Toplantının açılış konuşmasını yapan Salih Zeki Çakır, sektörde dayanışmanın çok az olduğunu ve bu dayanışmayı oluşturmada ise geç kalındığı ifade ederek, sektördeki güçlü ve zayıf tarafların bilimsel olarak analiz edilip, çözüm üretmede yetersiz kalındığını ve bu oluşum çerçevesinde bunların giderileceğine dikkat çekti. Sektörde ortak bir akıl oluşturulmadığı için firmaların krizi fırsata çeviremediğini belirten Çakır, Koster Armatörler Derneği’ni bir araya getirerek tekrar güçlü bir yapılanmanın ortaya koyulması yönünde bir adım attıklarını ifade etti.
Salih Zeki Çakır’ın konuşma metni
“Öncelikle bugün vefat eden Sezai İmamoğlu meslektaşımıza Allah’tan rahmet ve ailesine baş sağlığı diliyorum. Bugün burada bir iradeyi, iddiayı ve ideali ortaya koymak, hayata geçirmek için toplanmış bulunmaktayız. İtiraf etmeliyim ki oldukça geç kalınmış bu bir araya geliş. Bugüne kadar her birimiz pek çok fırtına, bora, tayfun atlatarak belli bir oranda bilgi, birikim, tecrübe sahibi olduk. Ayrı ayrı her birimizin bir hikayesi oluştu. Denizcilik faaliyetlerimiz süresince pek çok kez sığınacak bir emin liman, rıhtım hatta demir yeri arayışımız oldu.
"Maddi israflar moral kayıplar yaşadık"
‘Bugün değilse bile güzel olacak yarın mutlaka’ diyen şair gibi ümitlerimizi yitirmeden mücadelemizi sürdürdük. Çoğumuzun hem fikir olacağını düşündüğüm gibi, bu süreçte sektörümüzde pek az bir dayanışma örneği gördük. Her firma/şahıs kendi tecrübesini, benzer hataları tekrara düşerek edindi ve çok bedeller ödendiğine, kendi hesabıma ödediğimize şahit olduk. Ortak bir hafıza, ortak bir akıl ve rota oluşturamadık. Teknik, ticari ve insan kaynakları açısından finansal konularda ciddi maddi israflar hatta moral kayıpları yaşadık. Küçük tonaj sahibi armatörlerimiz bölgemizdeki deniz ticaretinde sayısal ve tonaj olarak belli bir üstünlüğe sahip olmasına rağmen bunu lehimize avantaja çeviremedik.
"Çözüm üretmede yetersiz kaldık"
Zaman zaman bu gücümüzü bir oluşumla ortaya koyamadığımızdan, bundan istifade edemediğimizden, rekabet şartlarını münferit, doğal olarak iyileştirmemiz imkansız olmaktadır. Sektördeki güçlü ve zayıf taraflarımızı bilimsel olarak analiz edip, çözüm üretmede yetersiz kaldık. Sektör gerçekleriyle ilgili, sağlıklı ve güvenilir, güncel veri kaynak ve kanalları bulamadık. Denizcilik faaliyetleri açısından en ilkel ve en pahalı iş geliştirme yöntemi olan “deneme/ yanılma” ile iş yapmak durumunda kaldığımız oldu.
"Alma/satma zamanlarında yanılgılar yaşadık"
Körü körüne taklit tembelliğiyle yatırımlar yapıldı. Bu anlamda ortak bir bilgi, belge ve paylaşım platformuna maalesef sahip değiliz. İkinci ve üçüncü planlarımız olamadı. Kriz yönetiminde münferit başarılar olsa da genelde “alma/ satma” zamanlamalarında çok yanılgılar yaşadık. Mutluluk gibi bilginin de paylaşılınca çoğalacağına inandıysak da uygulamaya koyamadık. Bölgemiz liman, yük ve ekonomik gerçeklerine uygun olmayan pek çok armatör, batırıp da kendisi hala batmayan nice gemilere yatırım yapıldığına şahit olduk.
“Armatörümüzü sev, yaşat ki senin de ticaretin artsın”
Yüke göre gemi yerine, gemiye göre yük arayışına girdik. Ülkemizdeki ve bölgemizdeki birbirimiz için velinimet olması gereken yük sahipleriyle, tüccarlarla iyi ilişkiler geliştiremedik. Aynı gemide olduğumuzu, “Armatörümüzü sev, yaşat ki senin de ticaretin artsın” bereketlensin ortak şuurunu oluşturamadık.
"Çaresiz kaldık, faturayı ödemekle yetindik"
Zaman zaman aramızdaki bu beceriksiz, kompleksli, art niyetli aracılar aramızı bozdu. Şirketlerimize ve gemilerimize zarar veren belli isimlerdeki balıkları denizlerimizden tek başımıza uzaklaştırmakta çaresiz kaldık, faturayı ödemekle yetindik. Genel olarak bu ortak akıl oluşumu ortaya çıkarılamadığından krizleri fırsata çeviremedik. Bu örneklere sizlerin de ekleyeceği pek çok başka olumsuzluklar ve de hikayeler olduğunu biliyorum ve bir Anadolu özdeyişiyle diyorum ki; ‘Yalnız taştan duvar olmaz!’ Bugün bu birlikteliğimiz bir hayra vesile olsun. Bir kısmı aramızda olan meslektaşlarımızın 15 yıl kadar önce kurduğu fakat belli sebeplerle maalesef yaşatamadığı “Koster Armatörler Derneği”ni yeniden ihya edelim. O zamanki oluşumda yer alan arkadaşlarımızın tecrübelerinden de istifadeyle (ki hepsine candan teşekkür ederim) güçlü, örnek bir yapılanma ortaya çıkaralım.
