Mete Tırman: Ulusal taşıma örgütsüz

 Taşımacılık sektöründe faaliyet gösteren sivil toplum örgütlerinin ağırlıklı olarak uluslararası taşımacılığa yönelik sorunların çözümüne...

 

Taşımacılık sektöründe faaliyet gösteren sivil toplum örgütlerinin ağırlıklı olarak uluslararası taşımacılığa yönelik sorunların çözümüne odaklandığını belirten Mete Tırman, yalnızca ulusal taşımacılık ile ilgilenen bir sivil toplum örgütünün kurulmasının şart olduğunu söyledi.

Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşabilmesi için öncelikle ulaştırma sektöründeki sorunlarını çözüme ulaştırması gerektiğini dile getiren DTD Eski Başkanı Mete Tırman, öncelikle iç taşımalardaki problemlerin giderilmesi gerektiğini vurguladı.  Bu alandaki sorunlarla ilgilenen bir sivil toplum kuruluşu olmadığının altını çizen Tırman, “Ulusal taşıma örgütsüz ve bu önemli bir sorun” dedi.

UND ve UTİKAD gibi sivil toplum kuruluşlarının uluslararası taşımacılığın gelişimine yönelik faaliyette bulunduğunu ve ağırlıklı olarak bu alandaki sorunların çözümüne yönelik çalıştığını aktaran Tırman, ulusal taşımalarla ilgilenen bir kuruluş olmadığından bu alandaki sorunların çözülemediğini dile getirdi. Var olan sivil toplum kuruluşlarının bu yönde ilk atımı atabileceğini ifade eden Tırman, UTİKAD’ı bu göreve uygun bulduğunu ve UTİKAD Başkanı Turgut Erkeskin’in de bu konuya sıcak baktığını söyledi. Bugün iç taşımalarda çok ciddi problemlerin olduğunun ve bunların biran önce çözülmesi gerektiğini kaydeden Tırman, “Türkiye’nin büyümesi ve dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline gelmesi ulaştırma sektöründeki sorunların çözümünden geçiyor.  Öncelikle iç piyasanın düzenlenmesi ve bu alandaki sorunların mutlaka giderilmesi lazım.  Oysa buradaki bu büyük sorunlarla ilgilenen hiçbir sivil toplum kuruluşu yok. Bu konuda çok tartışılacak konu var.  Fakat ulusal taşıma örgütsüz, insanların ve şoförlerin bağırdıklarında seslerini dinleyip bunlara çözüm yolları üretecek, idari organlarla masaya oturup çözüm yollarını konuşacak bir sözcü yok.  Bu konuda mutlaka birilerinin çıkıp ön ayak olması gerekiyor. Bunu bir dernek de üstlenebilir ya da var olan dernekler bir araya gelerek ulusal alanda birlikte hareket etme kararı da alabilir” şeklinde konuştu.

“2012 DEMİRYOLUNDA ENDİŞELİ BAŞLADI”

