Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) Başkanı Kudret Önen, Avrupa pazarındaki canlanmanın yanı sıra, kapasite artışı ve teşvik sisteminin desteğiyle gelen yeni modellerle otomotiv sektöründe yapılan yatırımların meyvelerinin 2015'in ilk yarısında alınmaya başlandığını belirtti. Önen, otomotiv sanayi üretiminin yılsonunda yaklaşık yüzde 5 artışla 1.225 milyonu aşmasını, ihracat, iç pazar ve üretim açısından rekor bir yıl olmasını beklendiğini söyledi.
OSD, otomotiv sanayisinin 2015 yılının ilk yarısına ilişkin verileri ve gelecek dönem beklentilerini içeren “Yarı Yıl Değerlendirme Raporu” nu açıkladı. Rapora ilişkin değerlendirmelerde bulunan OSD Yönetim Kurulu Başkanı Kudret Önen, geçen yılın sonlarına doğru başlayan toparlanmayla iç pazarda büyümenin devam ettiğini belirterek, gerçekleştirilen yeni kapasite ve model yatırımlarıyla ilk yarıda hem ihracatta hem de üretimde artış yaşandığına dikkati çekti.
Önen, son iki yılda teşvikler, başlatılan ürün ve kapasite artıma yatırımlarının, Türkiye ekonomisinde istikrar ve sürekliliğin ne kadar önemli olduğunu gösterdiğini aktararak, “Bu sürekliliğin devam etmesi sanayimiz kadar Türkiye için de önemli. Ülkemiz geleceğine çok önemli ve kapsamlı projelerle yatırım yapan sanayimiz, özellikle ihracatta gerçekleştirdiği artış ve iç pazardaki büyümeyle 2015 ve sonrasına umutla bakıyor. Yatırımların hayata geçmesiyle yılı üretim ve ihracat rekorlarıyla kapatacağımızı öngörüyoruz” diye konuştu.
2015 REKORLARIN BAŞLADIĞI YIL
Toplam otomotiv pazarı bu yılın ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 49 büyüdü ve 455 bin adet düzeyinde gerçekleşti. Söz konusu dönemde toplam otomotiv üretimi, yüzde 18 artışla 668 bine yükseldi. Otomotiv sanayisi ihracatı da bir önceki yıla göre yüzde 7,5 arttı ve 486 bine ulaştı.
Önen, “2015 yılında ihracatın 2014 yılının üstünde bir performans göstererek 925 bin adedi aşması bekleniyor. İ ç pazarda olumlu beklenti, büyüyen pazarla birlikte devam ediyor. İç talebin seçim neticeleri değerlendirmesi ve hükümet kurulması faktörlerine bağlı olarak hareket etmesini bekliyoruz. 2015 yılında ihracat artış ı ile üretimin 2014 yılını aş arak 1 milyon 225 bin adede ulaşacağını tahmin ediyoruz” dedi.
OSD, otomotiv sanayi verilerine otomobil, hafif ticari araçlar ve traktörü dahil ediyor. Sektörde üretimde 2011 yılında 1.19 milyon adet, ihracatta ise 2008 yılında 910 bin adet ile rekor kırılmıştı. 2014 yılında ise üretim 1.17 milyon adet, ihracat 885 bin adet, pazar 807 bin adet olmuştu. İhracat ise parasal olarak 2014 yılında 22.8 milyar dolar olarak gerçekleşmişti.
TARİHİN EN BÜYÜK YATIRIMLARI
Önen, bu yılın ilk yarısında üretim ve ihracatın artmasında, geçen yıl gerçekleştirilen yatırım ve projelerin temel etken olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: “Otomotiv sanayimiz, tarihinin en büyük yatırım dönemini yaşıyor. 5 milyar dolara yaklaşan yeni yatırımlarla otomotiv ihracatı, önümüzdeki yıllarda çok daha hızla artacak. Seçim sonrası atmosferinin sona ermesi ve ekonominin normale dönmesiyle otomotiv sanayi, ihracatta birinciliğini daha uzun yıllar sürdürecek yatırımlara imza atmaya devam edecektir. 2015’te başlayan yeni yatırımlarla üretim kapasitesi 1,8 milyon adedin üzerine çıkacak. Kurulu kapasitenin ise 2 milyon adedin üzerine çıkması çok uzak değil.”
