Dünyanın en büyük konteyner taşıyıcıları arasında yer alan Mediterranean Shipping Company (MSC), Avrupa’ya kara nakliyesine alternatif ve ekonomik avantajlar sağlayan yeni bir servis başlattı: “TRIESTE EXPRESS”.
Safiport Derince Limanı ile İtalya’nın Trieste Limanı arasında karşılıklı gerçekleşecek olan express servis ile Trieste’ye gelen yükler Avrupa’nın 9 ülkesine kapı teslim olarak gönderilecek. Her Cumartesi Safiport Derince Limanı’ndan çıkarak Trieste’ye varacak olan servis, 4 günde İtalya’da olacak ve Asyaport üzerinden Safiport’a geri dönüşünü tamamlayacak.
Yeni hat konusunda görüşlerine başvurduğumuz MSC Türkiye İş Geliştirme ve Projeler Koordinatörü Fatih Gider, LOJİPORT'un sorularını yanıtladı.
- Gümrüklerdeki sıkışıklık ve birçok ülkeye taşıma belgelerinin bittiği bir dönemde yeni express hattınız özellikle ihracatçıya ilaç gibi gelecek. İlk günlerdeki yoğunluk oranı nedir? Hattın geleceğini nasıl öngörüyorsunuz?
Doğru zamanda doğru yerde diye bir söz vardır. Tam olarak bunu yaşıyoruz. Herkes problemleri pandemiye bağlıyor fakat biz ihtiyaçları 2018 yılında tespit ettik ve projeyi takip etmeye başladık. İlk denemeleri İzmir – Trieste Hattında yaptık. İzmir çıkışlı servisimiz ile 1.5 senedir kapıdan kapıya 10-12 günlük servisimiz ile birçok sektörden (başta otomotiv, beyaz eşya, plastik ambalaj ) önemli firmalar ile çalıştık, çalışıyoruz. Uluslararası nakliyecilerimizin yaşadığı dozvola sorunu sadece bu sene değil, her sene yaşanılan bir problem. Sorun, yalnızca dozvola ile kalmıyor ki, vize problemleri, araç sıkıntıları, sektörü çok yıpratıyor maalesef.
İhracatımız artıyor ve artmaya devam edecek inşallah, fakat buna cevap verecek ne yeterli dozvola var ne de yeterli dorse yatırımı. Zaman geldi ve ölçek büyümek zorunda, yoksa Avrupa yönüne TIR ile yapılan ihracatlar tamamen çıkmaza girebilir.
İlk gemilerimize gelen ilgiden çok memnunuz. Özellikle beyaz eşya sektörünün yoğun ilgisi var. Spotta fiyat talepleri artmaya devam ediyor. Eski alışkanlıkların yavaş da olsa kırıldığını gözlemliyoruz. Örneğin Ankara bölgesinden aldığımız bir yüklemeyi TREN – DENIZ – TREN – TIR kombinasyonu ile Orta Almanya’ya 12-13 günde götürebildiğimizi deneyimleyen ihracatçılar, planlamalarını artık servisimize göre yapmaya başladı. Amacımız buradaki gemi sayımızı artırmak ve haftada 2 hatta 3 sefer sayılarına ulaşmak.
- Yeni servis, düzenli bir hat mıdır? Trafik konusunda bilgi verir misiniz? İhracatçı, karaya göre ne gibi avantajlar kazanacak?
Servisimiz her hafta sonu Safiport Derince Limanı’ndan kalkarak express Trieste yapmakta, yaklaşık 4 gün transit süremiz var. Ama işin en kolay kısmı limandan limana olan trafik. Bunu parça gemisi olan tüm armatörler yapabilir. Bizim farkımız ise kara tarafında. Türkiye’de MEDLOG gücü ile hareket kabiliyetimiz var, 250 üzeri vagon ve 550 üzeri çekici ile her bölgeye ulaşabiliyoruz.
Trieste’ye indikten sonra 10 Avrupa Birliği ülkesindeki, 22 noktaya, haftada 80 tren seferi ile (karşılıklı) hizmet vermekteyiz. Almanya’daki ana aktarma istasyonu olan Münih istasyonuna her gün tren kaldırıyoruz. Münih üzerinden yine her gün tüm Almanya’da 7 noktaya trenlerimiz mevcut. Bunun yanında Avusturya’ya haftada 12 tren seferi, Macaristan’a haftada 22 sefer, Çekya’ya haftada 18 tren, İtalya için de haftada 6 tren ile servis veriyoruz . Bunun dışında Polonya, İsviçre gibi destinasyonlara son taşımalar ile kapı teslim hizmeti verebilmekteyiz.
Amacımız TIR yüklemeleri kadar hızlı fakat daha rekabetçi bir servis yaratmak. Bunu da başarabildik. TREN organizasyonumuz ile fark yaratıyoruz.