Demiryolu taşımacılık sektörünün seneye endişelerle başladığını ve bunun iki boyutu olduğunu aktaran Tırman, Avrupa’daki krizin herkesi olduğu gibi demiryolu sektörünü de endişelendirdiğini, bundan bağımsız olarak TCDD’nin yol yapım çalışmalarının da endişe yarattığını dile getirdi. Türkiye’de TCDD’nin özellikle İstanbul’un batı ve doğu yakasındaki altyapı çalışmaları hakkında bilgiler veren ve bu çalışmaların sektör üzerindeki olası etkilerini değerlendiren Tırman şunları kaydetti: “Köseköy-Gebze arasında demiryolu taşımacılığı sınırlandırıldı. Bu Köseköy üzerinden Anadolu’nun içlerine taşıma yapan demiryolu firmalarını önemli oranda zor duruma düşürdü.  Ama daha da önemlisi Türkiye’nin Avrupa ile olan bağlantısı Halkalı üzerinden Kapıkule yönünde.  Halkalı-Çerkezköy arasında hat yenileme çalışmaları nedeniyle bu hat sınırlı taşımaya açık olacak. Öngörüler yaklaşık 3.5 gün inşaatın süreceği 3.5 gün ise taşıma yapılacağı yönünde.  Umarız bu ideal koşul 300 iş günü sürecek inşaat süresi boyunca oluşur.  Haftada Avrupa’dan Halkalı’ya 24 civarında tren geliyor. Bunların yaklaşık yarısı konvansiyonel blok trenler, bir bölümü konteyner blok trenleri. Eğer bu şekilde ideal yöntem devam ederse kapasitenin yarıya yakını Halkalı’ya doğrudan gelebilecek ve oradan dağıtımı yapılacak.  Üçte biri Çerkezköy’de elleçlenecek, yani kara vasıtalarına aktarılacak. Bir bölümü de Tekirdağ’dan Derince’ye  feribot ile aktarılacak. Feribot taşıması halen ihale sürecinde, Umuyorum Ocak ayı sonuna kadar feribot kararı verilmiş olacak. Ancak feribotların işe başlaması bir iki aydan önce olmayacaktır.  Dolayısıyla inşaat başlama süresine kadar feribotun yetişememe ihtimali çok yüksek.  Ancak ideal koşul gerçekleşmez bu 3.5 artı 3.5 planlama yerine gelmez ise o zaman gerçekten kıyamet kopacak. Kaos yaşanacak. Bu ciddi bir kriz dönemi. Zaten demiryolunda birçok sıkıntı var, bu sıkıntı katlanmaya doğru gidecek. Demiryolunda müşteri kazanmak çok zor. Bir de bu durum nedeniyle aksamalar yaşanırsa müşteri bunu kabul etmeyecek, ortaya çıkacak uzun tren kuyruklarına tahammül edemeyecek ve yükünü karayoluna kaydırmaya başlayacaktır.  Bunun ilk emareleri önemli ölçüde demiryolu taşıması yapan firmalar tarafından dile getirildi. Çok endişeli olduklarını ve karayoluna geçmeyi düşündüklerini söylediler.”

 “ZAMLAR MÜŞTERİ KAÇIRIYOR”

TCDD’nin geçtiğimiz yıl yüzde 20 zam yapmasının sektörü oldukça olumsuz etkilediğini dile getiren Tırman, yapılan zamların demiryolu taşımacılarının karayoluyla rekabet gücünü daha fazla kaybetmesine sebep olduğunu ve müşterinin karayoluna kaçtığını ifade etti. Tırman konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Benim hep söylediğim bir şey var. Demiryolunun kurtuluşu karayolundan geçiyor. Demiryolunun karayolu ile rekabet edebilmesi ancak karayolunun normal ekonomik maliyetler boyutuna taşınması ile mümkün olur. Çünkü karayolunda fiyatlar sağlıksız bir şekilde aşağı çekilmiş durumda.  Demiryolu zaten maliyet açısından sıkıntılı. Bu maliyet daha da yukarı çekilince müşteri kaçıyor. Çünkü karayolu fazlasıyla ucuz. Demiryolunda fiyatı çektikçe şirket batıyor ya da zarar ediyor.  Burada bir açmaz var. Demiryolu halen şişik olan maliyetlerini karşılayabilmek için zam yapmak zorunda. Bu zammı yaptığında da müşteri kaçıyor.  Geçtiğimiz yılda TCDD’de yüzde 20’ye varan fiyat artışları oldu. Bunun tek başına çözülmesi mümkün değil. Ancak karayolu ile birlikte çözülebilir. Bu sorunu demiryolu önümüzdeki birkaç yıl daha yaşayacak. Bu hükümet ve bakanlık seviyesinde ele alınması gereken bir sorun.”

