Dünya da işsizlik rakamları pek iç açıcı bir durumda değil. Her yıl üniversitelerden binlerce genç yeni umutlarla, hayallerle mezun olup işsizlik ordularının birer askeri olamadan ve gerçeklerle yüzleşmeden maalesef iş hayatına adım atamıyor.
Tabii tüm bunlar bütün yeni mezunlar için geçerli değil, bazıları babalarının torpili ile hemen daha mezun olmadan bir yere kapak atıyor veya okul zamanı ders notlarını yukseltmek için gece gündüz çalışmış bir kesimde aynı şekilde göze çarparak bir yerlerde işe alınıyor.
Yeni mezunları 4 kategoriye ayırsak her halde ilk 3 şu şekilde olurdu.
- İşsizler ordusu
- Baba torpili
- Okuldayken göze çarpanlar
Bunların haricinde bir başlık daha var ki hepimizin hayatında, etrafında sıkça gördüğünü düşündüğüm bir kesim;
- Şanslılar
Evet bazen etrafımızda hiçbir şey yapmadan, hiç uğraşmasına gerek olmadan her şeyi rahatça başarabilen “Şanslı” dediğimiz kişiler vardır. Onların yanında kendimizi hep “Şanssız” hissederiz. Bunun nedeni zaten terfi zamanı o “şanslı” kişi terfi yi alacaktır. En iyi iş teklifleri ona gelir çünkü o doğuştan çok “Şanslı” dır. İş başvurusu yaptığım yer benden önceki başvuran vasıfsız adamı işe almış bende zaten şans olsa… diye başlayan bir çok örnek sunabilirim sizin hayat kesitiniz olarak hiç de yabancı olamayacağınız küçük hikayeler de anlatabilirim.
Bunun yerine size şansınızı çevirebilmenin küçük anahtarından bahsetmek istiyorum.
Prof.Dr. Richard Wiseman’ın yazdığı Şans faktörü (The Luck Factor) kitabında yaklaşık 400 kişi ile yaptığı özel testlerden elde ettiği bilgi ve tezleri çok detaylı bir şekilde paylaşmış.
Kendisini çok şanslı sanan 200 kişilik ekiple kendisine şansız diyen 200 kişilik ekip arasında en çok dikkatimi çeken test” Gazete de ki fotoğrafları sayın testi”, wiseman iki grubun üyelerine birer gazete vererek gazetede ki fotoğrafları saymalarını istemiş. Şansız olduğunu düşünen grup birkaç dakika içinde sonuca ulaşırken şanlı grubun bu süresi saniyelerle ifade edilecek kadar kısaymış. Bunun sebebi gazetenin 2 sayfasında yarım sayfa büyüklüğün de “Resimleri saymanıza gerek yok toplam 45 resim var” diye büyük puntolarla yazılmış bir ilan varken “şansızlar” bu ilanı göremedikleri için tek tek fotoğrafları saymışlar. “şanslı “ grup ise bu ilanın hemen dikkatlerini çektiğini söylemiş.
Bunun sebebi aslında odaklanma sorunlarımız yüzünden kendi şansızlığımızı yaratmamız. Wiseman’ın örneğinde olduğu gibi sadece tek bir şeye (örnekte fotoğraf) odaklandığımız zaman diğer fırsatları kaçırıyoruz. Fırsatları görebilmek için odaklanmamızı daha geniş kapsamda tutmamız yeterli, yapmamız gerekenler kısaca;
- Sezgilerimize kulak vermek,
- Kendimize güvenmek,
- Bakmakla görmek arasında ki farkı iyi anlamak,
- Olumlu beklentiler içinde olmak
- Şanssız olduğunuzu düşündüğünüz anda aslında onun bir şans olduğunun bilincinde olmak.
Elbette Şansa İnanırım;
Yoksa sevemediğim
İnsanların Başarısını neyle
İzah edebilirdim?
Jean COCTEAU
Sabri ERGENECOŞAR
METSAN Lojistik Hizmetleri
Paz. ve Kalite Yönetmeni
sabri@metsan.com.tr