Kertenkeleden deveye, balinadan muhabbet kuşuna kadar her canlı, günümüzde kıtalar arasında yolculuk yapabiliyor. Tabii, bu yolculukların oldukça sıkı kurallar çerçevesinde yapıldığını da hatırlatmak gerekiyor. Çünkü canlı hayvan gibi hassas navlunlar, kabulü, etiketlenmesi, istiflenmesi, taşınması ve hatta taşıma sırasındaki bakımı itibariyle, lojistiğin bambaşka bir alanında yer alıyor.
TAŞIMALARIN YARISINDAN FAZLASI DENİZYOLUYLA YAPILIYOR
Canlı hayvan taşınması işleminde mesafe ve seçilen taşıma modu son derece önemlidir. Günümüzde, kara, deniz, hava ve demiryoluyla tüm canlı hayvan taşımaları yapılabiliyor ancak dikkat edilmesi gereken husus, maliyet ve süreyi iyi hesaplamaktır.
2005-2015 yılları arasında son on yıllık taşıma verileri baz alındığında, canlı hayvan taşımalarında denizyolunun ezici üstünlüğü dikkat çekmekte. Taşımaların yüzde 52’si denizyoluyla yapılırken, sadece yüzde 30’luk bir bölümü karayoluyla taşınmaktadır. Canlı hayvan taşımalarında havayolunun payı yüzde 8, demiryolunun payı ise yalnızca yüzde 1 ile sınırlı kalmaktadır. Yüzde 9’luk bir dilimi ise intermodal ve diğer yöntemlerle taşınıyor.
SÜRE VE MALİYET İYİ HESAPLANMALI
Bu taşımalarda her modun kendine has ayrı ayrı avantajları ve dezavantajları bulunuyor. Örneğin; çok yönlü kullanıma daha açık olması ve maliyet bakımından daha uygun olması sebebiyle karayolu oldukça cazip bir taşıma şeklidir.
Mesela İstanbul’dan Bulgaristan Burgaz’a gönderilmesi düşünülen 20 adet 1’er tonluk ineklerin nakliyesinde en efektif taşıma şekli karayoludur. Çünkü ilgili yere direkt denizyolu servisi bulunmuyor. Havayolu nakliyesi çok çok pahalıdır, demiryolu servisi ise birçok aktarma nedeniyle tercih edilmez.
EN UCUZU DENİZYOLU
Denizaşırı taşımalarda ise denizyolu biçilmiş kaftandır. Yüklü navlunlar ve uzak mesafelerde tercih edilen ilk mod genellikle denizyolu oluyor. Ayrıca denizyolu, canlı hayvan taşımalarında en ucuz yöntemdir. Eğer transit süre olarak aciliyet yoksa 15 tonluk özel bir koyun türü sürüsünün ABD’ye nakli için denizyolu taşımacılık modunun tercih edilmesi kadar doğal bir durum olamaz.
DEMİRYOLU NEDEN TERCİH EDİLMİYOR?
Hem güvenliği hem de karayolundan daha ucuz olması sebebiyle demiryolu bu taşımalar için son derece uygundur. Ancak demiryolu lojistiğinin, ülkemizde henüz istenilen aşamaya ulaşmamış olması, canlı hayvan taşımalarında demiryolunun çok az tercih edilmesine neden oluyor. Transit süre olarak denizyolu kadar uzun bir zamandan ziyade, biraz daha hızlı bir zaman zarfında teslimatı öngörülen ve karayolundan daha az maliyetli olması planlanan, Köln’e 24 tonluk deve sevkiyatında tercih edilmesi gereken taşıma şekli ise demiryolu taşımacılığıdır.
HASSAS CANLILAR İÇİN HAVAYOLU TAŞIMASI EN İYİ YÖNTEM
Gelelim havayoluna... Canlı hayvan taşımalarında havayolunun kullanımı, hem maliyet açısından hem de mevzuat açısından oldukça zorlayıcıdır. Bu yüzden canlı hayvan taşımalarında havayolu, eğer başka çare yoksa tercih edilmektedir. Çünkü havayolu modu, bu alanda en pahalı taşıma şekli olmakla birlikte kapasite açısından da kısıtlayıcı olabilmektedir. Bu mod, genellikle taşıma sırasında hayati risk oluşmaması gereken hassas ve özellikle canlıların taşınması için ideal bir moddur.
