1982 yılında “Kırmızı Pazartesi” adlı romanı ile Nobel ödülü kazanan Márquez, romanın ilk cümlesinde kimin (Santiago Nasar) ne zaman öldürüleceğini açıklar. Garip olan ise bütün kasaba ahalisi hatta Polis Memuru (Leandro Pornoy) bile cinayetin olacağını bilmesine rağmen hiç kimsenin Santiago’yu uyarmamasıdır.
Türkiye’de “lojistik işinin” ve “lojistik sektörünün” hâleti, biraz bu romanda anlatılan hikâyeye benziyor.
“Lojistik işinin” ve “lojistik sektörünün” hâletini herkes biliyor ve herkes görüyor AMA nedense (!) kimse bir şey yapmıyor. Yani herkesin bildiği ve olmasını beklediği ve olunca şaşırmayacağı ve olmasına engel olunmadığı bir durum yaşanıyor VEYA gerçekten bil(in)miyor!
Lojistik sektörü (ulaştırma ve depolama) kan kaybediyor.
Lojistik sektöründe istihdam kaybı eğilimi artıyor.
Türkiye genelinde istihdam edilen çalışan sayısının gelişimi, artış eğiliminde olmasına karşın lojistik sektöründe istihdam edilen çalışan sayısının gelişimi ise azalma eğilimindedir (1).
Türkiye’deki özel şirketlerindeki sigortalı çalışan sayısının gelişimi, sabit kalırken lojistik sektöründe bu, azalış eğilimi gösteriyor. Aynı durum, “kara yolu ve su yolu taşımacılığı” ve “taşımacılık için depolama ve diğer faaliyetlerde” görülürken “hava yolu” ve “posta & kurye hizmetlerinde” ise az olsa da artış eğilimi vardır (2).
Lojistik sektöründeki ortalama günlük kazanç, “hava yolu ve su yolu taşımacılığı” hariç, Türkiye özel sektör genelinin altındadır (Aralık 2008 – Haziran 2015; Türkiye genelinde 88% iken “kara yolu taşımacılığında” ve “taşımacılık için depolama ve diğer faaliyetlerde” 70%). (2)
Lojistik hizmet veren firma sayısında azalma var.
Lojistik sektörünün genelinde ve özellikle “kara yolu ve su yolu taşımacılığı” ve “taşımacılık için depolama ve diğer faaliyetlerde” hizmet veren şirketlerin sayısında da azalış eğilimi görülürken Türkiye genelindeki şirket sayısında az da olsa artış eğilimi vardır (2).
Ayrıca lojistik sektöründeki firmaların Türkiye genelindeki payı da, azalma eğilimindedir
Özel sektörün lojistik işine ilgisi azalıyor olabilir mi?
İlginç bir veri ise “taşımacılık için depolama ve diğer yardımcı faaliyetlerde hizmet veren şirketlerin”, lojistik sektöründeki payının azalmasıdır (Aralık 2008’de 15,4% iken Haziran 2015’de %12,3).
Lojistik sektörünün depo vb. işlere ilgisi, azalıyor olabilir mi? NOT: Elimde veri yok ama çok sık firma ziyareti yapıyorum ve her ziyaretimde firmalar, Türkiye planları uzun dönemli olmayan ithalatçılar veya iş hacmi çok düşük olan firmalar hariç, “depo yönetimi hizmetinden beklentilerinin karşılanmadığını ve depolarını kendi yönetmek istediklerini” veya depolarını kendileri yöneten firmalar ise “depo için dış kaynak kullanmayı düşünmediklerini veya bir süre daha kendileri yapmak istediklerini” söylüyor.
Lojistik hizmet vermek amacıyla kurulan şirket sayısı, azalma eğilimi gösterirken kapanan lojistik firma sayısında ise artış eğilimi görülüyor. Türkiye genelinde ise açılan firma sayısı, artış eğilimi gösterirken kapanan firma sayısı eğilimi aynı oranda kalmıştır (3).
