Merhaba 2022; “tedarik zincirinde yeni manifestolar”

Coşkun Soyer

2021 yılı bitti ve 2022’ye merhaba dedik. Her yeni yıl gelişinde eskiye göre daha kötümser ve negatif tablolar mı yaşıyoruz veya sadece bana mı öyle geliyor bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey var, 2021 zor geçti, 2022 için olumlu düşünmek istiyorum.

Neyse konumuz lojistik ve daha geniş kapsamda tedarik zinciri olduğuna göre bundan sapmamakta yarar var. İsterseniz 2021 yılının gelişmeleri ile tedarik zinciri ve ekonomiye etkileri üzerine kısa bir tur yapalım.

Genele bakarsanız tedarik zinciri kavramı oluşumu oldukça yenidir, lojistik terimi daha eski bir tarihçeye sahip olsa da, tedarik zinciri terimi 1990’lı yıllardan sonra iş hayatına girmiş ve ayrı bir yönetim kolu olarak günümüze gelmiştir. Günümüze yani 2020’lere gelindiğinde ise artık tedarik zinciri kendini kanıtlamış ve şirketlerin vazgeçemediği bir iş birimi olarak karşımızda durmaktadır.

ÖNCE TEDARİK ZİNCİRİNDEKİ SON GELİŞMELERE BAKALIM DEVAMINDA BUNUN EKONOMİYE ETKİLERİNİ TARTIŞALIM

Biraz geriye gidersek, çok değil 2020 sonlarına doğru, o zaman için en büyük problem Biontech aşısı için -70 C'lik bir dağıtım zinciri gereksinimiydi. Sonuç olarak aşıyı bulmak yetmiyordu. Dağıtım için uygun tedarik zincirine ihtiyaç bulunmakta hatta daha ileri gidersek tedarik zincirine uygun aşı geliştirmeniz gerekiyordu. Bütün bunlar aşıldı, aşılar dağıtıma çıktı ve kapanan ekonomileri açılması için en önemli destek haline geldi. Veya hemen 2020 yılının ortalarından başka bir örnek verirsek, 2020 mayıs ayında özellikle ABD çıkışlı petrol varil fiyatının 1 USD hatta negatif oranlarda dolaşması çok büyük bir probleme yol açmıştı. Krizin ana sebebi pandemide petrol tüketiminin azalmasıyla, petrol stoklayacak depoların tamamen dolu olmasından dolayı, satıcıların bu stoğu haziran ayı gelmeden ellerinden çıkarmak zorunda kalmalarıydı. Kısacası ürünü mayıs ayına kalmadan ellerinden çıkarmak zorunda olan satıcılar, ürünü devredebilmek için alıcıya para ödemeye bile razı durumdaydılar. Buradan çıkarılacak ders, her ne kadar bu bir kriz ortamı olsa da, depolama / taşıma / dağıtım alanlarında yeterli kapasiteye sahip değilseniz, ürün yönetimi ve karlılık için fazla ümitlenmeyin.

DEVAMINDA TEDARİK ZİNCİRİ MODELLERİ KONUSUNDA KAFALAR KARIŞTI

Aslına bakarsanız tedarik zinciri modelleri belirli ve stabildir. Her iş modeline göre tedarik zincirinin ana unsurlarına göre oynamanız gerekir. Ne zamanki tedarik zinciri yönetimi, şirketlerde etkin bir yönetim aracı haline geldi, finansçılar fazlasıyla karışmaya başladılar. Her zaman için ve her yapılan işte maliyet unsurları önemlidir ve tasarruf her zaman gereklidir. Bununla beraber finansçılar, tedarik zinciri işine biraz fazla dahil oldular. Ben bunu tüfek icat oldu mertlik bozuldu şeklinde tanımlıyorum.

Son 15-20 yıl içinde tedarik zincirinin verimliliğinden çok, buradan nasıl tasarruf ederiz konuları ön plana çıktı. Tasarruf tedbirleri de genel anlamda nasıl daha az stok tutarız (just in time modelini sonuna kadar sömürelim!), her zaman ürettiğimiz ürünün daha ucuzu varsa neden oradan almıyoruz (evet ne de olsa Çin çok yakın, kuş uçuşu 6.000 kilometrecik!), bu kadar emniyet stoğu gerekli mi? (maalesef gerekliymiş!), 3PL depodaki lojistik sorumlumuz o kadar gerekli mi? (evet üzerine basa basa söylemek gerekirse, gerekli) vb. konular etrafında anlık beyin fırtınaları ile gelişti ve pandemi ile düz duvara çarptı.

