Lojistik de bu sektörlerin içinde gelmektedir. Geçmişi 25-30 yıl olan, ülkemizde de 10- 15 yıldır içinde çalıştığımız lojistik sektöründe kavram, tanım, anlam karmaşası yaşadık, yaşamaktayız ve yaşayacağız.
Lojistiğin bir taşıma olmadığını anlatmak 10 senemizi aldı. “Elleçleme”, “forklift” gibi kelimeler hala Türk Dil Kurumu sözlüğünde yer almamakta. Bazı kelimelere bir karşılık da bulamadık. “Cross Docking” için “transfer merkezi”,” aktarma merkezi”, “çapraz yükleme” hatta” kondu kalktı” gibi karşılıklar kullanıyoruz. Zaman içinde kullanım bize en yaygınını ve kabul edilen seçeneği ortaya koyacak ve alışacağız. Dil, kullananların kabul etme oranına göre değişmekte.
Ülkemizde yeni bir kavram olan, içinde lojistik hizmetleri birleştirdiğimiz alanlardan oluşan tesislere de artık bir isim vermemiz gerekmekte. Her dilde farklı şekilde kullanılan bu tesislere, gerek akademik çalışmalarda, gerek gazete ve dergilerde, gerek resmi veya özel sektör raporlarında rastlıyoruz. Benzer tesislere farklı tanımlar veya farklı tesislere aynı tanımı kullanmaktayız.
Ne kullanırsak kullanalım bizleri dinleyenlerin, yazılarımızı veya raporlarımızı okuyanların, söylediklerimizden, yazdıklarımızdan aynı şeyi anlamaları önemlidir. Bu da önceden tanımların ortaya konması, dinleyiciler veya okuyucular tarafından bilinmesine; yani dil birliğine dayanmaktadır.
Lojistik Köy tanımı en geniş kullanımı olan bir tanımdır, bu nedenle büyük küçük tüm tesislerde kullanılmaktadır ancak karmaşaya yol açmaktadır. Avrupa Birliğinde Lojistik Köy dediğimiz zaman içinde depolama tesisleri olan, demiryolunun tesisin içine, hatta depolara kadar girdiği, konteyner stok alanlarının, araç park alanlarının olduğu, işletmelerin farklı kişiler tarafından sahiplendiği ve farklı operatörler tarafından işletildiği, limanlara demiryolu veya doğrudan karayolu bağlantısı olan tesisleri anlamaktayız.
Lojistik Merkez tanımında ise yukarıdaki tanımdan bazı eksiklerin olması, tanımın değişmesine yol açmaktadır. Lojistik Merkezlerde depolar olmak durumunda, demiryolu veya liman bağlantılarından biri eksik olursa bu tanım kapsamına girmekte. Lojistik köy gibi yine farklı operatörler tarafından işletilecektir. İşletme sahipleri farklı kişiler olacaktır. Daha küçük ölçekte olması farklılığın bir unsuru olmaktadır.
Lojistik Üs tanımı işletmede yine depoların olduğunu, ancak demiryolu veya denizyolu bağlantılarının olmadığını işaret etmektedir. Daha küçük ölçekte olan ve işletmenin sahibinin tek kuruluş olduğu ancak farklı operatörlerin hizmet verdiği tesislerdir. Genellikle kara taşıma konusunda kullanılmaktadır.
Lojistik Parklar ise açık alanlarının daha fazla olduğu TIR ve kamyon garajı amacıyla yapılan, içinde küçük ölçekte depo ve aktarma merkezlerinin bulunduğu tesislerdir. Forwarderlerin, nakliye komisyonlarının da bulunduğu, sosyal tesisleri olan geniş açık alanlara bu tanımlama uygun görülmektedir.
Intermodal Terminaller ise; TCDD tarafından Türkiye’nin 14-15 şehrinde yapılmaya başlanan demiryolu- karayolu yük aktarma istasyonlarıdır. Demiryolu ile taşınan yüklerin bir yük istasyonu gibi hat değiştirdiği veya kara nakliye araçlarına transfer edildiği merkezlerdir. Ticari amaçla kullanılacak farklı operatörler tarafından işletilen depolara sahip değildir.
Şimdilik beş ana gruba ayırdığımız lojistik tesis konusunda bir fikir birliği oluşturmaya başlamak istedim. Farklı görüşleri veya farklı yorumları tartışalım ve uzlaşalım istiyorum.