Otomotiv yenileme pazarı 2016’ya hazır

Otomotiv Yenileme Pazarı’na yön veren şirketler, OYPG’nin yıl sonu buluşmasında bir araya geldi. Türkiye’nin önde gelen yatırım kuruluşlarından Gedik Yatırım’ın ev sahipliğinde düzenlenen organizasyonda ekonominin ve sektörün geleceği masaya yatırıldı.

Otomotiv Yenileme Pazarı Geliştirme Derneği’nin (OYPG) yıl sonu buluşması, 19 Aralık 2015 Cumartesi günü Gedik Yatırım’ın sponsorluğunda İstanbul Marriott Asya Otel'de gerçekleşti. Türkiye ve dünyadaki ekonomik gelişmeler ile Uluslararası Yenileme Pazarı’nın geleceğine dair görüşlerin paylaşıldığı organizasyona OYPG üyeleri yoğun ilgi gösterdi.

“YABANCI SERMAYE BAĞIMSIZ YENİLEME
PAZARI’NDAKİ DAĞITICILARI HENÜZ KEŞFEDEMEDİ ”

Organizasyonun açılış konuşmasını yapan OYPG Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Urgancılar, Otomotiv Yenileme Pazarı’nın geçmişten günümüze kaydettiği mesafe ile ilgili tespitlerini paylaştı. Otomotiv Yenileme Pazarı’nın genel ekonomik trendlerden etkilenmeyen bir yapısı olduğuna işaret eden Urgancılar, son 15 yılda Türkiye’de hemen her sektörde başrol oyuncusu olan yabancı sermayenin henüz Otomotiv Yenileme Pazarı’ndaki dağıtıcıları keşfetmediğine dikkat çekti. Urgancılar; “Bu bir avantaj mı, dezavantaj mı bilemiyorum. Tüm bu soruların ötesinde kabul etmemiz gereken bir gerçek var ki, Türkiye’de Otomotiv Yenileme Pazarı oyuncuları enflasyonist ekonomi zamanlarında bu sektörden yüksek kazançlar elde ettiler ve farklı sektörlerdeki yatırım fırsatlarını değerlendirdiler. 2001-2002 yılları sonrasında ise sektörde bambaşka bir dönem başladı. Amortisöre, rot rotile, motor parçasına yapılan yatırımlar, yani stoğa ya da rafa alınan mallar dönemi geride kaldı. Artık yatırımların üründen ziyade servis ve hizmet başlıkları altında toplanacağını umuyorken, çok da radikal değişiklikler olmadı. Acaba sektörümüz dünyadaki genel standartların dışında bir gelişim sergilediği için şanslı mı yoksa şanssız mı, hep birlikte tecrübe edeceğiz” diye konuştu.

Urgancılar OYPG’nin imza attığı çalışmalarla sektörde ses getirmeye devam ettiğinin altını çizerek, geldikleri noktada sektörün hevesli, meraklı ve işine saygı duyan genç kuşağının büyük etkisini olduğunu vurguladı.

“OYPG ETKİNLİĞİNİ ARTTIRDI”
OYPG Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Sekreteri Rıfat Perahya ise derneğin kuruluşundan bu yana ulaştığı nokta ve gündemindeki projeler hakkında bilgi verdi. 1995 yılında 11 üye ile kurulan OYPG’nin bugün 66 firmayla sektörü temsil ettiğine işaret eden Perahya, “Ana misyonumuz, Yenileme Pazarı’nda faaliyet gösteren ve parça ticareti yapan bağımsız şirketleri bir çatı altında toplayarak ortak çıkarlarını tespit etmek; bu sayede sektöre ve üyelerine artı değer kazandırmaktır. Vizyonumuzu ise Yenileme Pazarı’nda faaliyet gösteren üretici ve dağıtıcı firmaları bünyesine katarak otomotiv sektöründe ve resmi kuruluşlar nezdinde söz sahibi olmak şeklinde açıklayabiliriz” diye konuştu.
Perahya, 2000 yılında AB entegrasyon sürecine uyum sağlamak için, Avrupa'daki Bağımsız Yenileme Pazarı’nda faaliyet gösteren, OYPG benzeri bağımsız derneklerin üye olduğu, FIGIEFA'ya üye olduklarının da altını çizdi. OYPG’nin 2015 yılında yoğun bir ajandası olduğunu da ileten Perahya sözlerini şöyle sürdürdü: “OYPG, 2015 yılında birçok önemli gelişmeye sahne oldu. Tüzük değişikliği gündemiyle Olağanüstü Genel Kurulumuzu düzenledik. Bunun akabinde dernek ismi ve logomuzu da değiştirdik, yeni bir kurumsal kimlik oluşturduk. Üyelerimizin yoğun katılım gösterdiği Automechanika İstanbul 2015 fuarında OYPG holü oluşturulmasını sağladık. Eşdeğer Parça Tanımı konulu üye toplantısı gerçekleştirirken, Belgrad Aftermarket Konferansı’nda OYPG’yi tanıttık. Hazine Müsteşarlığı tarafından oluşturulan 7 kişilik Eşdeğer Parça Komisyonu’nda yer alıyoruz. Rekabet Kurumu ile olan ilişkilerimizi de güçlendirmeye devam ediyoruz.
Yine bu yılki en önemli etkinliklerimizin birisi de düzenlediğimiz arama konferansıydı. Bunun sonucunda üyelerimizin temel beklentileri derneğin daha kurumsal bir yapıya ulaşarak örgütlenme, eğitim, iletişim, lobi faaliyetleri, bilinçlendirme, vb. faaliyetleri yürütmesi olarak saptandı. Bu aşamadan sonra nasıl büyüyeceğimize, hangi organizasyonel yapıyı benimseyeceğimize ve gelirimizi nasıl artıracağımıza odaklanıyor olacağız.”

