Uzun zamandan beri bu yazıyı yazmak istiyordum. Lakin biraz bekledim. Beklememdeki amaç, konu hakkında daha detaylı bir çalışma ve sorgulama yapmak isteğimdi. Bugün geldiğim noktada topladığım tüm bilgilerin bu yazı için yeterli olduğu kanaatindeyim. Bugünkü yazımın konusu “Faydasız Lojistik Konferanslar” üzerine olacak.
Son 10 yılda lojistik adına yapılan her şey takdire şayan. Bunda zerre katkısı olan herkesi gönülden kutluyorum. Faydalı olması açısından lojistik anlamdaki her türlü seminer, konferans, kurultay gibi aksiyonları da çok önemsiyor ve vaktim oldukça katılmaya gayret gösteriyorum. Çünkü sektörde 13.yılım da olsa, daha benim bile lojistik anlamda öğreneceğim çok şeyin olduğunun farkındayım.
Birçok üniversitemiz, birçok kurum ve organizatör firmalar lojistik konulu birçok konferans düzenliyor. Bu konferansa konuşmacı olarak birçok kişiyi davet ediyorlar. Buraya kadar her şey doğal ve yerinde. Lakin asıl problem şu ki, bu konferanslara kilometrelerce uzakta ki okullarından gelen lojistik bölümü öğrencileri nasıl faydalanıyor?
Birçok üniversitemiz ile iletişim halindeyim. Öğrenciler devamlı görüşüyorum. Ülkemizde bulunan farklı üniversitelerin lojistik bölümü öğrencileri konuştum, onlar ile mülakatlar yaptım, fikirlerini aldım, istişareler yaptım ve sonuç olarak şuna vardım ki; Bu öğrenciler bu konferanslardan hiçbir şey öğrenmiyor!
Peki, o zaman öğrenci odaklı bu konferanslar neden düzenleniyor?
Bu konferanslara katılan konuşmacılar yıllardır aynı kişiler. Hiç değişmiyor! Konuştukları konular hep aynı. Kökenleri lojistik değil. Pratik anlamda hiçbir tecrübeleri yok. Anlattıkları hep teori. Anlattıkları vakalar başkalarına ait. Palet kokusu, depo tozu, mazot dumanı yutmamışlar. Bir TIR’a dökme malzeme yüklememiş, indirmemişler. Hayatlarında sipariş toplamamış, barkot yapıştırmamışlar.
Eee… Ne öğreteceksin o zaman bu öğrencilere?
Nereye kadar teori?
Binlerce üniversite öğrencisini salonlara dolduruyorsunuz, teori anlatıp geri gönderiyorsunuz.
Yahu bu çocuklar pratiğe aç!
Bilmem hangi şirketin yetkilisini çağırıp, şirket tanıtımlarını anlatmalarına müsaade ediyorsunuz. İnsanlar oraya reklam izleye değil, bir şeyler öğrenmek için geliyor. X şirketin yetkilisi alıyor eline sazı başlıyor;
-Biz şirket olarak şunu yapıyoruz. Şu kadar ciromuz var. Şu kadar iyiyiz. Dünya’da şu sıradayız…
Onları Google amca da anlatır.
Eee… Ne öğreteceksin o zaman bu öğrencilere?
Yanlış yapılıyor! Yanlış yapıyorsunuz!
Gidip, Gebze nakliyeciler sitesinden uzun yıllardan beri taşımacılık işi ile uğraşan bir şahsı getirseniz, konuşmasına imkân sağlasanız inanın o konferansa katılan öğrenciler ve de sözüm ona sektör önderleri birçok şey öğrenir. Hiç duymadıklarınızı, hiç bilmediklerinizi pratik etmiş olursunuz.
Yazık o öğrencilere. Kişi başı 150-200 TL paralar harcayıp konferans dinlemeye geliyorlar. Siz “konferans düzenledik” havasına gireceksiniz diye bu öğrencileri mağdur etmeyin. Bu tür konferanslara inovasyon katın artık. Depocu Mehmet’i, Ambarcı Hüseyin’i, Tır Şoförü Ali’yi, Nakliyeci Ayhan’ı çağırın bu konferanslara. Çağırın ki pratik nedir vaka nedir dinleyin ve öğrenin. Lojistik sektöründe tanınmış ünlü bilmem kimlerden vazgeçin artık.
Böyle bir yazı yazmak belki de benim işim değil. Belki de üstüme vazife olmayan bir işe kalkıştım. Lakin realite de öğrenci arkadaşlarım ile yaptığım görüşmelerde böyle bir yazı yazmayı kendimce uygun buldum. Haddimi aştıysam özür dilerim. Yanlış anlaşılmasın, bu yazılardan ücret de almıyorum. Benim amacım sadece, öğrenci arkadaşlara naçizane destek olmak lojistiğe gönül vermiş kardeşlerimin sıkıntılarını bu işe sektörün en dibinden (kuryelikten) başlamış biri olarak duyurmaktır.