OTAM'dan dev yatırım

Üniversite-Sanayi işbirliğinin en somut örneklerine imza atmak, otomotiv sektörünün küresel pazarlardaki rekabetçiliğini artırmak ve üretim öncesi Ar-Ge,...

Üniversite-Sanayi işbirliğinin en somut örneklerine imza atmak, otomotiv sektörünün küresel pazarlardaki rekabetçiliğini artırmak ve üretim öncesi Ar-Ge, test ve sertifikasyon çalışmalarını gerçekleştirmek amacıyla kurulan Otomotiv Teknolojilerini Araştırma Geliştirme Merkezi (OTAM), 3 milyon lira değerinde bir yatırımla, Ömür Dayanım – İnovasyon Merkezi’ni hayata geçirdi. Bu merkez aynı zamanda Otomotiv Yan Sanayi İhtisas Bölgesi’nde araç ve alt sistem parça testlerine yönelik kurulan ilk bağımsız test merkezi olma özelliğini de taşıyor.

Türk otomotiv sanayisinin mekanik test konusundaki dışa bağımlılığını önemli ölçüde azaltacak ve yerli geliştirilip üretilen ürünlerde katma değer artışı sağlamak açısından umut ışığı olacak OTAM Ömür Dayanım – İnovasyon Merkezi,  Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’ın katıldığı törenle TOSB –  Otomotiv Yan sanayi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyetlerine başladı.

Bakan Işık, açılış töreninde yaptığı konuşmada, sanayicilerin ülkenin kahramanları olduğunu belirterek, Türkiye'nin dünyaya örnek modellerinden birinin organize sanayi bölgeleri olduğuna dikkat çekti. Işık ayrıca, "Taşıt araçlarıyla ilgili bizim artık geldiğimiz noktada daha fazla pazar payını artırmak için, AR-GE ve inovasyona yatırım yapmamız gerekiyor" dedi.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık sözlerini şöyle sürdürdü; “Türkiye'nin bu gidişatını en iyi özetleyen otomotiv yan sanayi sektörü. Diyorlar ki otomotiv sektöründe ithalat ve ihracat dengeli. Hayır öyle değil. Biz hazır otomobil alımında ithal bağımlısıyız. Her 100 otomobilden 78'ini ithal ediyoruz. Ama otomotiv yan sanayisinde net ihracatçıyız. İçinde bulunduğumuz OSB de en önemli ihracat merkezlerimizden birisi. Türkiye'nin geldiği teknoloji düzeyinden daha ileri bir teknolojiyi bize kimse lütfetmez. Bu teknolojiyi ancak kendimiz geliştirebiliriz. Otomotivde ve diğer alanlarda Türkiye yaklaşık 2 milyar dolar dışarıya test için ücret ödüyor. Bu yüksek bir rakam. Bu rakamın gerek iş gücü kaybı açısından, gerekse Türkiye'nin cari açığına verdiği etki açısından mutlaka aşağı çekilmesi gerekiyor. Bunu da ancak kendi test merkezlerimizi kendimizin oluşturmasıyla başarabiliriz."

İstanbul Teknik Üniversitesi Vakfı, OSD (Otomotiv Sanayi Derneği), TAYSAD (Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği) ve OİB (Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği) iştiraki olan OTAM A.Ş. tarafından hayata geçirilen Ömür Dayanım – İnovasyon Merkezi, Türkiye’nin yıllardır yurt dışında yapılan bazı ‘otomotiv sistem testlerinin’ artık en son teknolojiyle Türkiye’de yapılmasını sağlayacak. Yaklaşık 1 dönümlük alan üzerine oturan ve bölgenin araç ve alt sistem parça testlerine yönelik ilk bağımsız test merkezi olma özelliğine sahip bu tesiste, ağırlığı yan sanayiye hizmet edecek şekilde, mekanik dayanım ve ömür testleri gerçekleştirilecek.

Otomotiv üretim ve yan sanayisinde Avrupa’nın söz sahibi ülkelerinden biri olan Türkiye’nin, üretimini yaptığı modellerdeki mekanik sistemleri, tesis yetersizliği nedeniyle büyük oranda yurt dışında test etmek zorunda kaldığını belirten OTAM Genel Müdürü Volkan Bayraktar, “Türkiye’nin yıllardır yüklü miktarlarda paralar ödeyerek yurtdışında gerçekleştirdiği ‘otomotiv sistem testleri’ artık en son teknolojiyle Türkiye’de yapma zamanı geldi” dedi.

