Türkiye’yle komşu olan ülkelerin yaşadığı ekonomik istikrarsızlığın, Türk gemi inşa sanayiine yansıdığını söyleyen GİSBİR Başkanı Murat Kıran, sektörün sahip olduğu stratejik öneme vurgu yaptı. Butik gemi inşası ve bakım-onarım faaliyetleri konusunda, dünyada önemli bir noktaya doğru koşar adım ilerleyen sektörün en büyük ihtiyacının istikrar olduğunun altını çizen Kıran, hurda fiyatlarının düşük olması nedeniyle Türk Koster Filosunun Yenilenme Projesi’nin de bekleneni veremediğini vurguladı.
“DENİZLERE HÂKİM OLAN, CİHANA HÂKİM OLUR”
Türkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR) olarak biz her zaman ve kürsülerde de dile getirdiğimiz gibi, Barbaros Hayrettin Paşa’nın sözünü benimsedik: “Denizlere hâkim olan, cihana hâkim olur”. Gemi inşa sanayi, bir ülkenin öncelikle savunmasıyla alakalı olmazsa olmaz bir parçasıdır” diyen Kıran, gemi inşa sanayine asla normal bir üretim alanı olarak bakılmaması gerektiğine dikkat çekti. Sektörün, diğer ihracat alanlarıyla kıyaslanmaması gerektiğine vurgu yapan Kıran, “Gemi inşa sanayi, ekonomi yönünden ziyade, bir ülkenin savunmasını geliştirmek adına çok önemlidir ki şu an içinde bulunduğumuz günlerde bu stratejik noktanın ne derece önemli olduğu tüm kamuoyu tarafından görülmektedir” diye konuştu.
“80 MİLYON EKMEK TÜKETECEKSİN Kİ
80 MİLYON EKMEK ÜRETİLEBİLSİN”
Türk gemi inşa sanayinin 2016 yılı ve önümüzdeki 5 yıl içinde bulunacağı şartların, dünya ekonomisiyle son derece ilintili olduğunu söyleyen Murat Kıran, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ticari hareketlilik olacak ki biz de üretim yapacağız. İçinde bulunduğumuz ortamın ne zaman olumlu bir seyre kavuşacağını kimse kestiremiyor. Biliyorsunuz şu an içinde bulunduğumuz coğrafi konumda şöyle bir etrafımıza baktığımızda Suriye, Irak, İran, Yunanistan gibi çeşitli problemler yaşayan ülkeleri görüyoruz. Bu kadar problemli ülkenin tam da ortasında olarak tüm bu olumsuz koşullar, doğal olarak bizim sektörümüze de yansıyor. Bu koşulların hepsi alt alta konulduğunda istikrarın öncelikli olarak gerektiği ortaya çıkmaktadır. Çünkü dünyada ne üretilirse üretilsin değişmez bir kaide vardır, tüketici olacak ki üretilenin alıcısı olsun. Dolayısıyla günde 80 milyon ekmek üretmek değildir önemli olan, 80 milyon ekmeği tüketmektir. 80 milyon ekmeği tüketeceksin ki 80 milyon ekmek üretilsin. Aksi takdirde zarar edersiniz. Düzenli bir tüketim için de ülkelerin refah ve istikrar seviyelerinin yüksek olması gereklidir.”
“LİDERLER, DAHA RADİKAL KARARLAR ALMALI”
Bölgedeki refah seviyesinin artması için bu coğrafyadaki liderlerin daha radikal kararlar alarak yeni yollar aramasının şart olduğunu belirten Kıran, “Türk gemi inşa sanayi olarak öngördüğümüz en büyük risk, çevremizdeki ülkelerin ve diğer ülkelerin şu anda istikrarsız bir şekilde yol almalarıdır” diye konuştu. Kıran, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Tekrar altını çizmek isteriz, istikrar son derece önemlidir ve kalkınma noktasında Türk gemi inşa sanayi olarak hazır olursak -ki bugün yürüttüğümüz faaliyetler hep o günün hazırlığı niteliğindedir- bu durumun Türk gemi inşa sanayine fırsat olarak yansıyacağını değerlendirmekteyiz. Ekonominin yanı sıra, halkların göçe zorlanması da insani boyutu açısından son derece üzüntü verici bir durumdur. Bu huzursuzluğun ve kaosun bir an önce bitmesi ekonomiye ve özellikle bizim sektörümüze artı değerler getirecektir düşüncesindeyiz.”
“KOSTER PROJESİ TEŞVİK ETMEKTEN UZAK KALDI”
Kıran, beklenen ilgiyi görmeyen Türk Koster Filosunun Yenilenme Projesi’ni de değerlendirdi. “Deniz taşımacılığını bugün içinde bulunduğu durumdan kurtarmak için, krizin ana nedenlerinden biri olarak gemilerin hurdaya çıkarılmasını özendirmek gerekmektedir” diyen Kıran, “Dolayısıyla yapılması gereken, zaten gemisini hurdaya çıkarma durumunda olan armatöre bu yol ile hurda pirimi ödemek suretiyle onu özendirip, gemisinin hurdaya çıkartılmasını sağlayarak gemi tonajı arzını düşürmek ve finansal sıkıntılara çare bulmak olmalıdır. Kanunun mevcut hali ve istenilen öz kaynak şartı ile içinde bulunulan dönemde hurda fiyatlarının düşük olması nedeni ile sağlanan teşviğin proje bedelinin çok düşük bir miktarına tekabül etmesi yüzünden amaçlanan destek teşvik etmekten uzak kalmıştır” İfadelerini kullandı.
