Hollanda’nın 11 Mart 2017’de yarattığı çirkin olaylardan sonra Türkiye ile bozulan ilişkisi, uzun süren arabuluculuk çalışmalarından sonra, geçen yılın sonbaharında, Lahey'e Şaban Dişli, Ankara'ya da Marjanne de Kwaasteniet büyükelçi olarak atanmalarıyla düzelmişti.
Başlangıç'ta Lahey'e Büyükelçi olarak atanması eleştirilen Şaban Dişli'nin, daha önce Banka Genel Müdürlüğü yaptığı Hollanda'yı iyi tanıması nedeniyle, çok başarılı temaslar sürdürüyor olması nedeniyle, şimdilerde övülüyor.
Gerek Hollanda makamlarıyla ve gerekse Türk Sivil Toplum Kuruluşları ile yaptığı temaslar ile takdir toplayan Dişli'nin son katıldığı toplantı Rotterdam'da yapıldı.
Türkevi Topluluǧu tarafından geleneksel olarak organize edilen 'Amsterdam Tartışmaları’nın 56'ncısı, ilk kez Amsterdam dışında, Rotterdam'da yapıldı.
Şaban Dişli'nin en son katıldığı etkinlik, 'Live24 TV Stüdyosu'nda yapıldı.
'Türkiye-Hollanda İlişkileri' başlık konulu toplantıda, Hollanda Türkiye ilişkileri masaya yatırdı.
Tartışmanın baş konuğu Büyükelçi Şaban Dişli, hem göreve gelmesinin üzerinden geçen 100 günü değerlendirdi hem de iki ülke ilişkilerinin karşılıklı olarak iyileştirilmesi için gereken hedef ve planları katılımcılarla paylaştı.
Amsterdam Tartışmaları Moderatörü Ahmet Suat Arı’ya genç gazeteci İffet Subaşı da eşlik etti. Büyükelçi Şaban Dişli moderatörlerin sorularından yola çıkarak, ilişkilerin diplomatik, siyasi, kültürel ve ekonomik boyutları yanısıra, Hollanda Türkleri'ne etkileri üzerine de açıklamalarda bulundu.
Şaban Dişli, Büyükelçi ilk olarak ilişkilerin tekrar rayına oturtulması için iki ülke temsilcileri tarafından bir eylem planı oluşturulduğunu ve bu çerçevede değişik seviyelerde karşılıklı ziyaretlerin gerçekleştirilmesinin planlandığını ve bunların bazılarının gerçekleştirildiğini, Nisan ayında da Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun iade-i ziyarette bulunacağını belirtti.
Dişli Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu konuda iki talimatı ve mutabakatı olduğunu, bunların birisinin açıklık ve şeffaflık, diğerinin ise positif ajanda takip etmek olduğunu söyledi.
Hollandalı yetkilerin bir takım konularda farklı görüşlerinin olduğunu ve bunun da empati eksikliğinden kaynaklandığını belirten Dişli, ''Türkiye’yi anlamak için terör ve darbe girişimin yarattığı travma ve bölgede Türkiye’nin üzerine düşen ağır sorumlulukların farkında olunması gerekir'' diyerek, bu mültecilerin Türkiye’ye değil de Avrupa’ya gelmesi halinde, bir çok ülkede ciddi siyasi krizlerin ortaya çıkmasının da ihtimal dahilinde olduğunu söyledi.
“Türkiye Hollanda ilişkilerinde geçmişe takılmadan, kaldığımız yerden yeni işbirliği içinde devam etmeliyiz. Şansımız Hollandalılar'ın tüccar olmaları ve dış kültürlere açık olmalarıdır. Nitekim, krize rağmen ticari ilişkilerde olumsuz bir durum söz konusu olmamıştır.Artık enerjimizi geriye dönük kimin haklı kimin haksız olduğuna değil, ilişkileri en iyi seviyeye nasıl getirebilirize odaklanmalıyız'' diyen Dişli, bunun için her türlü alt yapının mevcut olduğuna da işaret etti.
Dişli, ticaretin yanı sıra, turizmde de oldukça iyi bir ivme kazanıldığını ve Türkiye’nin Hollandalı tatilciler için yeniden birinci tercih haline geldiğini belirtti. Genelde Avrupa, özelde de Hollanda’nın Türkiye’ye ihtiyacının olduğu, Türkiye’nin de Avrupa ve Hollanda’ya ihtiyacı olduğunun bir gerçek olduğunu ve bu gerçekten hareketle çalışması gerektiğini belirten Dişli, bu bağlamda Türkiye’nin jeo-stratejik konumuna işaret etti.