Buradan devamla gelebileceğimiz nokta aslında çok basit; bu modelleri verimlilik ana ekseninde uygulamaya devam edebilseydik (tabii ki tasarrufu ihmal etmeden ve aşırıya kaçmadan) bugün pandemi nedeniyle yaşadığımız birçok tedarik zinciri sorunu yaşanmayabilirdi. En basit olarak tartışabileceğimiz örnek ise Just-in-time sistemidir.

JUST-IN-TIME(JIT) SİSTEMI COVID VAKALARI İLE ZORLANMAYA DEVAM EDİYOR VEYA SİSTEM ÇÖKÜYOR MU?

Just-in-time sisteminin üretim alanındaki ilk uygulayıcısı Toyota olmuştur. Burada ana amaç üretimi yapan firmaya OEM, yedek parça sağlayan tedarikçilerden alınan parçaların stoklu değil üretim takvimine uyacak biçimde tedarikçi firma tarafından temin edilmesidir. Kısacası üretim yapan firma stok tutmaz, bütün stok ve finansal yük tedarikçi firma üzerinde olur. Bununla beraber pandemi, bu sistemi kullanan birçok sektörde üretimi kısıtlıyor veya durma noktasına getiriyor. Bunun sonucuda üreticiler OEM ve yedek parça stoklarına daha çok önem verip bu tür krizlere yetersiz stokla yakalanmamak için çareler arıyor. Ayrıca tedarikçiler de bu durumdan zamlı fiyatlar ile çıkarım sağlayabiliyor. Benim görüşüm stoklu üretim konusuna biraz daha önem verileceği, bekleyip göreceğiz.

Ama şimdi bu sistem çok zorlanıyor çünkü tedarikçi firmalar Covid’den dolayı işçilerin hastalanması, izolasyon tedbirleri vb. sebeplerden dolayı sık sık üretimi durdurmak zorunda kalıyorlar. Bu durum da en çok JIT sistemine göre üretim yapan firmaları vuruyor. Bunun en son örneği bu sistemin yaratıcısı olan Toyota’nın başına geldi. Toyota araçlar için kablo üreten Vietnamlı bir tedarikçi tek bir işçinin Covid olması ve izolasyon tedbirlerine uymaması sebebiyle Ağustos 2021’de fabrikasını kapatmak zorunda kaldı. Bu durum Toyota’nın bütün dünyadaki üretim programında aksamalara yol açtı. Çünkü Vietnamlı firmanın ürettiği kabloyu başka yerden almak veya ürettirmek hemen yapılabilecek bir konu değil. Veya bir markette beğenmediğiniz domates için 100 mt ilerideki markete gideyim oradan alayım tarzı bir iş değil. En az 1 ay kapanan bir tedarikçi fabrikası Toyota’nın bütün dünyadaki üretim işlevini tam bir krize soktu.

TEDARİK ZİNCİRİNE TEKNOLOJİ KATKISI

Gelişen teknoloji Tedarik Zinciri’ni yanında ve inanılmaz yarar sağlıyor. O kadar çok örnek var ki, biraz bunlara kulak verelim;

İlk olarak vereceğim örnek müşterinin bebeği için vereceği bez siparişinin aralığını tahmin ederek aynı zamanda bebeğin büyümesi ile sonraki siparişte 2 numara yerine 3 numara sipariş edeceğinin tahmin edilmesi ve buna göre ön siparişin sistemde olup müşteri siparişi verdiği anda yüklemenin yapılması anlamına geliyor. Çok mu karışık geldi yani planlanmak istenen süreç bebeğinizin günde kaça kere bez kirlettiği ve kilosunun ne zaman artıp bir üst boy beze geçeceğini anne babasından daha iyi görmekten bahsediyoruz. Arka planda kullanılan software bu konudaki çözümün ana parçası oluyor.

