Geçtiğimiz ay içinde yaşamaya başladığımız ve bir an önce kurtulmayı arzu ettiğimiz ekonomik kriz her şeye rağmen kriz geliyorum dedi ve geliyor. Bundan sonra nelerle karşılaşacağımızı belirleyelim istedim. Kriz döneminin belli evreleri vardır Birinci dönemini gizli kriz dönemi diye tanımlıyoruz. Bu dönemde işletmeler dışarıdan gelen etkilere karşı açıktır. İş sahipleri arasında güncel konuşmalarda sözü geçmektedir. Krizin etkileri dolaylı olarak hissedilmeye başlanmıştır. Tahsilatlarda belli sıkıntılar izlenmekte, alınan çeklerde karşılıksız çıkanların oranı artmaya başlamış, siparişlerde ertelemeler veya iadeler söz konusu edilmektedir. Döviz alış ve satış fiyatları arasındaki aralık genişlemeye başlamaktadır. İkinci dönem krizin kontrol altında tutulduğu dönem olarak nitelendirilir. Bu dönemde krizin belirtileri işletmeyi etkilemeye başlar. Krizin etkilerinin azaltılması için işletmelerde basit tedbirlerr alınır, kriz önleme komiteleri oluşturulur. Alınan tedbirler genellikle giderlerin azaltılması ve kontrol sistemlerinin devreye alınması şeklinde her zaman yapılabilecek veya yapılması gereken projelerdir. Basında krizin tartışmaları başlar, süresi konusunda polemikler yapılır. İşletmeler ise ellerinde bulunan yedekleri kullanmaya yönelirler. Nakit dengesi bozulur ve rezervler kullanılmaya başlanır. Hammaddeler son anına kadar kullanılır stoklar azalır işletme mümkün olduğu kadar nakitte kalmaya çalışır. Para devir hızları azalır ve nakit talepleri artar. Kredi veren kuruluşlar kredi ertelemelerini zorlaştırır. Satışlar azalır, cari hesaplardaki borç bakiyeleri artar. Krizin daha da uzaması durumunda kontrol dışına çıkış dönemi başlayacaktır. Bu durumda krizle mücadele tedbirleri sertleşir. Giderlerden bir kısmı engellenir, eleman çıkartılması, şubelerin kapatılması devreye girer. Yöneticiler belli olur. Sorumluluk alan problemleri göğüsleyen ve sorumluluktan kaçan saklanan yöneticiler ortaya çıkar. Toplantılar yapılır. Uzun zaman alan, tartışmalara kavgalara yol açan görüşmeler yapılır. İşletmeler dışarı kapalı hale gelir. Bir bekleme sürecine girilir. Basın ve yayın organları yakından takip edilir. İş yapma şekilleri düzensizleşir, hatalar artar, verimsizlik başlar ve ekonomik göstergelerde gerileme izlenir. Birilerinin çıkıp bu durumu düzeltmesi konusunda arayış başlar. Mesih bekleme dönemi yaşanır. Krizin son dönemi ise çöküş dönemidir. Bu evrede işletmede suçlama ve başarısızlıklar için suçlu yaratıldığı dönemdir. İşten ayrılanlar artar, yerine konabilecek tüm elemanlar işten çıkartılır, işletmenin asetleri satışa çıkartılır ve geri dönülmesi mümkün olmayan hasar yaratıcı kararlar verilir. Üst yönetim tartışmaları, ortaklıkların sona ermesi gibi olaylarla karşılaşılır. Dileğim krizin son dönemine gelmeden ortadan kalkmasıdır. Gelecek yazılarımda da ne tedbirler alabileceğimizi anlatacağım. Krizsiz günler dileğimle.