Sektörün varoluş amacına uygun ve uluslar arası hizmet normlarının işleyişini belirleyecek olan yasal düzenlemeleri günümüz şartlarına göre henüz tamamlanmamış olan yat turizminin disiplin altına alınarak ileriye dönük yapılacak planlamalar ve projeler ile istikrar ve güven ortamının sağlanması gerekir.
Hizmette beklenen performansı yeterince gösteremeyen ve yatırımlara ilişkin konularda öz sermaye sıkıntısı çeken ve bu bağlamda devletin desteğini ihtiyaç duyan yatçılık sektörü, uluslar arası turizm fuarlarında tanıtım, reklam ve pazarlama atağına geçmelidir. Sezonu kurtarma zihniyetinde olan yaklaşımlara itibar edilmemelidir. Sektörün alt yapısı oluşturulurken nitelikli personelin yetiştirilmesi için gerekli eğitim ve öğrenime özen gösterilmelidir.
Yatçılık sektöründe gerçekleştirilecek olan değişimler tek düzenekli olmayıp evrensel nitelikli ve çok boyutludur. Sektörün çağdaş yapılanmasında açılacak yeni ufuklar, bu alandaki düşleri sınırsız kılar. Yat turizmi işletmecileri ortak bir anlayış ve beklenti içinde hareket ederek tanıtım konseyini oluşturmalıdırlar. Sektördeki her türlü gelişmeler konsey tarafından dikkatle izlenmeli ve kontrol altında tutulmalıdır.
Yat turizmi gerçek anlamda bütün boyutlarıyla tam bir hizmet sektörüdür. Bu nedenle gerek günlük turlarda ve gerekse mavi turlarda verilecek hizmetin kalitesinin çok yüksek seviyelerde olması sağlanmalıdır. Yatların bakımlı, temiz ve güvenli olması kadar, personelin de güler yüzlü, eğitimli ve yeterli mesleki bilgiye sahip olmasının o kadar çok önemi vardır. Böylesine bilinçli bir hizmet anlayışı hedefteki beklentilere ulaşmamızı kolaylaştırır ve gelecek için çok iyi reklam olur. Sonuç olarak tura katılan turist tekneden mutlu, dinlenmiş, huzurlu ve keyif içinde ayrılmalıdır.
Yat turizminde hizmet veren tekneler yaşlarına, boylarına, yatak sayısına, kamaraların konumuna, sahip olduğu navigasyon cihazlarına, yelken donanımlarına ve diğer teknik araç ve gereçlerin özelliklerine, sahip olduğu konforun niteliğine göre yıldız sayısı ile sınıflandırılmalı ve katogorileri belirlenmelidir. Özellikle mavi tura ilişkin konularda çevre ve deniz kirliliğinin önlenmesi kapsamında kurallar konulmalı ve bu bağlamda kontrol ve denetimler yapılarak mavi turun geleceği koruma altına alınmalıdır.
Yatlardan pis suların alınması kolaylaştırılmalı ve yaygınlaştırılmalıdır. Koylarda çöplerin atılacağı yerler belirlenmeli ve sıklıkla kontrol edilip toplanması sağlanmalıdır. Yat bağlama kapasitesinin arttırılması için öncelikle marina yapımının önündeki yoğun bürokratik engellerin kaldırılması gerekmektedir. Ayrıca Turizm ve Kültür Bakanlığı yat turizmine destek vererek sektör ile gerek tanıtım, gerekse maddi konularda işbirliği içinde olmalıdır.
Yeşilin en güzel tonlarıyla kaplanmış temiz bir doğa, ışıl ışıl parıldayan masmavi sular ve bunların birlikteliğnden doğan muhteşem görüntüler. Bu harika manzaraları yaşatmak istiyorsak onlara hep birlikte sahip çıkmak zorundayız.
Ş.Ünal BENLİALPER
Kaptan-Denizci Yazar