Ukrayna ile Rusya arasındaki savaş konteyner pazarında da beklenmedik deneyimlerin ortaya çıkmasına sebep oldu. Rusya, savaşın ambargo bölümüyle ilgili öngörülerini yeterince derinlikli yapamadığından olsa gerek yüzleşmek zorunda kaldığı ekonomik yıkım uygulamaları sebebiyle zor günler geçiriyor. Ukrayna'nın fiziksel olarak uğradığı tahribatın telafisi mümkün; uluslararası kamuoyu ve finansal güçler yanlarında. Dolayısıyla ülke bu korkunç günleri atlattıktan sonra hızla yeniden inşaa edilebilecek lojistik, mali ve moral desteğe sahip olabilecek. Aynı beklentiyi Rusya için dile getirmek çok güç, keza bunu Ruslar'da net şekilde ifade ediyorlar. Rusya'nın ekonomik ve sosyal dünyadan uzaklaştırılıp yalnızlaştırılmasının etkileri uzun dönemli, olumsuz sonuçlar doğuracak ve uluslararası kamuoyu tarafından ötekileştirilen Rusya'nın elle tutulur, somut çözümleri de güven telkin etmiyor.
Batı bloğunun Rusya'ya uyguladığı ambargolara ek olarak, çokuluslu şirketler de yönetsel bazı kararlar aldılar ve aslında kendileri için çok kârlı olan Rusya pazarından geçici veya kalıcı olarak çekildiklerini açıkladılar. Bu şirketler içerisinde konteyner hatları da bulunuyordu. Başını Maersk, Msc, Zim, One, Hapag & Lloyd, Evergreen gibi devlerin çektiği hizmet durdurma süreci birçok açıdan problemli başladı, problemli olarak yönetiliyor ve görünen o ki bu şirketlerin itibarına da kalıcı hasarlar vererek devam edecek gibi. Çin, Hindistan, Abd, Türkiye çıkışlı konteyner yüklemeleri ani bir kararla aktarma limanlarına terk edildi. Karadeniz'de yüzen gemiler, hatta Odessa Limanı'nda tahliyede olan gemiler dahi taşıma sürecini yarıda bırakarak Türkiye'den yükledikleri konteynerleri tekrar Türkiye'ye iade ettiler. Armatörlerin bu süreçte çeşitli sebepler öne sürerek birçoğunun kaynağı belli olmayan masrafları müşterilerine dayattığını gözlemlemek sıradışı ve hayrete düşürücü bir deneyim oldu. Müşterisinin teslim edilmeyip iade olan ihracat konteyneri için gidiş-dönüş navlun talebinde bulunan bir konteyner firması, aynı konteyner için Odessa'daki liman lokalleri ve hatta "Rezervasyon İptal Ücreti" adı altında yüzlerce dolarlık faturaları müşterilerine kesmekte bir etik çekince görmediler. Türkiye'den haftalar önce yola çıkan ve aktarma limanı olarak Antverp, Roterdam, Hamburg gibi hub'larda bekleyen konteynerler için de sorumluluk duygusunda uzak anonslar yapıldı. Bazı konteyner hatları müşterilerine, "Gelin ve yükünüzü Hamburg'tan tüm taşıma, depolama, ardiye, iptal ücretleri, indirme-boşaltma masrafları ve diğer cezaları ödeyerek teslim alın." notası çektiler. Düşünün, St.Petersburg'a yolladığınız konteynerinizi Avrupa'da bambaşka bir limanda indiren armatör sizden hem tüm rota için navlun talep ediyor, hem de yerine getirmediği taahhüdüyle ilgili ek masraflar talep ediyor.
