Lojistik sektörü ve teknoloji, tarih boyunca el ele yürüyen iki yakın arkadaş olmuştur. Küresel ticaret hacminin artması da, bu ikilinin gelişme hızı ve verimliliğiyle de doğrudan bağlantılı. İki taraflı bir kazanç bu aslında… Lojistik müşterisi kargosunu daha hızlı bir şekilde alırken, şirketler de teknolojiyi, giderlerini düşürmek ve tedarik zincirinin güvenilirliğini artırmak için kullanıyor.
Günümüzde büyük lojistik şirketlerinin olmazsa olmazlarından olan araç takip sistemleri, bundan bir kaç on yıl önce sadece hayalden ibaretti. Şimdilerde nakliyeci, sadece bir tuşa basarak aracının yakıt seviyesini, hızını, şoförünün nabzını ya da ne kadar mola verdiğini, taşınan kargonun sıcaklığını ve durumunu kolayca görebiliyor. Buna bir başka örnek de yeni üretilen kompozit malzemeler sayesinde aracın yükünün azaltılarak yakıttan ve alandan büyük bir tasarruf sağlanması verilebilir.
Evet, teknolojinin sınırı yok. Tabi, lojistiğin de. Şimdi, 2014’te teknoloji adına yaşanan devrim niteliğindeki büyük gelişmeleri ve bunların lojistik sektörüne yansıyacak bilim-kurgu tadındaki etkilerini göreceğiz…
GOOGLE’IN SÜRÜCÜSÜZ ARAÇLARI YOLA ÇIKTI!
Google’ın yeni sürücüsüz araçları, yollarda yeni bir devrimin kapılarını çoktan araladı bile. Şirket, geçtiğimiz yılın Aralık ayında sürücüsüz araç modelinin yola koyulacağını açıklamıştı. Sürücüsüz modelin ne bir direksiyonu, ne de fren ya da gaz pedalı bulunuyor! Şirketin 2019-2024 yıllarına kadarki yeni hedefi, tamamen otonom sürüş özelliğine sahip süper araçlar.
Türkiye’de gerçekleştirilen lojistik faaliyetlerinin yüzde 70’inden fazlası karayoluyla gerçekleştiriliyor. Forklift, tren, gemi, kamyon ve uçaklar otomatikleştirmiş olsa da halen insanlar tarafından kullanılıyor. (Şimdilik!) Google’ın otonom araç teknolojisi, bütün modellerin otomatikleştirilmesi adına oyunun tüm seyrini değiştirebilir. İnsan faktörü ortadan kalkar, hem maliyet hem de hız açısından ortaya yeni bir sistem çıkar. Çıkar mı? Bunu birlikte göreceğiz…
TEKNOLOJİYİ GİYMEYE HAZIRLANIN!
Dünya devi Apple, 2014 yılı içinde iWatch’u tanıttı. Google’ın Android Wear teknolojisi dikkat çekti ve bu yarıştan geri kalmayan Microsoft, Microsoft Band’i kamuoyuyla tanıştırdı. Donanımlar güçlü ve ucuz hale geldikçe, insanları ve operasyonları takip etmek için dizayn edilen teknoloji de daha yaygın hale geliyor.
DHL, Hollanda’daki bir deposunda akıllı gözlük ve zenginleştirilmiş uygulamalar konulu pilot projesini başarıyla tamamladı. DHL’in müşterisi Ricoh ve giyilebilir teknolojiler uzmanı Ubimax ile birlikte hayata geçirdiği teknoloji, depolama operasyonlarında “görüntülü toplama” işlemi yapmakta kullanıldı. Personele depo boyunca akıllı gözlükte gördükleri grafikler yol gösterdi ve böylece toplama süreci hızlanırken hata oranında düşüş görüldü. Pilot projeyle, zenginleştirilmiş gerçekliğin lojistik alanında sunduğu katma değer kanıtlandı ve toplama sırasında yüzde 25 verim artışı sağlandı.
HEM UCUZ HEM DE ÇEVREYE DUYARLI LOJİSTİK!
Tesla, 2012’de ilk elektrikli arabası olan The Tesla Roadster’ı sundu. Google’ın arabasının aksine, bu ticari bir gerçekti. Tesla, arabalarını geliştirmeye, yazılım gibi eklemeler yapmaya devam ediyor. Şirket, tek bir şarjın bir Roadster’ı 600 kilometreden fazla götürebileceğini açıkladı.
Elbette daha iyi ve verimli lojistik hizmetleri… Motorlu araçların karbonmonoksit emisyonu üzerindeki etkisi malumunuz. Dahası, gemi ve uçak gibi araçların karbon salınımındaki etkisi daha büyük bir noktaya ulaşıyor. Öte yandan çevreye olan zararları bir kenara, yakıt maliyetleri şirketlerin en büyük gider kalemlerinden birini oluşturuyor. Üstelik petrol fiyatlarındaki düşüşe rağmen! Yenilenebilir kaynakların ucuzluğu son yıllarda büyük bir ilgiye maruz kaldı. ABD’nin en büyük özel filo operatörlerinden olan WalMart, 2015 yılının başlarında elektrikle çalışan kamyonunun müjdesini verdi. Bu teknolojinin yaygınlaşması, hem nakliye giderlerini ciddi bir oranda düşürecek hem de üzerinde yaşadığımız gezegene verdiğimiz zararı minimuma indirecek.
DRONE’LAR GELİYOR!
Yalnızca bir yıl önce online alışveriş sitesi amazon, drone’larla nakliye yapacağına dair oldukça sıradışı ve hırslı bir hedefi önüne koymuştu. Aradan geçen bu bir yıllık sürede drone’ların kullanımı arttı, haber bültenlerinde yayınlandı, büyük ilgi gördü ve hatta hediye listelerinin başında bile yer almaya başladı. Özellikle de ABD’de, drone’ların ticari kullanımına yönelik mevzuat düzenlemesinin yolda olduğu konuşulan konular arasında.
Gelecekte, kargoların nihai adrese ulaşmasında büyük rol oynaması beklenen drone’lar, özellikle de şehir içi lojistiğine depar attıracak gibi görünüyor…
NOEL BABA’DAN BİLE HIZLI TESLİM!
Sadece birkaç yılda, teslimat olağanüstü şekilde değişti. Aynı gün içinde yapılan teslimatlar artık kabul edilmiyor. Amazon kısa süre önce kilit bölgelerde bir saatlik teslimata başladı. Noel Baba’nın yerini, sonraki gün ve aynı gün içinde teslimatı gerçekliğe kavuşturan UPS, FedEx ve başka şirketlerin sağlam elleri aldı. Bu Noel sezonunda Amazon küresel olarak 185 ülkeye nakliyat yaptı ve bağımsız araştırmacılar internetten satış yapan bu gibi kurumların yüzde 93’ünün Noel öncesi teslimat için verdikleri söze bağlı kaldıklarını gördüler.
Aslında iki anlama geliyor: Daha yüksek beklentiler ve daha fazla e-ticaret baskısı. Anında memnuniyet bekleyen nesil, hızlı hizmet minimum telaş istiyor. Y kuşağı da işgücüne katıldığında, aynı beklenti nakliye endüstrisine de sızacak. Online satıcıların umut vaat etmesi demek, nakliye şirketlerinin dinamik ve atik bir tedarik zinciri sağlamak için kapasitelerini geliştirmeleri demek, ki bu da planlamadan teslimat safhasına kadar daha fazla teknolojik otomatikleştirme gerektiriyor.
Burak GÜNER