- Trieste’ye varan yüklerin son noktaya dağıtımında yalnızca demiryolu mu kullanılacak? Trieste sonrası lojistik konusunda bilgi verir misiniz? Hangi ülkeler kapsama alanınızda olacak?
Konteynerlar Trieste’ye vardıktan sonra T1’leri tarafımızca hazırlanıyor. Teslimata hazır hale getirildikten sonra alıcılarımızın istediği yerde gümrüklemesi yapılıyor ve REZERVASYON sistemi ile teslimatını gerçekleştiriyoruz. Her iki tarafta sadece bu işe odaklanmış olan arkadaşlarımız hem yükleyici hem de alıcı ile sürekli iletişim halinde. İstenilen teslim tarihlerine göre yükleri tamamen kara nakliyesi kullanarak (maliyetli olduğundan sadece acil durumlarda kullanılıyor) veya tren yolu ile ana mesafeyi kat ederek son nakliyeyi yine MEDLOG kontrolündeki araçlar ile yapmaktayız.
“FİRMALAR KONTEYNER ELLEÇLEYECEK RAMPALAR YAPMAYA BAŞLADI”
Servisimiz sadece bunun ile sınırlı değil. Müşterilerimiz ile yaptığımız görüşmelerde anladık ki bazı alıcıların konteyneri elleçleyecek rampaları yok. Bunu da projelendirdik. Avrupa’da 7 adet depomuz var. Buradan yüklenen konteynerler, depolarımızda konvansiyonel TIR’lara aktarılıyor ve son teslimatları tenteli dorseler ile yapıyoruz. Ek maliyetler olsa da yine de TIR fiyatlarına göre avantajımız var. En sonunda görüyoruz ki alıcılar rampa yatırımı yapmaya başladı. İlk örneği İzmir’de yaşadık. Firma rampa yaptırdı ve artık konteyner elleçleyebilir hale geldi. Depomuza inen bir yükün konvansiyonel olarak 24 saat içinde Almanya, 48 saat içerisinde tüm Avrupa’ya tesliminin garantisini veriyoruz.
Bazı müşterilerimiz alıcılarına daha fazla yakın olmak istedi. Onlara sunduğumuz depolama projemiz ile artık 24 saat içinde gelen bir siparişin teslimini Almanya’daki depomuzdan yapabiliyoruz. Sipariş 1 palet dahi olsa müşterimiz biliyor ki zamanında teslimi yapılacak. Depo yönetim sistemi ile alıcı ile depomuz arasında sistemsel bağ ile sipariş takibi, yükleyici ile envanter takibi yapılabilmekte.
Bu projemizi MSC ‘nin akıllı konteyner uygulaması TRAXENS ile birleştirdik. Müşterilerimize akıllı konteyner temin ediyoruz. Yükleri kapılarından ayrıldıktan sonra tamamen kontrol altında, Bu uygulama konteynerin konumu, sıcaklığı hareketi, darbe tespiti, kapı açılması gibi konularda müşteriye otomatik mail atıyor. Hem alıcı hem yükleyici stoklarını bu hareketlere göre düzenliyor.
- Yeni hamlenizle, “Trieste’ye Ro-Ro taşımacılığı yapan ve TIR’larıyla karadan Avrupa’ya taşıma yapan lojistik şirketlerinin de işlerini zora soktuğunuz eleştirileri duyuyoruz. Bu konuda neler söylersiniz?
Bizim ürünümüz herkese açık. Piyasada bu servisin benzerleri zaten yapılıyor. Multimodal /intermodal servis sağlayıcılar bu pazarın içerisinde, biz yalnızca ölçeği genişletiyor, ekipmanı çoğaltıyoruz. Düşünsenize hem TIR yüklerinde hem de 45lik ekipman yüklerinde ithalat–ihracat dengesi çok önemli. Zaten problemler buradan kaynaklı, dalgalanmalarda ekipman bulunamıyor, fiyatlar büyük değişkenlikler gösterebiliyor.
Bizim konteynerimizde bu asla problem değil, ekipmanı Avrupa’dan başka bir yere gönderebiliyoruz ve farklı servis verdiğimiz bir yerden gelen ekipmanı bu hatta kullanabiliyoruz. Dediğim gibi bu ürün herkese açık. Bazı TIR firmaları konteyner departmanı kurmayı ciddi ciddi düşünmekte, bazıları çoktan bu yöne evrildi ve verdikleri hizmeti çeşitlendirdi. Umarım herkes için fayda sağlayabiliriz. Herkes için, öngörülebilir maliyetler, sürdürülebilir lojistik sağlıyor olacağız.
Selçuk ONUR - LOJİPORT