İkinci örnek; Wallmart yoğun rekabetin olduğu soğuk saklanması gereken ürünler ile ilgili siz evde olmasanız bile buzdolabınıza ürünün girdiği bir sistem geliştirdi. Bu pilot uygulamada, sistemden yararlanmak için müşterinin bazı ön koşulları yerine getirmesi gerekiyor. Bu da ev sigortası sistemi içerisinde yer alan otomatik ev girişi ve kamera sistemlerini gerektiriyor. Sistemin çalışması için müşteri siparişlerinin kurye tarafından ev kapısına getirilmesi ile başlıyor. Burada müşteri kameradan kuryeyi görüyor ve ev kapısını uzaktan veya gönderdiği kod ile kuryenin açmasını sağlıyor. Kurye eve girdikten sonra bütün hareketleri kameralar tarafından izleniyor ve ürünleri buzdolabına yerleştiriyor. Evden çıkıyor burada sistem kuryenin bütün hareketlerini kaydedip hırsızlık-güvenlik-mala zarar verme gibi konularda müşteriye güvence veriyor.

Bu örnekler yeterli, bu teknolojinin adını koymak istersek, karşımıza çıkan IOT / Nesnelerin Interneti’dir.

Bu pilot proje veya güncel uygulamalar aslında halen geniş olarak kullanılmakta olan sistemlerin birleştirilmesiyle ortaya çıkıyor. Esas konu IOT ile beraber elektronik cihazların birbirine daha fazla entegre olması o kadar hızlı artıyor ki, şöyle bir örnek vereceğim, 2008 yılında birbiri ile iletişimde olan yani cep telefonu, araç kaportası monte eden robot, vb. elektronik cihazların sayısı 900 milyon adetmiş. Bu sayı 2021’de 26 milyar adede ulaştı. Yani dünya üzerindeki 26 milyar cihaz insana ihtiyaç olmadan birbirine (tabii ki tanımlanmış görev ve işlemler çerçevesinde) bağlanabiliyor. Bu sayının 2025 yılında 200 milyar adet olacağı tahmin ediliyor.

Bunun devamı tedarik zincirinde verimlilik olarak bize yansıyacak,

Tedarik zincirindeki verimlilik, burası biraz daha film vari bir ortamı tanımlıyor ama yakın gelecek de bunları göreceğiz. Robotlar ile malzeme paletlenir, rafa yerleşir, sipariş ile toplanır, toplama alanına getirilir, paketlenir ve bütün depo süreci boyunca tamamen otomatik olarak işler. Otonom kamyonlar, ürünleri taşır. Kamyon kullanımını optimize etmek ve nakliye esnekliğini artırmak için, şirketler kapasitelerini paylaşır.

TEDARİK ZİNCİRİNDEKİ GELİŞMELERİN EKONOMİYE ETKİLERİNE GELİRSEK;

Tedarik zincirinin öneminin yükselmesi ve bunun ülkelerin stratejik politikaları haline gelmesi üzerine güzel bir örnek; Geçtiğimiz yıl Kanadalı market zinciri Couche-Tard's, Fransız Carrefour'u satın almak için 20 milyar USD'lik bir teklif sunmuştu. Bununla beraber Fransa Maliye Bakanı bu tür bir satışa, şirketin ülke genelinde gıda tedarik zincirinde sahip olduğu stratejik önemden dolayı sıcak bakmadıklarını belirtti. Analistler bunun fiyat ile ilgili farklı sebepleri olabileceğini de belirtiyor. Bununla birlikte ana iş konusu gıda olan özel bir şirketin, dış ülkeye satışının hükümet tarafından bloke edilebilmesi, tedarik zinciri ve gıda konularına ne kadar stratejik yaklaşılması gerektiğinin önemli bir göstergesidir.