"Başarıda büyük pay gemilerimizde ve işletmelerimizde çalışan vefakar ve cefakar zabitan ve gemi adamlarımızdır."
Bütün bunlara rağmen, koster filo ve işletmelerimizin bugün geldiği noktada, ülkemiz ve denizciliğimizin gerçekleri kapsamında değerlendirildiğinde kayda değer bir başarı hikayesi olduğu açık ve her türlü övgüye layıktır. Bu başarıda denizci büyüklerimizin kararlı, mücadeleci, yılmayan yapısı olduğu kadar, bana göre en büyük sermayemiz olan; gemilerimizde ve işletmelerimizde çalışan vefakar ve cefakar zabitan ve gemi adamlarımızdır. Bütün bunları koruyup, geliştirip, geleceğe taşımanın hepimiz üzerinde bir borç olduğuna vurgu yapmak istiyorum. Bugün burada bir araya gelişimizin atacağımız “Yeniden yapılanma” kararının denizciliğimize ve çalışanlarımıza olan borcumuzu ödemeye önemli bir katkı sağlayacağına inanıyorum.
"Pastadan pay almanın olmazsa olmazlarından biri organize olmak"
Güçlü denizcilik, ancak güçlü birlikteliklerle başarılabilir. Pek çoğumuz gibi ben de denizciliğimizin ve denizcilerimizin genelde çok daha iyi seviyelere ulaşacağına olan inancımın tam olduğunu ifade etmek istiyorum. Özellikle bölgemizdeki koster taşımacılığını önümüzdeki yıllarda çok ciddi fırsatlar beklemektedir. Buna hepimiz imkanlar ölçüsünde hazırlıklı olmalıyız. Uzun yıllardır çilesini çektiğimiz, denizciliğimizin büyüyecek olan pastadan aslan payını almaya hak olarak koster armatörlerini görmekteyim. Fakat bunun da olmazsa olmazlarından bir tanesi organize olmak, etkili, yetkili temsil edilecek kurumsal işleyişleri oluşturarak yeni, farklı bakış açıları geliştirmektir ve deneyimlerimizi paylaşmaktır.
Yukarıda sıraladığım pek çok başlık ve sizlerin de ekleyeceği görüş ve öneriler doğrultusunda hayırlısı ile oluşturacağımız bu yeni çatının ne faydası olacağı ile ilgili tereddütleri gidermek için örneklemeler yapmak istiyorum.
- Üyelerimizin müşterek ve/veya münferit sorunlarına kurumsal güçlü bir temsil ile ilgilenilecek,
- Haksızlığa uğradığına inandığımız bir mensubumuzun tek başına hak arama mücadelesine güçlü bir destek vermiş olacağız,
- Günlük meşgale ve problemlerle boğuşurken, piyasa değişikliklerini ve bölgemizdeki gelişmeleri takip edemeyen üyelerimizi birinci elden bilgilendirmiş olacağız,
- İş geliştirmede, firmalarımızı yönetmede en büyük sermayemiz olan yönetici ve çalışanlarımızın, entellektüel sermayemizi geliştirmek üzere neler yapılabileceğine bakacağız. - Hizmet aldığımız/ verdiğimiz muhataplarımıza karşı “yumuşak güç” ortaya koymuş olacağız,
- Her şeyden önemlisi kriz yorgunu gemilerimizi ve şirketlerimizi geleceğe taşıyacak ortak projelere imza atacağız,
- Teknik ve ticari işletme birliktelikleri oluşturmak için çalışmalar yapacağız,
- Özellikle, “koster filomuzun yenilenebilmesi” için finansman arayışı başlamış olan çalışmalarımızı bu yeni yapıyla daha üst bir düzeye taşıyabileceğimize inanıyorum. Ülkemiz dış ticaretinin ve koster taşımacılığının geleceği için, hayata geçirilmesi çok elzem olan bu milli projeyle alakalı sektördeki ilgi duyan herkesin istifade edebileceği bir oluşumla ortak rotamıza devam edeceğiz. Ülkemize ve denizciliğimize hayırlı olsun. Allah (c.c.) hepimize, işimize, gemilerimize, çalışanlarımıza selamet versin.”
Açılış konuşmasının ardından Koster piyasaları ve İstatistikleri ile ilgili Engin Koçak’ın sunumu ile devam edildi. Dernekleşme adına dernek oluşum süreci ile ilgili fikirlerini ve görüşlerin katılımcılar ile paylaşması adına söz alan Özgür Topuz’un sunumu ile birlikte katılımcıların fikirleri ve görüşleri de alınarak toplantı son buldu.
LOJİPORT