numaralarının değiştirilmesi veya tahrif edilmesi söz konusu olamaz, çünkü zaten buradaki nüfus YSK başta olmak üzere bir çok veri tabanında ve resmi belgelerde bu kayıtlar mevcut ve tasdik altındadır. Yeni kanunla birlikte kimlik bilgilerinin daha ciddi bir şekilde korunması bekleniyor. Erdoğan'ın onayını bekleyen bu kanunla ilgili bilgi verebilir misiniz? Cumhurbaşkanının onayını bekleyen Kişisel verilerin Korunması Kanunu henüz onaylanıp Resmi Gazete'de yayınlanmadığından, somut olaya uygulanabilmesine olanak yoktur. Ancak bu kanunun onaylanmasını takiben Türk Ceza Kanunu'nun 135, 136 ve 243. maddelerine göre daha lehe olması halinde uygulanması söz konusu olabilecek ve bu durumda lehe yasa geriye yürüyebilecektir.Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmayıp resmi gazetede yürürlüğe girmeyen Kişisel verilerin Korunması Kanunu, Türk Ceza Kanunu'nun mevcut haline göre daha sıkı bir koruma rejimi ihtiva etmektedir.
ÇALINAN BİLGİLERLE NELER YAPILABİLİR VE KİŞİYE NE GİBİ ZARARLARI OLABİLİR?
Çalınan bilgilerle, ilgili vatandaşlar aleyhine kredi çekilebilir, kefil olunabilir, şirket kurulabilinir, tasarrufi işlemlerde bulunulabilinir. İnteraktif bankacılık vasıtaları kullanılabilinir. Tabiki bütün bunların yapılabilmesi için, ilgilinin imzası, ikametgah belgesi veya telefon bilgisi ile sistemde kayıtlı telefonuna gelen şifre ve mesaj bilgilerine de ihtiyaç var, ek olarak bunlardan biri veya birkaçının temini halinde bu işlemler de yapılabilinir. Bununla birlikte kimlik bilgilerinin çalınmasının esasa müessir olan bir diğer önemli sonucu ise, bilgi sahiplerinin kişisel verilerinin kaydedilerek veya ele geçirilerek kategorize edilmesi, tasniflenmesi ve halk dilindeki tabirle " fişlenmesi " dir. Ki bu durumun demokratik hukuk devleti açısından kabulüne hukuken ve fiilen olanak toktur.
NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜ AÇIKLAMASI
Bilgilerin nasıl çalındığına dair farklı senaryolar ortaya atıldı. Bunlardan biri de Mernis sisteminin etken olabileceği yönündeydi Konuyla ilgili açıklama yapan İçişleri Bakanı Efkan Ala, "Nereden sızdığına, ne zaman olduğuna dair, ta 2009'daki bir hadise, yeniden gündeme getiriyorlar" diye konuştu. Bizim MERNİS programında yani nüfus hizmetlerini sunduğumuz Nüfus Genel Müdürlüğünden herhangi bir sızma, herhangi bir dışarıya çıkma yok" diyen Ala, vatandaşların rahat olmasını ve endişe etmemesini istedi.
Funda KORKMAZ – GAZETEVATAN.COM
LOJİPORT