Büyük önder Mustafa Kemal ATATÜRK bir şirketin başında olsaydı o şirketi nasıl bir yönetim şeklinde yönetirdi diye hiç düşündünüz mü?
Alacağı kararları nasıl verirdi. Yanında çalışan personele nasıl hitap eder rakiplerini nasıl analiz ederdi? Stratejilerini, yeni ürün pazarlama ve satış taktiklerini, alacağı kararlarda nasıl bir yol izleyeceğini, personele ceza ve ödül sistemi nasıl olurdu.
Sanırım herkesin ortak vereceği cevap sıfırdan bir şirketi dünya şirketi haline çevirirdi. Geçmişe yolculuk yaparak cumhuriyetimizin ilanından ölene kadar yaptığı her adımı inceleyerek aslında nasıl bir şirket yöneteceğini öngörebiliriz. Alacağı kararlarda nasıl bir yol izleyeceğini savaşlarda aldığı kararlar ile taktiklerle belirleye bilir. Koymuş olduğu kanunlar ve yemek masasında yapmış olduğu sohbetlerden şirket yönetiminde ki uslup ve kararlılığını analiz edebiliriz.
Ya da Koray TULGAR'ın çalışmasını okuyabilirsiniz.
Koray TULGAR bu soruların cevabını uzun bir süre yapmış olduğu araştırmalarının sonucunda 2007 yılında alfa basımdan çıkarmış olduğu “MUSTAFA KEMAL ŞİRKET YÖNETSEYDİ Atatürk’ten Organizasyon ve İnsan Yönetimi Dersleri” kitabında akıcı ve akılda kalıcı bir şekilde anlatmış.
Kitapta belgelerden aldığı örneklerle milenyum çağında şirket yönetmenin zorluk ve başarılarının altını iyi bir şekilde çizerek okuyucuya başka bir pencereden bakması için uğraşmış.
70'e yakın kaynak kitaptan yararlanarak çıkardığı eserinde hem Atatürk’ü çok iyi özümsemiş hem de okuyucuya bu özümsemeyi çok iyi anlatmış.
Genel olarak çok fazla okumayan bir milletiz. Gazetelerin spor sayfalarında ki her satırı ezberleyen ama günümüz koşulları hakkında hiçbir bilgiye sahip olmayan, ekonomiyi veya kendi sektörünü araştırmayan bir işveren ve çalışanlardan oluşan yönetici kesiminin bu tarz bir kitap okumak için can atacağını düşünsem de ellerine bu kitap geçtiğinde okumayacaklarını da maalesef biliyorum.
Oturduğu yerden kalkmadan şirket yönetmeye alışmış, son model arabasıyla hava atmayı seven hele oturduğu koltuğu kazanmak için hiç çaba sarf etmemiş babasının işini devam ettiren bir yöneticiden çok fazla bir şey beklemekte haksızlık olur zaten.
2023 yılı hedefleri açıklandığından beri tüm STK ve şirket yöneticilerinin ağzına sakız olarak kalan ve tüm açıklamalarında 2023’ü mutlaka hedefleyen yöneticiler maalesef hedeflere tam olarak nasıl gideceklerinin altını dolduramamışken, çalışanların sırtından merdiven altı üretim ve hizmet yapmaya devam eden şirketlerin bu hedefleri ağızlarında sakız yapmışlığından ne kadar ilerlediğimizi görebiliriz.
Paul KEATİNG bir sözünde “Liderlik iyi olmakla değil, doğru ve güçlü olmakla ilgilidir.” der. Kaç şirketin yöneticisi gerçekten bir lider veya lider olmak için çaba sarf ediyor. Biraz daha birlik ve beraberliğin ön plana çıkması, saman ile çöpün ayrıştırılması ve 2023 hedefleri yerine doğru bir strateji ile kısa, orta ve uzun vadelerde ki adımlarımızı netleştirsek gerçek bir yönetici olmak için birazcık çabalasak ve geçmişimizi unutmadan geleceğimizi planlasak o zaman hedeflerimize daha sağlam bir adımlarla gideriz.
“Başarmak ya da önüne geçmek istediğiniz şey nedir? Bu soruya verilecek yanıtlar hedefleri oluşturur. İstediğiniz sonuçları almak için nasıl bir yol izleyeceksiniz? Buna vereceğiniz yanıtı strateji olarak adlandırabilirsiniz.”
William ROTHSCHİLD
*”Mustafa Kemal Şirket Yönetseydi Atatürk’ten organizasyon ve insan yönetimi dersleri” Koray TULGAR Alfa yayınları 4 baskı 2007
Sabri ERGENECOŞAR
Metsan Group
Pazarlama ve Kalite yön.