Dişli, Türkiye’nin son yıllarda ortaya çıkan olumsuz imajı ile ilgili soruya verdiği cevapta, Türkiye’nin bir imaj meselesinin olmadığını, asıl meselenin basının yönlendirmesiyle, bazı siyasilerin zaman zaman olumsuz bir hava yarattığını, ancak bunları aşmanın yolunun da karşılıklı ilişki ve ziyaretlerin gerçekleştirilmesiyle aşılacağını söyledi. Yeni stratejiyle herkesin kazançlı çıkacağı bir işbirliğini hedeflediklerini ve bugüne kadar da randevu taleplerine hep olumlu cevaplar aldığını söyleyen Dişli, Hollandalı yetkililerin de aynı iradeyle ilişkilere baktığını belirterek, ''Tabii ki bazı konularda görüş ayrılığı hep olacaktır, ancak bizim kendi güvenliğimiz ve dinamiklerimizle bir takım meselelere farklı yaklaşmamızın da bilinmesi gerekir'' dedi.
Şaban Dişli konuşmasına, “Hollanda’da başarılı olmuş, önemli görevlerde bulunan Türk orta sınıfı yetişmiştir. Bu grup, belki toplumsal tartışmalarda pek görülmüyor, ama bu grup iki toplumun ilişkilerinde köprü vazifesi görebilir. Hollanda Türk toplumu öncelikle bölünmüşlüğü terk etmelidir. O kadar çok başarılı insanımız var. Onlar Hollanda toplumunun bir parçasıdırlar.” diye devam etti.
Hollanda Türkleri'nin gayri safi milli hasılaya katkısının % 1,5 gibi muazzam bir orana ulaştığını ve bu oranın ekonomiye odaklanılması durumunda, daha da yukarılara çekilebileceğini belirten Dişli, ''Bu başarılar hem Hollanda hem Türkiye’ye katkı sağlar.'' dedi.
Dişli’ye göre, basında çıkan olumsuz haberlere odaklanma yerine, olumlu gelişmelerle ilgilenmemiz ve başarı için hedefe odaklanmamız gerekir. Dişli, artık yeni neslin vasıfsız işçilerden oluşmadığını ve kendi meselelerini kendisi çözebilecek kapasiteye sahip olduğunu ve onların bu kapasitesin iyi kanalize edilmesi gerektiğini söyledi.
Dişli: “Bu hem Hollanda hem de Türkiye için bir kazanç olacaktır.” dedi.
Dişli, son olarak da, Türkiye’nin bölgedeki sorumluluklarından hareketle, kendine has stratejilerinin olduğunu ve bu stratejiyle hem bölgesel hem de küresel sorunların çözümünün hedeflendiğini ve bu uğurda da ülkelerarası işbirliğine önem verdiklerini sözlerine ekledi.
Veyis Güngör'ün kaleminden,
Büyükelçi Şaban Dişli'nin ilk 100 günü
Türkiye- Hollanda diplomatik ilişkilerinin yüzüncü günündeyiz.
100 gün önce (31 Ekim 2018) bugün, T. C. Lahey Büyükelçisi Sayın Şaban Dişli Hollanda Kralı Willem-Alexander’a güven mektubunu sunmuştu. Biz de, meraklı ve gönüllü olarak, sözkonusu 100 günlük icraatı, medya ve özel kaynaklardan takip edebildik. 100 günlük normalleşen diplomatik ilişkilerin kısaca özetini sizlerle paylaşmak istedim.
Büyükelçi Dişli’nin 100 günlük icraatında, zamanını üçe bölmüş olduǧunu görüyoruz.
Bunlar: Türk toplumu, siyaset ile temas ve Türkiye-Hollanda işbirliği alanlarını geliştirmek. Pratikte ise, Hollandalı mevkidaşları ve Büyükelçilerle görüşme, Belediye Başkanlarını ziyaret, Uluslararası etkinliklerde Türkiye’yi temsil etmek, Hollanda’ya gelen Türk Bakan ve heyetlerle buluşma, Avrupa düzeyinde temaslar, Türk STK temsilcilerini kabul ve Türk vatandaşlarıyla buluşma, olarak görülüyor.
