25 yıl önce tamamen yerli sermaye ile kurulan MNG Havayolları, 9 geniş gövdeli kargo uçağı filosuyla Türkiye'deki hava kargo kapasitesinin önemli bir kısmını elinde tutuyor. Tarifeli seferlerinin yanı sıra müşterilerine arzu ettikleri türde uçak ve kapasite hizmeti sunan charter seferleriyle de büyümesini sürdüren MNG Havayolları, Türkiye’yi hava kargo pazarında öne çıkarmayı ve tecrübesiyle hizmet ağını ve çeşitliğini genişletmeyi hedefliyor.
MNG Havayolları, 2020 Aralık ayında A330 uçaklarının kargo uçağına dönüştürülmesi için Almanya’da yerleşik Elbe Flugzeugwerke GmbH (EFW) firmasıyla anlaşma yapan ilk Türk firması olmuştu. Yaklaşık 61 tonluk yük kapasitesi ile önceki nesil kargo uçaklarından daha yüksek taşıma kapasitesi bulunan A330-300P2F uçaklarının daha az emisyon salınımı yaptığı biliniyor. Türkiye’nin ilk A330-300 yolcu uçağından kargoya çevrilen uçağı A330-300P2F uçağı, 17 Kasım’da Almanya Dresden’den yola çıktı. Uçak EFW’deki 7 aylık dönüşüm sonrası, TC-MCM adıyla MNG Havayolları filosuna katıldı. TC-MCM uçağı Kasım ayından beri sayısız uçuş yaptı ve tonlarca kargo taşıdı. Serinin ikinci üyesi A330-300 uçağı da dönüşüm süreci için Şubat ayında Almanya Dresden’e uğurlandı.
Uçağın beş ana aşamadan oluşan dönüşüm süreci başladı. Proje; yolcu koltukları, baş üstü rafları, tuvalet, mutfak gibi yolcu konforu için uçakta bulunan sistemlerin sökülmesini içeriyor. Uçak; taban yapısının ve gövdesinin güçlendirilmesi, pencere ve yolcu kapılarının kapatılması, kargo konteyner ve paletlerinin yüklenmesine olanak sağlayan geniş kargo kapısının takılması ve mevcut diğer sistemlerin yeni konfigürasyona adapte edilmesi gibi karmaşık bir dizi teknik süreçten geçiyor. Bu sürecin sonunda ise tüm sistemlerin kapsamlı testleri yapılıyor. Ağustos ayı itibariyle filosunun ikinci A330-300 P2F uçağını karşılayacak olan MNG Havayolları Genel Müdürü Sedat Özkazanç, ‘Filomuzdaki ikinci A330-300 uçağımızı kargo uçağına dönüşümü için Almanya Dresden’e göndermekten mutluluk duyuyorum. MNG Havayolları olarak taşıma kapasitemizi “kg” bazında her yıl daha da arttırıyoruz. Karbon ayak izimizi azaltacak bu dönüşüm projesine Türkiye’de yatırım yapan ilk firma olmaktan ülkemiz adına gurur duyuyorum. Uçuş ağımızın genişlemesi ve filomuza katılan yeni uçaklarla bu rakamın her yıl artacağına inanıyorum. Genişleyen uçuş ağımız, büyüyen kargo kapasitemiz ile 2024 ve sonrası için de dönüşüm planları üzerinde çalışıyoruz’ dedi.
LOJİPORT