EYLEMLER ÇOK ETKİLEMEZ
Otomotiv sektöründe iş bırakma eylemlerine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Önen, şunları kaydetti: “Bizim beklemediğimiz bir gelişmeydi. Fabrikalarda birkaç gün, bazılarında 1 haftaya varan iş kaybı oldu. Keşke çalışan lehine görüşme süreci üretim devam ederek sürseydi. Biz fabrikalarla görüştük, yılsonuna kadar kayıp telafi edilecek. Otomotiv endüstrisi çok ciddi bir sınavdan geçti. Muhakkak bir zarar oldu ancak çok kısa zamanda toparlandı ve bu büyük bir başarı. Ekonomi Bakanı 500 milyon dolarlık kayıp açıkladı ama yılsonuna kadar üretim anlamında telafi edileceği için yılsonu rakamlarına yansıması az olacaktır.”
TÜRKİYE OTOMOBİL ÜSSÜ DE OLDU
OSD Başkanı Kudret Önen, yıllardır hafi f ticari araç sınıfında yaptığı üretimle, Avrupa’nın hafi f ticari araç üretim merkezi olan Türkiye’nin bu yıl devreye alınan otomobil model imalatlarıyla bu alanda da adından söz ettirmeye başladığını söylüyor. Önen, “Otomotivde sektör rekabetçilikte iyi bir noktaya geldi. Türkiye artık sadece hafi f ticari aracın yanında, otomobilci de oldu. Bize hep siz ticaricisiniz, otomobil yapamıyorsunuz diyorlardı. Şimdi Türkiye, ticariden sonra, otomobilde de üretim üssü oldu” dedi.
İHRACATTA LOKOMOTİF OLMAYA DEVAM
Kudret Önen, otomotivin 2015 yılında da ihracatın lokomotifi olmaya devam edeceğini belirtirken şunları vurguluyor: “Haziran 2015 itibariyle, otomotiv sektörünün Türkiye genel ihracatındaki payı en yüksek seviyesi olan yüzde 17’ye yükselmiştir. Otomotiv sanayii ihracatında haziran ayında ihracat euro/dolar paritesine göre dolar bazındaki yüzde 10.1 düşüşe rağmen euro bazında yüzde 11, miktar bazında ise yüzde 18 artış mevcut. Otomotiv sanayimiz 2004 yılından bu yana (2011 hariç) her yıl dış ticaret fazlası vermektedir. 2015 ilk 6 ayı da aynı şekilde dış ticaret fazlası verilen bir dönem olmuş tur. Bu tablo gösteriyor ki, otomotiv sanayi, ihracatın lokomotifi olma konumunu devam ettirmektedir.”
ABD'DEN ÇIKIŞ OLMAZ, İRAN FIRSAT
Önen, otomotiv sanayi üretiminde ve ihracatındaki güçlü gelişmeyi en çok destekleyen konulardan birinin ABD pazarında Türkiye otomotiv üreticilerinin yakaladığı başarı olduğunu söylüyor. Önen, “Otomotivde her zaman nihai hedef ABD pazarına girmek olmuştur. Çok büyük bir pazar olduğu için orada olmak ve giriş yapmak önemliydi. Şimdi üreticilerimiz orada ve rekabetin içinde. Bizim bu saatten sonra ABD pazarında olmama gibi bir durumumuz yok. Artık giriş yapıldı. Bundan sonra bunun gelişimine bakacağız” dedi. Önen, İran’a uygulanan ambargonun kalkması durumunda da Türkiye’deki otomotiv sektörü için olumlu olacağını belirterek, ”İran’daki gelişmeleri yakından izliyoruz. Yan sanayimiz açısından hem sanayi üretimi hem de ihracat açısından önemli bir pazar. İran’ın otomotiv sanayiinin gelişmesi için, Türkiye önemli. Türkiye’nin açılımında da önemli bir ülke. Yasakların kalkmasını yakinen takip ediyoruz” dedi ve Türkiye’deki şirketlerin İran’a dönük yatırımları olabileceğini ifade etti.
(Volkan AKI – Dünya)
LOJİPORT