Almanya'nın yılbaşından itibaren uygulayacağı yeni Shengen Stratejisi ile Türk nakliyecilerinin Almanya'ya ve Avrupa'ya ürün taşımalarına 'tarife dışı engel' çıkarması Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Zafer Çağlayan'ı isyan ettirdi.
Türkiye ziyaretinde vize sorununu çözeceği sözünü veren Almanya Başbakanı Angela Merkel'in sözünde durmadığını belirten Çağlayan, "Biz Merkel'e artık 'Yaşar' diyoruz. Yaşar isimliler kusura bakmasın. Yaşar, karakolda doğru söyler mahkemede şaşar. Merkel'de Türkiye'de doğru söyledi, Almanya'da şaştı" dedi.
Çağlayan, ASO Aralık ayı olağan Meclis Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, ekonomik gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Cari açık ve işsizlik konusundan bahsederken, 'Türkiye'nin nurtopu gibi iki yapısal sorunu daha oldu' ifadesini kullanan Çağlayan, Türkiye'de pozitif gelişmelere karşın cari açık ve işsizliğin büyük bir tehdit olarak karşımızda durduğunu savundu. 2007 yılında cari açığın daha ciddi sorun olacağını öne süren Çağlayan, milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ekonomik gündemin önüne geçmesinden yakındı. Ekonomik anlamda 2007 yılının 2006 yılından daha zor geçeceğini iddia eden Çağlayan, Ankara Siteler'de ve Anadolu'nun çeşitli yerlerinde daralmaların yaşandığını, bunun da Merkez Bankası'nın uyguladığı politikalardan kaynaklandığını ifade etti. Çağlayan, "Hastalığımızı bilelim, tedavisini ona göre yapalım" çağrısı yaptı. Bankacılık sektörüne yönelik eleştirilerde bulunan Çağlayan, yabancı bankalara karşı olmadığını ancak yerli bankalardan istenen koşulların yabancı bankaları da kapsaması gerektiğini savundu. TBMM gündeminde olan Anadolu Yaklaşımı Yasa Tasarısı'nın işverenlere getireceği kolaylıkları anlatan Çağlayan, bu konuda hükümete teşekkür etti. Tasarının yasalaşmasıyla birlikte ASO bünyesinde Anadolu Yaklaşımı Takip Ofisi kuracaklarını ve işletmeler ile bankalar arasındaki anlaşmaları bu yolla izleyeceklerini söyleyen Çağlayan, "Bankaların minder dışında kaçak ve faullü güreşmeyeceğine inanıyorum" diye konuştu. Bazı uluslar arası bankaların 'Otel Bankacılığı' adı altında Türkiye'de herhangi bir şube veya temsilcilik açmadan büyük paralar topladığına dikkati çeken Çağlayan, bu durumun yasal olmadığının altını çizdi. 380 YTL olan asgari ücretin 403 YTL olarak belirlenmesini değerlendiren Çağlayan, şunları söyledi:
"Asgari ücretin ne işçiyi ne işvereni mutlu ettiği bir dönemi hatırlamıyorum. 403 YTL ile bir geçinmek, doymak mümkün değil, bu parayla geçinmek için ancak uzayda yaşamak lazım. Biz asgari ücretlinin eline geçen net ücrete hiç bir zaman karşı olmadık, karşı olsak Allah çarpar. İşçinin eline geçen net ücret 403 YTL ama işverene maliyeti 710 YTL'dir. İşte Türkiye'de kayıt dışı ve işsizliğin asıl nedeni budur. Asgari ücret sisteminde reforma ihtiyaç var. Ben cebimden çıkana, gariban işçi cebine girene bakar ama ikimizde bu durumdan memnun değiliz. Zorunlu istihdamın tartışmasız kaldırılması gerekir".
Çağlayan, konuşmasının son bölümünde, Almanya'nın yılbaşından itibaren uygulayacağı yeni Shengen Stratejisi ile Türk nakliyecilerinin Almanya'ya ve Avrupa'ya ürün taşımalarına 'tarife dışı engel' çıkarması konusu değerlendirdi. Avrupa Birliği'nin (AB) Türk nakliyecilerine karşı çıkardığı vize engelleri ile 'iki yüzlülüğünü' gösterdiğini belirten Çağlayan, Almanya Başbakanı Angela Merkel'i hedef aldı. Merkel'in Türkiye ziyaretinde vize sorununu çözeceğine dair söz verdiğini hatırlatan Çağlayan, "Merkel'e Yaşar diyoruz. Yaşar isimli arkadaşlar kusura bakmasın. Yaşar karakolda doğru söyler mahkemede şaşar. Merkel de Türkiye'de doğruyu söyledi Almanya'ya dönünce şaştı. Bütün amaçları kırtasiye ve bürokrasi işlemleri ile Türk insanını yıpratıp, ticari gayretini yıkmak".
LOJİPORT