GLOBAL CHIP SIKINTISI; CHIP ÜRETİCİLERİNİN KAR ARTIŞI VE YENİ MANİFESTOLARI

Chip sıkıntısı bütün dünyada devam ediyor. ABD GSYİH büyümesi, 2. çeyrekteki %6.7'den 3. çeyrekte %2'ye geriledi. Yavaş büyüme, büyük ölçüde, özellikle otomotivde olmak üzere tüketici harcamalarındaki düşüşten kaynaklanıyor. Samsung'un karı üçüncü çeyrekte %31 artışla 10.4 milyar dolara yükseldi, bu üç yılın en yüksek seviyesi. Kâr artışı, büyük ölçüde çiplerinin yüksek fiyatlarından kaynaklanıyor. Bazı çiplerin fiyatı %400'e kadar arttı. Toyota'nın en büyük tedarikçisi olan Japon chip üreticisi Renesas Electronics de rekor kar elde etti. Renesas'ın karı üçüncü çeyrekte %96 artarak 662 milyon dolara ulaştı. Sadece kar haberi yok, tedarikçiler aynı zamanda JustinTime sistemine karşı bayrak açtılar; Alman çip devi Infineon Technologies, otomobil üreticilerini "tam zamanında" tedarik zinciri stratejilerini yeniden düşünmeye ve bunun yerine "temel bileşenlerin küresel kıtlığı sürdükçe stoklar oluşturmaya" çağırdı. Fransız-İtalyan çip üreticisi STMicroelectronics Apple ve Tesla'yı da içeren müşterilerinden gelen siparişleri karşılamak için daha fazla üretim kapasitesine yatırım yapacağını açıkladı. Avrupa Birliği bile topa girdi, Avrupa bloğuna yatırım yapacağı umutlarıyla, Tayvan merkezli küresel çip lideri TSMC'ye yarı iletken sıkıntısını çözmesi için baskı yapıyor. Teknoloji yatırımcıları, Avrupalı ​​çip üreticisi ASML'nin gelecek yıl 500 milyar dolarlık bir işletmeye dönüşebileceğini tahmin ediyor.

KONTEYNIR KONUSUNA GİRMEZSEK BU YAZI EKSİK KALIR
Pandemiden dolayı üretimin nasıl etkilendiği konusuna yeterince değindik ama öyle bir durum daha var ki, üretseniz bile bu ürünü bir yerden bir yere taşıtmak en önemli sorunlardan biri oldu. Pandemi başlangıcından beri konteynır krizi aldı başını gitti.

Ve bunun üç temel nedeni var:

1- Mobilyadan gıdaya, otomobil parçasından saç boyasına kadar ertelenen siparişlerin bir anda canlanması, talep patlaması yaşanması, konteynerlerin bu talebe yetişememesi

2- Bir ülkeye giden geminin salgın nedeniyle bir türlü zamanında geri gelememesi

3- Mart ayındaki Süveyş Kanalı krizi ve sonrasında firmaların değişen stratejileri

Bunun yanında önemli neden olarak konteynırların yanlış yerlerde bekletilmesi de en önemli kriz detaylarından birisi oldu. Konteynır krizinin en önemli etkisi düşük kar marjı ve rekabeti yüksek olan ürünler üreten firmaları etkiledi. Navlun ücretlerinde belli maddi kriterleri olan bu firmalar ürünlerini taşıtacak konteynır ve gemi bulamıyorlar.

Bunun sonucu ne mi oldu dersiniz, şimdi büyük perakendeciler gemi taşımacılığına el attı. Konteynır ve konteynır taşıyıcısı gemi satın alıyorlar veya kiralıyorlar. Örnek olarak IKEA bu yolda çalışmalar yapıyor. Veya Home Depot ve Dollar Tree gibi firmalar bu konuda çok yol aldı. Bizde bir tabir vardır bilirsiniz, kötü komşu veya ev sahibi insanı ev sahibi yapar. Burada da aynen böyle oluyor. Yüklerini taşıtamayan firmalar şimdi armatör olarak piyasaya girip gemi ve konteynır alıyor. Tabii herkes böyle yapamaz, bunlar dev perakendeciler, biraz internet sitelerinden ne duruma gelmişler şeklinde bakayım dedim, mesela Home Depot, 2.300 mağaza ve yıllık 110 milyar dolar ciroya ulaşmış, çalışan sayısı 500.000 kişi, aynı şekilde Dollar Tree (indirim mağazaları) 22 milyar dolar ciro, 190.000 çalışan ve 15.000 mağazaya ulaşmış. Bunlar o kadar büyük organizasyonlar ki, tedarik zincirinde kırılmaya veya durmaya tahammülleri yok. Muhakkak çare bulmak zorunda kalıyorlar ve sorunun kaynağına inip gemi ve konteynır satın almaya başlıyorlar.

Evet 2021 yılı bitti, 2022 yılı güzel bir yıl olsun, herkese sağlıklı ve mutlu yıllar dilerim…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.