Büyükelçi Sayın Şaban Dişli, Hollanda Kralı Willem-Alexander’a güven mektubunu sunduǧu gün bir basın açıklaması yaptı. Büyükelçi olarak göreve başladıǧını duyurdu. Türkiye Hollanda ilişkilerin ve işbirliǧinin dört asırı aştıǧını ve bundan böyle de devam edeceǧini belirtti. Dişli, bir başka basın açıklamasında ise, diplomatik ilişkilerdeki gerginliǧin, Hollanda Türk toplumunda oluşturduǧu travmayı ve Hollandalılar nezdinde oluşan yanlış algıyı hep birlikte el ele vererek düzeltmeye çalışacaklarını söyledi.
Hollandalı mevkidaşlarından başka, Hollanda Senatosu Başkanı Ankie Broekers-Knol ve Hollanda Parlamentosu Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Pia Dijkstra’ya nezaket ziyaretlerinde bulunan Büyükelçi Dişli, ayrıca Hollanda Senatosu Üyesi Tiny Kox ile görüştü.
Nikaragua Büyükelçisi Noguera de Argüello ve Filistin’in Lahey'deki Büyükelçisi Sayın Rawan Sulaiman’a da Büyükelçinin nezaket ziyaretileri arasında yer alıyor.
Rotterdam’da meydana gelen 11, 12 Mart olaylarında önemli rol oynayan Rotterdam Belediye Başkanı Ahmed Aboutaleb’e nezaket ziyaretinde bulunan Büyükelçi Şaban Dişli, hanımefendi ile birlikte Wassenaar Belediye Başkanı Frank Koek'un akşam yemeǧine katıldı.
100 günlük icraatı arasında Hollanda Dış Yatırım Ajansı’nın, 40. Yıldönümü etkinliği, Kimyasal Silahlar Sözleşmesi Dördüncü Gözden Geçirme Konferansı, Devletler Yıllık Konferansı gibi etkinliklere katılan Büyükelçi Dişli, farklı zamanlarda Lahey Uluslararası Özel Hukuk Konferansı Genel Sekreteri Christophe Bernasconi, Hollanda Ekonomik İşler ve İklim Siyaseti Bakanı Eric Wiebes, Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Kati Piri ve Hollanda Dışişleri Bakanlığı Avrupa İşbirliği’nden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Thijs van der Plas ile görüşmeler yaptı.
Çeşitli vesilelerle Hollanda’ya gelen Türk Bakan ve Yardımcılarını kabul eden ve programlarına eşlik eden Büyükelçi Şaban Dişli, Hollanda Türk Sivil Toplum temsilcileri ve Türk toplumuyla da buluşmalar gerçekleştiriyor. Büyükelçi, Cuma günlerini mümkün olduğunca boş bırakıp değişik cami cematleri ile buluşuyor.
Büyükelçi Dişli’nin yoǧun görüşmeleri Şubat ayında da devam ediyor. Dişli, bu hafta Hollanda Ekonomi ve Kalkınma İşbirliǧi Bakanı Sigrid Kaag ve Sosyal İşler ve Çalışma Bakanı Tamara van Ark ile, 20 Şubat tarihinde de Dış İşleri Bakanı Stef Blok ile görüşecek.
Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoǧlu’nun 11 Nisan Hollanda ziyareti ve Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoǧan’ın Başbakan Rutte’yi bir çalışma yemeğine daveti ise üzerinde yoǧun çalıştıǧı iki konu Sayın Dişli’nin...
Bir başka gelişme ise, Hollanda Ekonomi ve Kalkınma İşbirliǧi Bakanı ile Tükiye Ticaret Bakanı'nın Temmuz ayında İstanbul ve Ankara’da görüşmeleri.
Evet, Türkiye Hollanda diplomatik ilişkilerinin normalleşmesinin ilk 100 gününde Büyükelçi Şaban Dişli’nin icraatı başlıklar halinde böyle. Yoǧun bir program ve eylem planı var ortada. Kolay deǧil, iki ülke uzun bir süre maslahatgüzarlık seviyesinde temsil edildi. Öyleki, makamda olan zevat cesaret edip maillere cevap bile vermedi. Velhasıl. İki ülke lişkilerinin normalleşmesi zaman alacak elbette. Büyükelçi Dişli’nin misyonu kolay deǧil. Taşlı ve çakıllı yollardan geçiyor. Allah yardımcısı olsun.