KÜRESEL KRİZ LOBİSİ

Denizcilik sektörümüzün, ekonomik, kültürel ve sosyal bütün katmanlarıyla toplum içinde yaygınlaşarak varlığını kanıtlayabilmesi için, öncelikli...

Denizcilik sektörümüzün, ekonomik, kültürel ve sosyal bütün katmanlarıyla toplum içinde yaygınlaşarak varlığını kanıtlayabilmesi için, öncelikli olarak kurumsallaşma yolundaki performansına ivme kazandırmalıdır. Bunun için de denizlerimizi sevmek, onlara sahip çıkmak ve doğru kullanmasını öğrenmek zorundayız.

Sektörde yaşanan ekonomik durgunluğun rotasının değiştirilerek, teşvik edici ve destekleyici krizden çıkış planları hazırlanmalıdır. Denizcilik sektörümüzün çekirdeğini oluşturacak olan, bilgi, araştırma ve teknoloji tabanlı sanayi için, çağdaş ve bilimsel kriterlerin kesintisiz yerine getirilmesi gerekir. Bu organizasyonun içeriğinde değerlendirilecek olan bütün veriler, “stratejik kalkınma projeleri” kapsamında yönlendirilmelidir.

Sektördeki panik ve belirsizliğin giderilmesi zamana bırakılmamalıdır. Yara alan güven ilişkileri ve istikrar ortamı yeniden kazanılmalıdır. Denizciliğimizin içinde bulunduğu bunalım döneminin değerlendirmesini yaparken, uluslar arası emperyalist politikaların bizim gibi ülkelerdeki yıkımını çok iyi algılamalıyız.

Denizcilik sektörümüzün sermaye ile olan ilişkisini yorumlarken onu sadece finansal güç olarak değerlendirmek eksik bir yaklaşım olur. Sermayenin oluşumu ve birikimi, emek ile bilginin varlığına bağlıdır. Bu nedenle sektörümüz, “üretim-emek-bilgi-yatırım ve sermaye” arasındaki sıkı ilişkilerindeki dengeleri çok iyi organize etmelidir. Bu kriterler oluşturulurken, “insanca yaşamak için öncelikle insana yatırım” sloganı benimsenmelidir. Sektördeki sermayenin birikimi ve akışı kesinlikle sömürü boyutlarına ulaşmamalıdır. İşverenler, yüksek kar hırsına kapılmadan ve insani çizgiden çıkmadan sosyal iş ahlakı kuralları içinde varlıklarını sürdürmeye devam etmeleri, aynı zamanda geleneksel değerlerimizi de koruyacaktır.

Bilginin ve emeğin karşılıksız, acımasızca kullanıldığı denizcilik sektöründe, insana ve bilgiye yatırım yapılmak istenmez. Bu anlayışın sahip olduğu sektör de sosyal güvenlik konusunda da geri kalmışlıktan kurtulamaz.

Sınır tanımayan ticari ilişkiler giderek sermayeye de küresel kimlik kazandırmıştır.

Sektördeki yatırımlara rasyonel boyutlarda devam edilebilmesi ve Dünya konjonktürüne sağlam tutunabilmesi için yeni senaryolara gereksinim vardır. Alınması gerekli en önemli kararlardan biriside, denizciliğimizi, küresel kriz lobilerinin politik ve ekonomik aldatmacalarından, ortak güç birliği oluşturarak korumaktır. Denizcilik sektörümüzün geleceğine yönelik analizler yaparken, temiz sermaye, temiz üretim ve emeğe saygı ilkelerinin insani çizgisinden ayrılmamalıyız. Bu anlayışın benimsenmesi, denizciliğin evrensel vizyonunu da onurlandıracaktır.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Diğer Haberler

Bir türlü güncellenemeyen gümrük sistemi, milyon dolarlık kayıplar getirdi
Yeni eSprinter ile Mercedes hafif ticarilerde elektrikli dönüşüm başlıyor
Fenerium ürünleri, özel tasarımlı F-Max araçlarıyla Türkiye yollarında
Ticaret Bakanlığı ‘NCTS Faz 5’ krizine çözüm için harekete geçti
Capella Logistics, Fransa taşımalarını 2 yılda yüzde 200 artırdı
MAN eBus ailesinin yeni modeli Lion'ın City 12 E LE "sürdürülebilirlik" tacı taktı
Mars Hava ve Deniz Kargo, iki fuara 339 Türk markasını taşıdı
Arkas Lojistik Grubu’nun yeni yatırımları 2025’de sahada olacak
Mercedes’in yeni nesil otobüsleri hem kaptanları, hem yolcuları mutlu edecek
Renault Trucks T, Euro NCAP'te 4 yıldız ile ödüllendirildi