Sürdürülebilirlik çalışmalarını enerji yönetimi, atık yönetimi ve karbon salınımı açısından ele aldıklarını söyleyen Akca Lojistik Genel Müdürü Enes Akça, “Dünyada tüketilen toplam petrolün yüzde 60’ının ve tüketilen toplam enerjinin yüzde 25’inin taşımacılık sektörü tarafından kullanıldığına yönelik verileri esas alırsak sektörümüzün çevresel sürdürülebilirlik için alacağı önlemlerin etkisi daha iyi anlaşılacaktır. Küresel İklim Değişikliği Paneli’nin çalışmaları, küresel çaptaki sera gazı emisyonunun yüzde 5’lik kısmının ticari amaçlı taşımacılık faaliyetlerinden kaynaklandığını gösteriyor. 1 kg meyve/sebzenin karbon emisyonunun yüzde 82’sinin taşıma ve lojistikten kaynaklandığını tespit eden araştırmalar mevcut. Biz de sektörün hızlı büyüyen şirketlerinden biri olarak bu alanlardaki iyileştirmelerimizi hayata geçiriyoruz.” dedi.
“Yazılımsal yetenek sürdürülebilirliğe katkı sağlıyor”
Enes Akça, verimliliğe önemli katkı sunan yazılımsal çalışmaların bir yandan sürdürülebilirlik açısından da çok büyük anlam ifade ettiğinin altını çizdi. Teknolojinin sürdürülebilirliğe katkısına nakliye yönetim sistemindeki (TMS) rut optimizasyonunun yakıt tasarrufu sağlamasını örnek olarak veren Akça, depo yazılımındaki optimizasyon çalışmalarının da makine ekipmanların enerji kullanımlarında avantaj sağladığı örneğini verdi. Akca Lojistik’in tüm depolarında sıfır paletten ziyade dönüşüm palet kullanıldığını vurgulayan Akça; streç, karton ve kırık paketlerin ayrıştırılıp düzenli olarak lisanslı dönüşüm firmalarına gönderildiğini ve bu bilincin bir vatandaşlık görevi olduğunu söyledi.
Akça, “Sürdürülebilirlik yaklaşımımız çerçevesinde farklı illerdeki toplam 350 bin metrekare depo alanımız, 2 bini aşkın çalışanımız, 500 araçtan müteşekkil filomuz ve sürekli geliştirdiğimiz IT altyapımızla müşterilerimizin işlerini kolaylaştırırken çevreye duyarlı ve saygılı bir şirket olarak gelişmeye devam edeceğiz.” dedi.
LOJİPORT