Askeri ve sivil Türk denizcileri vatan topraklarının ve denizlerinin düşman güçleri tarafından işgal edilişini hiçbir şekilde içlerine sindirememişler ve asla kabullenememişlerdir. Her ne pahasına olursa olsun ölümü bile göze alarak denizlerde akıl almaz başarılar göstermişler ve unutulmayacak efsaneleri tarih sayfalarına büyük bir onurla yazmışlardır
Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasında denizcilerimizin yeri çok ayrı ve özeldir. Bunlardan birisi de"Muavenet-i Milliye" gemisi ve onun kahraman mürettebatıdır.İşte bu küçücük torpido gemimiz, İngilizlerin en büyük zırhlı savaş gemilerinden birisi olan Golyat'ı batırmak için 13 Mayıs 1915 tarihinde öğle sıralarında, Çanakkale Boğazı'nın Soğanlıdere yöresinden hareket eder. Üstlendikleri görev çok zor ve o kadar da tehlikeliydi. Morto Limanı ağzında demirli bulunan Golyat zırhlısına ulaşmak ve onu torpilleyerek batırmak, göründüğü gibi kolay bir iş değildi. Etrafını saran diğer bütün muhrip gemiler onu gözetleyip, koruyorlardı.
Muavenet, sabırla yol alırken geminin komutanı Ahmet Bey' in yüzü birden asılır ve morali çok bozulur. Çünkü iki İngiliz savaş gemisi onlara doğru rotasını çevirmiştir. Fark edilirlerse hiçbir kurtuluş umudu yoktur. Muavenet ustaca bir manevra ile kıyıya biraz daha yaklaşarak düşman gemilerinden uzak kalmayı başarmıştır. İngiliz savaş gemileri onları fark etmeyerek yanlarından geçip gitmiştir.
Ancak Golyat'ın arkasında ikinci bir zırhlı savaş gemisi bulunmaktaydı. Bu da torpido gemimizin işini oldukça zorlaştırıyordu. Görevini çok çabuk tamamlayıp oradan hemen uzaklaşmak zorundaydı. Gergin saatlerin yaşandığı seyirden sonra Muavenet, Golyat'ın 800 metre kadar yanına sessizce sokulmayı başarmıştır, fakat son anda, düşman bataryaları tarafından fark edilmiş ve gemilerden havaya aydınlatma fişekleri atılmıştır. Bu arada Golyat da, gemimize parola sorarak tanımak istemiştir. Muavenet' in komutanı akıllıca bir taktik kullanarak, Golyat'ın kafasını karıştıracak uluslararası bir parolayı " Hazır ol" cevabını göndermiştir. Golyat bunun anlamını çözmeye uğraşırken, Muavenet zamanı çok iyi değerlendirir ve Golyat’ın yanına 300 m kadar yanaşır.Komutan hemen torpidoların ateşlenmesi emrini verir. Torpido subayı Ali Haydar Bey, önce baş torpidoyu daha sonra da vasat ve kıç torpidoları da ateşleyerek, binlerce Türk'ün ölümüne neden olan ve Kerevizderesini kan nehrine çeviren Golyat'ın sonunu getirmiş ve denizin karanlık sularına göndermeyi başarmıştır.
Görevini kusursuz ve eksiksiz tamamlayan Muavenet' in komutanı düşmanı şaşırtan bir manevra ve çizdiği rota ile oradan süratle uzaklaşmayı başarmıştır.
Muavenet-i Milliye torpidosu personelinin ölümleri pahasına üstlendikleri bu görevi başarmaları, Kurtuluş Savaşı tarihimizdeki yeri çok ayrıcalıklı ve kutsaldır. Denizlerimizde destanlar yazan ve bu vatan için canlarını hiç çekinmeden feda eden sivil, askeri denizcilerimizi 19mayıs gibi ,Türk ulusu için çok önemli olan böylesine anlamlı bir günde,şükran ve minnet duyguları ile anıyor, onları hasretle özlüyoruz.