Sayısı birkaç bini bulan otomobiller da Mol, Kline, Zim, Hoeg gibi Ro-Ro firmalarının kararıyla Derince'deki farklı Limanlara ve Gemlik'teki Ro-Ro limanına tahliye edildiler. Araçların taşınması gereken yer Novorossysk olmasına rağmen çözümsüz bırakılan müşteriler armatör firmalardan hukuk dışı e-postalar aldıklarını ve "Şu sürede ürünlerinizi almazsanız ürünlerinize Türk Gümrükleri tarafından haciz işlemi uygulanacaktır." dendiğini belirtiyorlar. Derince'deki konteyner limanları, İstanbul'daki Ambarlı Limanı ve Tekirdağ'daki Asya Port on binlerce TEU'luk 'ortada bırakılan' ve teslim edilmeyi bekleyen konteynerle dolu. Limanlar operasyon yapamaz hale gelmiş durumda. Gemi tahliyelerinde gecikmelerin yaşandığını da görüyoruz. Buna rağmen armatörler, söz birliği yapmışcasına konşimento klozlarındaki kimi maddelerin ardına saklanarak müşterilerine umursamazlık ve çözümsüzlükten başka pek bir şey sunamıyorlar. Rusya ve Ukrayna varışlı konteynerlerin demuraj ve liman ardiyeleri milyonlarca doları bulmuş durumda ve sayaç armatörlerin lehine sürekli artıyor. Konu konteyner hatlarına demuraj indirimi talebinde bulunanların aldığı tek yanıt ise red. Ortada savaş ortamının getirdiği insani yıkım dışında korkunç bir ekonomik yıkım da var. Keza, Rusya'daki ve Ukrayna'daki birçok ithalatçı ve freight forwarder ödemeleri imkansız olan yüksek demuraj ve ardiye bedelleriyle karşı karşı bırakılmış durumdalar.
Ortadaki sorun direkt olarak armatörlerin ortaya koyduğu bir etik sorundur. Müşterilerinin güvenini kaybetmeyi dahi umursamayan, sıradışı bir yönetim anlayışının sürdürülebilir olduğunu düşünmeleri ve kararlarının yarattığı tahribatı önemsemiyor görünmeleri ise tam anlamıyla bir aymazlıktır. Yoldaki konteynerlerin teslim edilebilme imkanı varken edilmemiş olması, problemi yaratıp ardından sorunun içinden sıyrılmakla kalmayıp bir de mevcut karmaşa ortamından fayda sağlamaya çalışan güvenilmez, gerek yazılı, gerek sözlü taahhütlerinden kaçan, vurdum duymaz ve müşterisine karşı empati eksikliği çeken armatör firmalarının etik normlarının yerleşmediğinin net bir kanıtıdır. Firmalar, müşteriler yarı yolda bırakılmış adeta kaderlerine terk edilmiş ve bu süreçten kazanç sağlanmaya çalışılmıştır. Yakın zamanda karşılıklı açılan davalar, demuraj tutarlarını ödeyemediğinden batan firmalar, konteynerleri alıkonan şirketler, bozulan, atıl duruma geçen ürünlerden dolayı çevresel tehlikeleri de gözlemleyeceğiz.
Ortaya çıkan trajik resim savaş sebebiyle Rusya'ya konteyner hizmetini durduran hatların itibarlarına vurulan bir kara leke gibi görünüyor. Sergiledikleri organizasyonsuzluk sebebiyle de güven kaybına uğramış durumdalar. "Bundan sonra Rusya için yük kabul etmiyoruz." yaklaşımıyla "Yoldaki Rusya varışlı yüklerinizi dünyanın çeşitli limanlarına bırakıp kaderlerine terkediyoruz." yaklaşımı iki farklı kutuptur. İlkinde daha doğmamış bir ticari ilişki varken diğerinde bilinçli bir şekilde kendilerine güvenen, milyonlarca dolar navlun ödeyen müşterilerini mağdur eden şirketlerden bahsedebiliriz. Savaşın korkunçluğu konteyner hatlarının fevri ve dayatmacı tavrıyla, zaten zor günler geçiren bölge halkının içine girdiği buhranı daha da zorlaştırmış durumda. Konteyner hattı yöneticilerinin mevcut durumla ilgili bir özeleştiri yapacaklarını beklemek ise safça bir tutum olacaktır.