Türkiye'nin sektörde Orta ve Doğu Avrupa'da en büyük büyüme potansiyeline sahip ülke olduğunu belirten Ernst&Young da sektörün önümüzdeki yıllarda düşük araç yoğunluğu ve hızlı nüfus artışı sebebiyle cazibesini artıracağını bildirdi. Ernst&Young Türkiye Vergi Bölüm Başkanı Mustafa Çamlıca, otomotiv endüstrisinin 2012'ye kadar 1,1 milyon adet üretime ulaşacağını ve 600 bin kişiye istihdam sağlayacağını söyledi.
140 ülkede faaliyet gösteren uluslararası denetim ve danışmanlık şirketi Ernst&Young'ın 'Otomotiv Sektörü Raporu'nda, sektörün önümüzdeki yıllarda Türkiye'nin 'parlayan yıldızı' olmaya devam edeceği ifade edildi. Bununla birlikte, ülke ekonomisindeki dalgalanmalar sebebiyle pazar potansiyelinin tam olarak değerlendirilemediği yorumunu yapan Ernst&Young, 'hurda araç teşviki' sayesinde, 2003-2004 döneminde yeni binek otomobil satışlarının tavan yaparak 678 bin adede ulaştığını, iç piyasada otomobil satışlarının 2008'de yüzde 17 düşerek 494.569 adede gerilediğini ancak geçen yıl 557 bin adedi aştığını hatırlattı. 2008'de Türkiye'de 1 milyon 100 bin 198 adet olan hafif araç üretiminin krizle birlikte yüzde 20 düştüğü, Avrupa otomotiv endüstrisinin değer zinciriyle daha çok entegre olduktan sonra Türk otomotiv endüstrisinin son yıllarda hızla büyüdüğü anlatılan raporda, üretimin yüzde 80'inin ihraç edildiği ve 2008'de toplam ihracatın yüzde 30'unu otomotiv sektörünün gerçekleştirdiği belirtildi. Raporda, Türkiye'nin güçlü sanayi temeli ve AB standartlarına ulaşma çabalarının, üreticiler nezdinde cazip bir yatırım lokasyonu olmasını sağladığı ifade edilerek, şunlar kaydedildi:
"Hyundai, i20 üretiminin bir bölümünü Türkiye'ye taşımaya karar vermiştir. Çinli Chery, Mart 2009'da Türkiye'de tesis kuracağını açıklamıştır. Çinli Dongfeng Motor ise yeni binek otomobil üretim tesisine yatırım yapmayı planlamaktadır. Araç farı ve elektronik oto aksamı üreticisi Hella, İstanbul'da araç parçası ticareti yapan bir Türk firmasının yüzde 49'unu Ocak 2009'da satın almıştır. Ekim 2008'de Lamborghini İstanbul'da ilk showroomunu açmıştır.'' Türkiye'de işçilik maliyetlerinin daha düşük olduğu, yetişmiş iş gücü ve oldukça gelişmiş teknolojik altyapı imkanlarının, 2005'te yürürlüğe giren vergi reformundan sonra değiştirilen ve mükellefler için vergi konusundaki uygulamalara açıklık getiren mevcut Kurumlar Vergisi Kanunu'nun (yüzde 20 sabit vergi oranı) yatırım ortamını teşvik edeceği kaydedildi.
LOJİPORT