NİŞ MARKET GEMİ İNŞASINDA ÖNEMLİ BİR YERE GELDİK
Türk gemi inşa sanayisinin, niş market gemi inşasında önemli bir noktaya gelerek başarılı projelere imza attığını kaydeden Kıran, Türk tersaneleri Norveç gibi ülkeler için yaptığı anahtar teslim projelerden bahsetti. Petrol tankeri, kimyasal tanker, dökme yük gemisi, konteyner gemileri, offshore platform destek gemileri, heavy lifting gemiler, çok amaçlı gemiler, savaş gemileri, sahil güvenlik botu, megayat, yat ve balıkçı teknelerinin yanı sıra Türk tersanelerinin römorkör inşasında da dünya devleri ile yarıştığını ifade eden Kıran, “Norveç, her cins balıkçı tekneleri ve offshore destek gemileri segmentinde Türkiye için çok iyi bir pazar olmuştur. Bugün, Tuzla ve Yalova bölgelerimizde yedi tersanemiz Norveç’e bu tür gemiler inşa edip ihraç etmektedir. Sipariş alınması durumunda, bu sayının çok ötesinde tersanemizin Norveç başta olmak üzere pek çok ülkeye bu segmentte gemiler inşa etme kabiliyetine sahip olduğunu gururla ifade edebiliyoruz. En büyük ihracat pazarlarımızdan biri olan Norveç’in Türk tersanelerine duyduğu güven neticesinde tersanelerimiz teminat mektubu vermeden iş alabilmektedir. Askeri gemilerde de giderek uzmanlaşıyoruz” diye konuştu.
BAKIM-ONARIM FAALİYETLERİNDEN 600 MİLYON DOLAR
Türk tersanelerinin, borsaya kayıtlı birçok Avrupalı armatörlük şirketleriyle imzaladığı filo anlaşmaları sayesinde tamir-bakım konusunda başarılı projeler yürüttüğünü hatırlatan Murat Kıran, Tuzla Bölgesi’nin yanı sıra Yalova Bölgesi’nde yer alan tersanelerin de bu konudaki yatırımlarını artırarak tamir-bakım sektöründe önemli bir mesafe kat ettiğini açıkladı. Kıran, “2008 yılı küresel ekonomik krizi, diğer tüm ülkeleri olduğu gibi Türk gemi inşa sanayini de olumsuz yönde etkilemiş olmakla birlikte, bakım & onarım faaliyetlerinde giderek yükselen bir trend gözlemlenmektedir. Bu olumlu ivmenin, yılın son çeyreğinde de devam edeceğini öngörmek yanlış olmayacaktır. Yeni inşada ise daha önceden alınmış siparişlerin tamamlanması yönünde faaliyetler devam edecektir.Tamir-bakım segmentinde 2014 yılında yaklaşık 600 milyon dolar ihracat hacminin gerçekleştirildiği düşünülüyor” diye konuştu.
GİSBİR VERİ SORUNUNU ÇÖZÜYOR
Gemi inşa sanayiinde birçok sektörde olduğu gibi bir veri sorunu yaşanıyor. Bu sorunun çözümü için kolları sıvadıklarını söyleyen GİSBİR Başkanı Kıran, bu alanda yaptıklarını anlattı: “GİSBİR olarak, Türkiye’de ve dünyada gemi inşa, bakım & onarım, deniz taşımacılığı ana başlıklarını içeren Sektör Raporu’nu, 2001 yılından bu yana her yıl düzenli olarak yayınlamaktayız. Tersanelerimizden veri toplanmaktadır; Clarksons ve Fairplay başta olmak üzere uluslararası ve ulusal tanınırlığı ve güvenilirliği olan sektörel araştırma şirketlerinin yayınlarına abone olunarak,dünyada ve ülkemizde kamu ve sivil toplum örgütlerinin veri ve yayınları takip ediliyor. Bunların yanı sıra, son iki yıldır ülkemiz kıyı şeridinde yer alan tüm tersane, tekne imal ve çekek yerleri birebir ziyaret edilip yetkililerle yüz yüze görüşme gerçekleştirilerek, güncel bilgiler toplanmış; çalışmanın sonunda elde edilen veriler “Tersanelerin Güncel Durumu Çalışması” başlığı altında raporlandı. Ayrıca, Gemi Sanayi Veri Tabanı Programı’nın (GSVP) GİSBİR öncülüğünde Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürlüğü ile birlikte yürütülmesi konusunda Genel Müdürlüğümüze talepte bulunulmuş olup, sonuçlanması bekleniyor.”
Burak GÜNER – Marin&Port Magazine