"Lojistik" kelimesinin son iki harfine dikkat ederseniz "İK" yani, “İnsan Kaynağı” olduğunu görebilirsiniz. Ben, burada aslında “metafor” yaparak lojistiğin, insan ile yapılan emek yoğun bir “iş” olduğunu vurgulamak istiyorum.
Lojistik işinin başarısı veya başarısızlığı, lojistik işinde çalışan “İnsan Kaynağının” başarısına veya başarısızlığına bağlıdır.
Yıllar önce “geleceğin mesleği” olarak gösterilen lojistik işinde “insan kaynağı” ile ilgili 10 yıl önce konuşulan sorunlar, bugün yine konuşuluyor.
Türkiye’de ve dünyada yapılan birçok araştırmanın sonuçlarına ve benim gözlemlerime göre gençler, cazibesini kaybeden lojistik işine daha az ilgi duymaya başladı. İşte bu yüzden lojistik işi, yeterli sayıda nitelikli gençleri istihdam edebilmek için diğer iş kolları ile rekabette çok zorlanıyor.
Aslında 10 yıl, sorunların çözülmesi için yeterli bir süre olmasına rağmen bu sorunlar niçin hâlâ konuşuluyor?
Türkiye'de yaklaşık 50’den fazla yükseköğrenim kurumunda lojistik ile ilgili lisans ve ön lisans programı olmasına rağmen "kalifiye insan kaynağı” niçin hâlâ ÇOK ÖNEMLİ BİR SORUN olarak görülüyor?
Lojistik işi, "Z" kuşağına hazır mı?
Bunlar için çözüm önerilerim:
● Bütün paydaşlar (ilgili Bakanlıklar, lojistik firmaları, ilgili STK’ler, ilgili eğitim kurumlar), lojistik işinin cazibesini yükseltmek için birlikte çalışmalıdır ve hatta lojistik işinin COVID-19 döneminde insanlara hizmet eden performansı, televizyonlarda yayınlanabilir.
● Lojistik işi, ilköğretimde ve hatta anaokulunda veya ilkokulda «çocuk dili» ile anlatılarak özellikle “Z” kuşağının lojistik işine ilgisi çekilebilir.
● Lojistik, bir operasyon olup sahada yapılır. Bundan dolayı, özellikle mavi yakalı çalışanlara ve saha çalışanlarına daha fazla önem verilmelidir. Lojistiğin en önemli faydası, malın müşterinin "kullanımına" sunulmasıdır. Müşteri, satın aldığı malı kullanamazsa (geç, eksik, hasarlı, yanlış gelirse) o malın, müşteriye hiçbir faydası yoktur. Kısaca "hizmet kalitesi" yani müşterinin sipariş ettiği istediği malın zamanda, tam, hasarsız gelmesi, çok daha önemlidir. Hizmet kalitesi, sadece "doğru" insan (özellikle mavi yakalı ve saha çalışanları) ve insanın "doğru" yönetilmesi ile sağlanır. Hizmet kalitesi için mavi yakalı çalışanların ve saha çalışanlarının yetkinlikleri, arttırılmalıdır.
● Şoför ihtiyacı için kadınların, şoförlük mesleğine girmesi için fırsatlar sağlanabilir ve işsiz veya askerdeki gençlere, "ağır ticari vasıta" eğitimi verilebilir.
● Lojistik ile ilgili lisans eğitimi veren 4 yıllık bölümler yerine lojistik operasyonlarda çalışacak nitelikli insan kaynağının sağlanması amacıyla okul süresinin yarısı staj olacak şekilde düzenlenecek olan "Lojistik Meslek Lisesi (ML)" ve "Lojistik Meslek Yüksekokulu (MYO)" mezunlarına odaklanılmalı ve gençlerin bu okulları seçmesi özendirilmelidir." olarak düzeltirseniz sevinirim.
● Staj için yasal düzenleme yapılarak öğrenciler; başarısına, ilgisine ve yaşadığı veya staj için istediği yere göre lojistik işi yapan istisnasız bütün firmalara rastgele atanabilir ayrıca, bu öğrencilerin her masrafı (SGK, servis, cep harçlığı ...), YÖK, Bakanlık ve ilgili STK'ler tarafından karşılanabilir.
Dünyada ve Türkiye'de lojistik işinin bence en büyük ve hatta tek sorunu, "yeterli" sayıda "nitelikli" insan kaynağı bulamaması ve bulamayacak olmasıdır. Tek ve en büyük sorun çünkü diğer bütün sorunlar, nitelikli insanlarla çözülebilir.
Lojistikte en önemli unsur, insandır. Nitelikli insan olmadığı sürece lojistik, her zaman para kaybettirir; nitelikli insan olduğu sürece lojistik, her zaman para kazandırır. İnsanı "doğru" yönetebilen firmalar ve yöneticiler, başarılı olacaktır.
Yaklaşık 5 yıl önceki “Kehanetler” yazımda “Türkiye’de lojistik işinin en önemli sorunu, yeterli sayıda nitelikli insan kaynağı ihtiyacını temin edebilmek olacak ve bu da bir krize yol açabilecektir.” İddiamı tekrarlayarak ve “Lojistik için insan kaynağı, sadece İnsan Kaynağı departmanına ve uzmanlarına bırakılamayacak kadar önemlidir.”
"Türkiye, hemen robotlaşmaya geçmeli veya ışınlamayı bulmalı yoksa lojistiği yapacak kimse kalmayacak. Aksi takdirde yaklaşık 5 yıl önceki “Kehanetler” yazımda “Türkiye’de lojistik işinin en önemli sorunu, yeterli sayıda nitelikli insan kaynağı ihtiyacını temin edebilmek olacak ve bu da bir krize yol açabilecektir.” iddiamı tekrarlayarak ve “Lojistik için insan kaynağı, sadece İnsan Kaynağı departmanına ve uzmanlarına bırakılamayacak kadar önemlidir.” diyerek yazımı bitiriyorum.
Oruç KAYA - O2 Lojistik Yönetim Danışmanlık Eğitmen