Bayraktar, yatırımla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Türkiye’de üretim yapan yerli-yabancı bütün şirketler, mekanik ömür-dayanım testlerini bugüne kadar büyük oranda yurtdışındaki merkezlerde gerçekleştiriyordu. Ar-Ge’si ve üretimi Türkiye’de gerçekleştirilen bir aracın direksiyon sistemi, test için Avrupa’ya gönderiliyor, bu da yerli sermayenin yurtdışına çıkmasına neden oluyordu. OTAM olarak gerçekleştirdiğimiz bu yatırımla, mekanik dayanım ve ömür testlerinin tamamen Türkiye’de yapılabilir hale gelmesine gayret gösteriyoruz. Bu konuda üzerimize düşenin en iyisini yaptık ve Türkiye’nin otomotiv test sistemleri konusunda dışa bağımlılığını azaltacak merkezimizi faaliyete hazır hale getirdik. Ancak daha kat etmemiz gereken uzun bir yol var. Özellikle Doğu Marmara Bölgesi’nin, rekabetçi bir otomotiv yan sanayi yapısına ve KOBİ kümelerine sahip olabilmesi için bu firmaları destekleyecek şekilde biz de altyapımızı çeşitli test sistemleriyle geliştirmeye devam edeceğiz.”

TEST SİSTEMLERİ ÜRETİP İHRAÇ EDECEK

Yazılım programlarından sistem tasarımına kadar tamamen yerli mühendislikle Türkiye’de geliştirilip üretilen bu test ekipmanları sayesinde önemli bir tecrübe edindiklerini de anlatan Volkan Bayraktar, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Avrupa’da rakibimiz olan bir kaç farklı bağımsız test şirketi bulunuyor. Dünyada ise bu testleri gerçekleştiren şirket sayısı bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az. Ancak bunlardan hiç birisi kullandıkları test ekipmanlarını kendisi üretmiyor. Biz hem bu sistemleri üreterek hem de testlerini gerçekleştirerek rakiplerimizden ayrışıyoruz. 2010 yılından itibaren sistemli bir şekilde yürüttüğümüz stratejik planlama ve uygulama süreçlerimiz sonucunda edindiğimiz özgün mühendislik gücümüzle, farklı araç alt sistemleri için özgün test sistemlerini geliştirebilir halde geldik. 2013 yılı itibari ile OTAM markalı test sistemlerimizin pazarda aktif olarak satışına başladık. Bu konuda ciddi bir taleple karşı karşıyayız. Biz de artık OTAM olarak test sistemleri üretip, pazara sunan bir sistem entegratörü üretici haline geldik. Önümüzdeki dönemde en büyük hedeflerimizden bir tanesi de test sistemleri üretip ihraç etmek” diye konuştu.

YERLİ MARKAYA GİDEN YOL YERLİ TEST SİSTEMİNDEN GEÇER

Ömür Dayanım - İnovasyon Merkezi’nde, otomotiv endüstrisinde en karmaşık yapılardan biri olarak kabul edilen direksiyon sisteminin, her türlü dayanıklılık testinin gerçekleştirilebildiğini söyleyen Volkan Bayraktar, “Sadece bugünün araçlarında kullanılan hidrolik direksiyonlar için değil, elektrikli destek sistemli araç direksiyonları için de her türlü dayanıklılık ve karakterizasyon testini burada gerçekleştireceğiz” diye konuştu. Küresel yerli markaya giden yolun, yenilikçi ve rekabetçi araç alt sistem ve komponentleri geliştirip üretmekten geçtiğini Volkan Bayraktar, “Bu unsura sahip olmak için kazanılması gereken en kritik yetenek ise yan sanayi firmalarının özgün tasarımlarını hızlı, yerinde ve etkin bir şekilde test edebilecek yerli test merkezleri oluşturmaktır. Ancak böyle bir model ile ürettiğimiz ürünler üzerindeki yerli özgün katma değerimizi yaratabilir ve toplam kârlılığımızı artırabiliriz” dedi.

OTOMOTİVİN DIŞINA DA ÇIKACAK

Otomotiv sektörünün dışında, 2012 yılından itibaren savunma sanayisine de hizmet vermeye başladıklarını anlatan Volkan Bayraktar, şunları söyledi: “Farklı sektörlere de hizmet verecek şekilde test sistemlerimizi geliştirmeyi hedefliyoruz. Önümüzdeki dönem hedeflerimiz içerisinde raylı sistemler de yer alıyor. Biz bu konun Türkiye’de çok ciddi bir potansiyeli olduğu inancındayız. Özellikle raylı sistemler konusunda Türkiye’de mühendislik ve test faaliyetleri sürdüren pek çok ekip ile temas içerisindeyiz. Bu konudaki gelişmelere elimizden geldiği ölçüde destek vermeye gayret gösteriyoruz.”

LOJİPORT

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Firmalar-dernekler Haberleri

6.⁠ ⁠Hizmet İhracatının Şampiyonları Ödülleri sahiplerini buldu
UND geleneksel Lojistik Başarı Ödülleri sahiplerini buldu
Türk Devletleri, lojistik ve taşımacılıkta birlikte hareket edecek
3.700 Ekol çalışanı DFDS kadrosuna geçti
Didem Aras’a, Koçaslanlar’da bir şapka daha