Oto sanayiini kırılma bekliyor

Nahum, Uludağ Üniversitesi (UÜ) Mühendislik Mimarlık Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü tarafından düzenlenen ''4. Otomotiv Teknolojileri Kongresi''nin...

Nahum, Uludağ Üniversitesi (UÜ) Mühendislik Mimarlık Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü tarafından düzenlenen ''4. Otomotiv Teknolojileri Kongresi''nin açılışında yaptığı konuşmada, otomotiv sanayinin dünyada hızla büyümeye devam ettiğini söyledi.

Dünya genelinde bugün yılda 65 milyon araç üreten otomotiv sanayinin, 2015 yılında 85 milyon araç üretir hale geleceğini belirten Nahum, ''Bugün özel ihtiyaca cevap veren araçlar, genel amaçlı araçların miktarını aşmış durumda. Yani çok ciddi bir çeşitliliğe doğru gidiyor otomotiv sanayi. Bunun önümüzdeki yıllarda daha da artması bekleniyor'' dedi.

Nahum, son yıllarda ''Ucuz araç konsepti'' diye yeni bir konseptin ortaya çıktığına da değinerek, ''Hindistan 2015'li yıllarda bunun üretim merkezi haline gelmiş olacak. Çin, Tayland, Türkiye bu alanda önemli üretim merkezler olmaya aday devletler arasında'' diye konuştu.

''OTOMOTİV SANAYİ İKİ TEHDİT ALTINDA''

Otomotiv sanayinin bu gelişmesinin, iki tehdit altında bulunduğunu ifade eden Nahum, şöyle devam etti:

''Bunlardan bir tanesi herkesin artık çok iyi bildiği iklim değişikliği konusu. İklim değişikliği kısmen otomotiv sanayinin ama bütün dünya sanayilerinin de yaktığı fosil yakıtların bir neticesi ve ciddi şekilde ve artan miktarda önemli bir boyut kazanmakta. İklim değişikliği sebebiyle yaratılmakta olan durum bir şekilde ister istemez tüm dünya endüstrilerini etkiliyor. Uluslararası otomotiv sanayi de bundan nasibini almakta. Bir şekilde alternatif yakıta ihtiyaç doğuyor. Fakat, bunu tetikleyen, hızlandıran, daha da önemini artıran ikinci tehdit, 100 yıldır alıştığımız petrol devrinin bir şekilde artık sonunun yaklaşmakta olduğunun yavaş ortaya çıkmakta olması. Tabii bu artan üretim döneminde ki halen petrolün üretimi her yıl artmaya devam ediyor. Fakat, buna rağmen artan bir üretim döneminde sonun yaklaşmasından bahsetmek çok da kolay değil. Öte yandan otoritelerin üzerinde anlaşmaya başladığı konu 2020'li, 2030'lu yıllar arasındaki bir dönemde petrolün maksimum üretim seviyesine erişmiş olacağı ve ondan sonra yavaş yavaş üretimin azalmaya başlayacağı. Dolayısıyla artan bu üretim dönemi yavaş yavaş sona eriyor. Oysa, otomotiv sanayinin gelişmesi ise devam ediyor.''

ALTERNATİF YAKIT ARAYIŞI

Nahum, bir taraftan gelişmeye devam eden bir sanayi, diğer taraftan fosil kaynakların tükenmekte olmasının yarattığı iki büyük tehdidin, otomotiv sanayini ister istemez alternatif yakıtları düşünmeye zorladığını vurgulayarak, bu konunun yeni olmadığını, 15-20 yıldır üzerinde çalışılan bir mesele olduğunu söyledi.

Alternatif yakıtları, üretimin kabul edebileceği kullanılabilir bir seviyeye getirmenin kolay olmadığını, ciddi araştırmalar gerektirdiğini ifade eden Nahum, şunları kaydetti:

''Son yıllarda bu konuda bir takım neticelere varılmaya başlandı. Alternatif yakıt dediğimiz zaman, LPG, doğal gaz, bio yakıtlar, hibrit araçlar, içten yanmalı motorlar, komple elektrikli araçlar, hidrojen araçları gibi değişik güç kaynaklarını ihtiva eden teknolojiler konuşuluyor. Ancak, tahminen 2015 yılında bu alternatif yakıt (LPG, doğal gaz, bio yakıt) tüketen araçların toplam üretimdeki payının yüzde 6'yı geçmeyeceği tahmin ediliyor. Bugün gittikçe popüler olmaya başlayan ve sorunları yavaş yavaş çözülmeye başlayan hibrit araçların ise o yıllarda üretimin sadece yüzde 7'sini karşılayacağı tahmin ediliyor. Tam elektrikli araçların ise sadece yarım milyon araç civarında olacağı tahmin ediliyor. O halde 65 milyon araçtan 85 milyon araca giden bir sanayide görülüyor ki tüm alternatif yakıtlar da devreye girse kabaca 10 milyon adetlik bir araç toplamı bu yakıtları tüketecek. Bu az bir rakam değil, çok ciddi bir rakam. Buna rağmen 2015'li yıllarda otomotiv sanayi, bugüne nazaran 10 milyon ek araç da bugün alıştığımız dizel ve benzini yakmaya devam edecek.''

Jan Nahum, bu durumun yakıt üzerindeki baskının ne kadar ciddi olduğunu gösterdiğine dikkati çekerek, ''Önümüzdeki 7 yılda petrole dayalı yakıtların üzerinde çok ciddi bir baskı olmaya devam edecek. Oysa, 2025'li yıllarda ise artık yakıtın artmayacağı da önemli. Bu çok ciddi ciddi bir takım kırılma noktalarını ortaya koyuyor. Belli ki otomotiv sanayi önümüzdeki 15-20 yılda çok ciddi bir takım kırılma noktaları yaşayacak'' dedi.

Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) Genel Sekreteri Prof. Dr. Ercan Tezer'in de katıldığı kongre, 4 Haziranda sona erecek.

LOJİPORT 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Otomotiv Haberleri

Erkport, Yalova Limanı’na 8 bin araçlık otomotiv terminali kurdu
"Kamyon ihracatı sert düştü, otomotivde kriz kapıda"
Alman devi ZF, üretimini Türkiye’ye kaydırmaya karar verdi
Mercedes'ten Gebze'ye lojistik merkez
Financial Times: Çinli markalar limanları otoparkları gibi kullanıyor