Kosterde öncelikle 30 yaşın üstündeki 200 geminin yenilenmesinin yolunu açacak ‘hurda teşviki’ yönetmeliği bu ay sonuna çıkıyor. Ancak 700 gemilik filoyu yenileme konusunda büyük umut bağlanan yönetmelikte “finansman boyutu”nun ihmal edilmiş olması büyük hayal kırıklığı yarattı. Sektörün kurutuluşu olarak görülen teşvik konusunda son gelişmeleri anlatan Kosder Başkanı Salih Zeki Çakır, “Bu haliyle büyük beklenti içerisinde değiliz. Zayıf bir teşvik oldu. Eksik olan şey şu ki, finans yok, görevlendirilmiş bir banka yok, bana göre istifade edebilecek firma da yok” dedi.
Hurda teşviki yıllardır sektörün gündemindeydi. Yaşlı filoyu yenilemek için hurda teşviki öngörülmüş, bu konuda çalışmalar başlamış, en az 100 gemiyi yenilemeyi düşünen sektör, bu yılsonuna kadar 10 gemiyi kızağa sokmayı hedeflemişti. Tebliğin yıl sonuna az bir zaman kala çıkmasına rağmen bu imkan hala var ancak sektörü zorlayan en önemli konu finansman boyutunun eksik bırakılması. Kosder Başkanı Salih Zeki Çakır, “Teşvik istediğimiz gibi çıkmadı. Çıksaydı bu hedefi gerçekleştirebilirdik” dedi.
Mevzuat hazırlığının devam ettiğini, sektör olarak görüşlerini bakanlığa bildirdiklerini ifade eden Çakır, gelişmeleri şöyle anlattı: “Biz görüşlerimizi yaklaşık 3 hafta önce verdik. Ay sonuna kadar tebliğin yayınlanmasını bekliyoruz. Ancak şunu vurguluyoruz biz; bundan büyük beklenti içerisinde değiliz. Bu sene 10 gemi yapmayı planlamıştık, istediğimiz gibi çıksaydı. Ama istediğimiz gibi çıkmıyor. Zayıf bir teşvik oldu. Eksik olan şey şu ki, yatırımcı geri kalan parayı nereden bulacak, bunu bilmiyor. Finans yok. Finansman konusunda görevlendirilmiş bir banka yok. Bunun süresi yok. Yani bir proje finansmanı mantığıyla teşvik olmadığı için bu projeden istifade edebilecek firma bana göre hemen hemen yok.”
Konu yeni hükümete kaldı
Bu konuda daha önemli bir çalışma yapılması gerekiyor. Ancak Türkiye’nin gündeminde yeni seçimler var. İş dünyası 2015’in kaybedildiği görüşünde. Böyle olursa 2016 da kaybedilmiş olacak. Oysaki Kosder’in umudu yeni hükümet. “Bu yönetmelik bir geçiş. Bunun iyileştirilmesi için yeni hükümeti beklemek durumundayız” diyen Kosder Başkanı Çakır, “Yeni bir düzenlemeyle bu teşviğin genişletilmesi şart. Teşvik konusunda biraz daha iyileştirme oldu. Ama yeterli değil. Bunlardan biri mesela 10 bin tonluk gemi hurdaya verdin, özkaynak daha fazla eline geçmesi için yüzde 80 oranındaki küçüğünü yapabilirsiniz. Bu yetersiz. Burada esas olan böyle bir yatırımı finanse edecek bir finans kurumu lazım. Bizim önerimiz şu; düşük kaynaklı, uzun vadeli, düşük maliyetli bir proje finansmanı modelinin geliştirilmesi ve sektöre tanınması. Kriz uzun sürdüğü için öz kaynak sıkıntısı var. Parasal teşvikten ziyade bir banka görevlendirerek proje finansmanı sağlanmasını istiyoruz. Kalkınma Bankası mesela olabilir. Proje, ruhuna, görev tanımına uygun. Kredi Garanti Fonu (KGF) ile özel bankalar işi üstlenebilir. Bu şartlarda 100 gemiyi yenilemek mümkün değil. Çünkü şu anki durumda bu özkaynkla, bu navlunlarla işin olabilirliği yok. Tebliğ çıksa da kimsenin gemi yaptıracak gücü yok” diye konuştu.