Lojistik hizmet veren şirketler içinde sermayesini artıran şirket sayısı, azalma eğilimi gösterirken sermayesini azaltan şirket sayısının sayısı artış eğilimi göstermektedir. Türkiye genelinde ise bunun tersi durum vardır. (3)
Lojistik sektörü, geç tahsil ediyor ama erken ödeme yapıyor. Bu durum, nakit akışını olumsuz etkiliyor.
Lojistik sektöründe tahsilat süresi, borç ödeme süresinden fazladır (tahsilat ve borç ödeme, ortalama 65 gün ve 52 gün, büyük ölçekli lojistik şirketlerin tahsilat ve borç ödeme, ortalama 57 gün ve 32 gün). Depolama hizmeti veren ve kara yolu taşımacılığı hizmeti veren şirketlerin tahsilat, ortalama 60 gün ve 75 gündür.) (4).
“Kara yolu ile yük taşıma” ve “depo yönetimi hizmeti” veren şirketlerin “Likidite ve Nakit Oranı”, olumsuz yönde gelişme gösteriyor. (4).
Lojistik sektöründe karlılık çok düşük
Lojistik sektörünün brüt karı, 8,2%, faaliyet karı 1,3% ve net karı, 0,04% olup her sene azalmaktadır. Ayrıca “kara yolu yük taşıması” şirketlerinin brüt karı, 7,8%, faaliyet karı, 1,3% ve net karı, 1,2% ve “depolama” şirketlerinin brüt karı 27,7%, faaliyet karı, 15,1% ve net karı, -5% olup her sene azalmaktadır (4).
NOT: Lojistik sektörü ile ilgili gelişmeler, 2013 yılının 2.Çeyreğinden sonra olumsuz yönde olmaktadır.
Lojistik sektöründe iş güvenliği önemli sorundur.
Madencilik ve taş ocakçılığı ve İnşaat sektörleri hariç tutulduğunda “Lojistik Sektörü” en çok iş kazasının ve işe bağlı sağlık sorunu yaşanan sektördür. (5)
“Ölümlü veya Yaralanmalı Trafik Kazalarına Karışan Araçlar” içinde yük taşıyan araçların (kamyonet, kamyon, çekici, tanker) oranı %22’dir (7). Benzer oran, Jandarma sorumluluğundaki bölgeler içinde geçerlidir.
Yangın, depolar için önemli bir risktir. 2007 yılında 71 ve 2012 yılında 214 adet depo yangını (8) olmuştur. Elimde güncel veri yok ancak son 2 senede 20’ye yakın depo yangını olduğunu biliyorum.
Envanter yönetimi sorunları yaşanıyor.
Siparişler, olması gereken seviyenin altında seyrederken stoklar, olması gereken seviyenin üzerindedir. Şirketler, bu dönem içinde sadece birkaç ay hariç işler azalırken hep yüksek stok ile çalışmıştır. Ayrıca; stokların yönetilmesinde ya “reaktif” tepki gösterilmiş ya da kararsızlık yaşanmıştır. (6)
Bilmek, yetmiyor, önlemek de gerekir. Aksi takdirse, her birimizin durumu Kırmızı Pazartesi’ndeki kasabalıların durumuna benzer. Bilinen ve beklenen gerçekleşir.
Saygılarımla
1.TÜİK 2004 Ocak – 2015 Haziran İstihdam edilenlerin yıllar ve iktisadi faaliyet kolları
2.SGK 2008 Aralık – 2015 Haziran Sigortalı verileri
3.TOBB Kurulan ve Kapanan Şirket İstatistikleri, Ocak 2010 - Ağustos 2015
4.TCMB 2013 ve 2012 bilanço verileri
5.TUİK Ekonomik Faaliyete Göre İş Kazası Geçiren veya İşe Bağlı Sağlık Sorununa Maruz Kalanlar ve SGK
6.TCMB İktisadi Yönelim Anketi ve Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE) 2007 Ocak – 2015 Eylül)
7.Emniyet Genel Müdürlüğü, Trafik Hizmetleri Başkanlığı Trafik İstatistik Bülteni (2014,2013, 2012)
8.IBB Trafik Daire Başkanlığı, 2012