Havayolu taşımacılığının artıları
- Yüksek hızda taşımayla teslim süresinin kısalması
- Ülkeler arasında doğrudan iletişim sağlandığı için politik ve bürokratik olumsuzluklardan en az seviyede etkilenmesi
- Dünya geneline yayılmış havaalanı ağının varlığı
- Yüksek emniyet ve güvenilirlik
- Kargoların elleçleme ve yüklenmesinde gösterilen özen
- Planlı ve tarifeli kargo hareketler
- Diğer taşımacılık türlerine oranla sigorta primlerinin daha düşük olması
Havayolu taşımacılığının eksileri
- Kargo taşıyan uçakların ağırlık ve hacim sınırları nedeniyle diğer taşıma türlerine oranla daha yüksek taşıma maliyeti ortaya çıkması
- Havayolu kargo taşımacılığı, her türlü hayvanın nakli için uygun olmaması,
- Büyük miktarlardaki canlının iletiminde havayolundan yararlanılamaması
- Havayolu ile nakledilen bir canlının alıcının deposuna iletiminde karayolunun kullanılmasının zorunlu olması
IATA CANLI HAYVAN TAŞIMALARINDA ÇOK KATI
Eğer taşımanızı havayoluyla gerçekleştirecekseniz, öncelikle “IATA Canlı Hayvan Düzenlemeleri”ne (Live Animals Regulation) uygun taşıma yapmanız gerekiyor. Çıkış noktasından varış noktasına kadar rezervasyonu yapılır. Yürürlükteki ambargolar dikkate alınır. Konsolide edilmez ve tek bir Air Way Bill (AWB) düzenlenir. Kafesin üzerinde en az bir adet Canlı Hayvan Etiketi (Live Animals), en az dört adet Konumlandırma Etiketi (This Way Up), bir adet Sıcaklık Uyarı Etiketi (Keep Temperature), eğer varsa hayvanın beslenme talimatı mutlaka bulundurulur. Yani kısaca, IATA bu konuda son derece katı.
BAE, LONDRA VE HONG KONG’A CANLI HAYVAN SOKMAK YASAK!
Canlı hayvanların taşınması ilgili yerel yönetmelikler ülkeden ülkeye farklılıklar gösterebiliyor. Bazı ülkelerin katı kuralları, evcil hayvanınızı bile o ülkeye sokmanızı, ya da o ülkeden herhangi bir canlı hayvan çıkarmanızı engelliyor. Bazı ülkelerde evcil hayvanların bagaj olarak ithalatı tamamen yasaklandı.
Örneğin, Birleşik Krallık, İrlanda, Güney Afrika, Avustralya, Birleşik Arap Emirlikleri, Hindistan ve Hong Kong... Herhangi bir evcil hayvanın el bagajında veya kaydedilen bagajda bu ülkelere taşıyan havayolu şirketine para cezası uygulanıyor. Bu ülkelere hayvanlar sadece hava konşimentosu ile taşınabiliyor. Birleşik Arap Emirlikleri, Londra ve Hong Kong’tan hayvanlar sadece ihraç edilebiliyor, ithalat kesinlikle yasak. İngiltere’den uçtuğunuz zaman hayvanlar yolcu kabininde sadece kutularda taşınabiliyor.
Malezya ve Çin'in Urumchi ile Pekin bölgelerinde ise sadece canlı kedi ve köpeklerin sokulmasına veya oralardan çıkarılmasına izin veriliyor.
YETİŞMİŞ İNSAN GÜCÜ EN ÖNEMLİ AVANTAJLARDAN BİRİ
Canlı hayvan taşımacılığının en önemli gereksinimlerinden biri insan gücüdür. Her şeyin bilgisayarlı sistemlere bağlandığı günümüzde teknoloji , tedarik zincirinin tamamında kontrolü ele almış olabilir. Ancak bir canlıyı taşımak, duyarlılık gerektiren bir iştir.
Örneğin deniz memelilerini taşırken derilerinin kurumaması için belirli aralıklarla nemlendirilmeleri gerekir. Ya da bir uçak dolusu yarış atının ne zaman ne yapacağı hiç belli olmaz! Bu gibi durumlarda hangi durumda nasıl davranacağını bilen iyi yetişmiş görevlilerin varlığı, canlı hayvan taşımaları için son derece gerekli bir unsurdur. Neticede, en sadık dostunuzu bir robota emanet etmek istemezsiniz. Bu alanda uzmanlaşmış, yetişmiş işgücünü elinde bulunduran firmalar da, şüphesiz ki rakiplerine oranla daha başarılı oluyor...
Burak GÜNER