"İşleri büyük tonajlara kaptırıyoruz içimizdeki rekabet bizi vuruyor"
“Navlunlarda mevsimsel olarak bir kıpırdama var. Birkaç haftadır yüzde 15 civarında bir düzelme oldu. Yıl sonuna kadar böyle gider. Ama yine de geçen seneye göre yüzde 30 azalma var” diyen Kosder Başkanı Salih Zeki Çakır; bu konuda sektörü zorlayan üç önemli handikap olduğunu söyledi. Çakır, şöyle konuştu: “Birincisi, navlunlarda biraz düzelme var ama Rusya, Ukrayna, tahıl ve emtia fiyatlarındaki düşüş talepleri geciktiriyor. Çünkü emtia fiyatları ne kadar yüksek olursa navlun o kadar yüksek oluyor. Herkes beklentide. İkincisi; büyük tonaj devreye girdi. Alıcılar, finans durumu iyi olanlar, ithalatçılar, ihracatçılar buğdayda küçük yükleri büyük gemiyle, handysize, hatta panamax ile gönderebiliyor. Büyük tonajda navlunlar düşük olduğundan tercih ediyorlar. Büyük tonajın bizim alanımıza girmesi sektörde büyük sıkıntı. Diğer olumsuz etki konteyner navlunu düştüğü için kuru yük oraya kaydı. Orada da bir kaybımız var. Daha avantajlı ve kolay geliyor. Üçüncü dezavantaj; yük sahiplerinin sayısı az, piyasayı kontrol edebiliyorlar ama gemi sahibi çok fazla. Küçük tonaj burada kendisiyle rekabet ederek kendine zarar veriyor. Dernek olarak da Koster AŞ olarak da özendirmeye, teşvik etmeye çalıştığımız şey, birlikte yatırımları yapıp, birlikte yük bağlantılarını yapmak. Bunun aslında tek çıkar yolu bu. Aksi halde bu firmalar ayakta kalamayacak. Büyük tonaj armatörleri gibi küçük tonaj da bir raya gelmeli. Şu anda 300 civarında Türk şirket var küçük tonajda ortalama firmaya 2 gemi düşüyor.”
Türkiye’deki banka sisteminin “teminata kredi veren” bir yapıda olduğunu ve projeye kredi verilmediğini anlatan Çakır, işletme kredilerini karşılamak için gayrimenkullerin zaten teminat gösterilmiş durumda olduğunu, gemilerin ise teminat kabul edilmediğine dikkat çekti. Çakır şöyle konuştu: “Bankalar açısından en sağlam gayrimenkul. Gemiye kredi vermiyor. Değeri düşer diye vs. Gemiyi teminat sayacak bir sistem lazım bize. Bu tebliğin uygulamada işe yaramadığı görülünce bizim dediğimiz gündeme gelecek çünkü başka da bir alternatif yok. Şu anda hem Türkiye’de hem çevre ülkelerde kosterde yeni gemi yapılmıyor. Çin’de bile şu anda bu tonajda yapılan gemi yok. Ama bu boşluk geldi. İyileşme olursa Çin yine ortalığı doldurur, gelir buralara yine bütün işlerimizi elimizden alırlar. Şu anda biz de yapsak kimse girmez. ‘Türkler 100 gemi yapacak’ diyecekler, kimse önümüze giremeyecek. Hollandalı, Danimarkalı, Yunanlı yapmıyor.” Çakır ayrıca, “Finansal sıkıntıdan dolayı bağlanan gemiler var. Düzelme olmazsa bunların sayısı artacak. Çeşitli sebeplerden bölgede 60 yakın devre dışı gemimiz var" dedi.
LOJİPORT