SERBESTLEŞME 2012’DE GELİYOR AMA…

Yeni bakanlık bünyesinde Demiryolu Düzenleme Genel Müdürlüğü’nün kurulduğunu hatırlatan Tırman,  yeni kurulan müdürlük ile serbestleşme için bu yıl ilk adımları atacağını ve yıl sonuna kadar bu yasanın çıkmasını beklediklerini kaydetti. Serbestleşme ile beraber özel sektörün rekabetin içine çekilmesinin hedeflendiğini ancak, özel sektörü buraya çekebilmek için demiryollarında bir modernizasyona gidilmesi gerektiğinin altını çizen Tırman şöyle devam etti: “Bakanlık demiryolundaki altyapı çalışmalarına 100 milyar TL’lik bütçe ayırdı ancak, bunun çok önemli bir bölümü yolcu taşımacılığına yönelik yatırımlar. Bunun çok doğru bir hedef olduğunu düşünmüyorum. 2023hedefleri doğrultusunda bundan daha fazlasının yapılması gerekiyor.  Tabi ki yolcu taşımacılığı da önemli ama her şeyden önce insanlarımızın karnının doyması lazım, iş bulması lazım, sağlık hizmetlerinden eşit faydalanması lazım, eğitim giderlerini karşılaması lazım bunun için de aile bütçesinin büyümesi lazım bunun için de ekonominin büyümesi lazım. İnsanlar bu mesafeyi uçakla da kat edebilir.  Uçak bilet fiyatları oldukça düştü.  Bu nedenle yük taşımacılığının demiryolunda payının artırılmasına yönelik yatırımlar yapılmalı.”

 “45 FİT KONTEYNERLER TAŞIMALARI ARTIRDI”

Demiryolu taşımacılığında 45 fit konteynerlerin devreye girmesinin, taşımaları artırdığını ifade eden Mete Tırman, böylece demiryolu taşımacılığının temel sorunlarından birinin de çözümlendiğini belirtti.  Tırman şöyle devam etti:  “Avrupa taşımalarında demiryolu ağırlıklı olarak karayoluyla rekabet ediyor. 45 fit öncesinde bu rekabeti yapabilecek araç sayısı azdı ve karayolunun ancak belirli yük gruplarında rakip hale gelebiliyorduk.  45 fit konteynerler bu açığı ortadan kaldırdı. Böylece demiryolu karayolunun kullanmakta olduğu ölçülere ulaştı. 45 fit konteynerler 13.60 olan semi treylerlerin  karşılığı. Daha önce ise 20 fit, 30 fit, 40 fit konteynerler kullanılıyordu.  Karayolunda uluslararası çıkışlarda sürekli engeller çıkarılması da yük sahiplerini ve nakliyeciyi yeni yollar aramaya itiyor, bu durumda demiryolu taşımalarında az da olsa bir artış sağladı.”

 “YABANCI YATIRIMCIYI KAÇIRABİLİRİZ”

Demiryolu Taşımacılığı Derneği’nin bugün 54 üyeye ulaşmış olmasının demiryoluna olan talebin artışın bir göstergesi olduğunu belirten Tırman, yabancı yatırımcıların da demiryolu konusunda Türkiye’ye olan ilgilerinin artığını kaydetti. Ancak demiryolunda yaşanan sıkıntıların yatırımcılara geri adım attırabileceğini aktaran Tırman, “Üyelerimizden biri dünyanın en iyi vagon üretici firmalarından birinin birlikte Türkiye’de vagon fabrikası kurmak istediğini söyledi. Bu  da şunu gösteriyor ki, gösteriyor ki, Türkiye’deki bütün bu yatırımlar, gelişmeler, hükümet planları ve serbestleşme yolunda atılan adımlar yurtdışında ciddi bir şekilde izleniyor.  Bunun sonucunda da Türkiye’ye bir sermaye akışı başladı. Bu bir taraftan çok güzel, Türkiye’de bir şeyler olacak algısını yarattı hükümet.  Ama  ben burada ciddi bir sorun görüyorum.  Çünkü diğer tarafta bahsettiğim sorunlar var. Vagon yatırımı yapan firmalar eminim yatırım yaparken yatırdıkları paraların belli bir zaman içinde dönme planlarını da yaparak geliyorlar. Acaba bu bedelleri belli bir zaman içinde alamayacaklarını almakta sorunlar yaşayacaklarını duyarlarsa ne olacak. Sermaye kumrudan daha ürkek. Bunları buraya getirmek zor, ama kaçırmak çok kolay. Bu anlamda da yine bir ikilem yaşıyoruz. Sorunlarımızı aşamazsak Türkiye’ye yönelik bu pozitif algıyı kaybedebiliriz” diye konuştu.

PERŞEMBE ROTASI

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Karayolu Haberleri

Transit sistemin güncelleme kuyruğu 25 km'yi aştı
İki dev proje daha start aldı
TIR şoförlerinden grev kararı
DKV'den müjde: EURO 6 araçlar için Sırbistan’da %9,4 indirim olacak
Köprü ve otoyolların garanti tutarlarına kur zammı