 “2016 AYRIŞMALARIN YILI OLACAK”
Etkinliğin en dikkat çekici konuşmacılarından biri de Gedik Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Alp Tekince oldu. Türkiye ve dünyadaki ekonomik beklentilerden bahsederek firmaların yatırımlarını nasıl daha güvenli hale getireceklerini mercek altına alan Alp Tekince, “2016 yılının hikayesini ABD & İngiltere ile Euro Bölgesi & Japonya ayrışması belirleyecek” dedi.

Alp Tekince, makroekonomik yol ayrımında olan Türkiye’nin asıl sınavını ise 2016’da vereceğine dikkat çekti.

Türkiye’nin ekonomik büyüme anlamında fark yaratmasının beklenmediğini belirten Tekince şöyle konuştu: “Türkiye için tercih zamanı. Yüksek dalgalı büyüme mi, istikrarlı ama düşük büyüme mi? Hep birlikte göreceğiz. Türkiye ekonomisi son yıllarda düşük ama istikrarlı büyüme modeline geçti, 2016’da özellikle bankaların kredi verme kabiliyetini teşvik edecek bazı düzenlemeler eşliğinde iç tüketimi arttırarak büyüme sağlanabilir. Buna ek olarak asgari ücret ve emeklilik maaşı artışlarıyla perakende, beyaz eşya,otomotiv ve kısmen konut sektöründe canlanma bekliyoruz. Ayrıca Euro Bölgesinde kredilerde Temmuz ayından beri süregelen ılımlı büyüme AB’ye ihracatımızı arttırabilecek. Enflasyonda en önemli kalemin gıda olmaya devam edeceğini söyleyebiliriz. Rusya krizi gıdada geçici etki sağlayabilir ancak önemli olan Gıda Komitesi’nin çalışmalarıdır.”

Gedik Yatırım’ın tespitlerine göre düşük büyüme ve düşük petrol (emtia) cari açığı aşağı yönde baskılamaya devam edecek. Bunlara ilave olarak 2015’i izlemede geçiren kredi derecelendirme kuruluşları için 2016 yılı aksiyon alma zamanı olacak. Ancak jeopolitik risklerin ve terör olaylarının kredi notu üzerinde en büyük baskıyı oluşturduğunu unutmamak gerekiyor. Bu noktada özellikle asgari ücret ve emeklilik maaş artışlarının bütçede ne şekilde finanse edileceğinin maliye tarafından kamuoyuna hızlı şekilde açıklanması gerektiğini belirten Tekince, TL’nin 2015’te yeterince cezalandırıldığını ve 2016’da TL’nin salt ekonomik nedenlerle cezalandırılmasını beklemediğini belirtti. Tekince 2016 yılındaki oynaklıkla baş edebilmek adına tasarrufların portföy yönetimine aktarılmasının en doğru seçim olduğunun altını çizdi. Gedik Yatırım’ın Dolar / TL’deki baz senaryosu ise 2016 ortalamasının 3,10-3,15 aralığında oluşması yönünde.

 “YATIRIMCILAR İÇİN HER ZAMAN ULAŞILABİLİR OLMAYI HEDEFLİYORUZ”
Toplantıda Gedik Yatırım’ın yeni ürün ve hizmetlerine dikkat çeken Gedik Yatırım Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Can Pamir, piyasaların hızlı olmayı gerektirdiğini ifade ederek, ürün çeşitliliği ve teknolojiye odaklandıklarını söyledi. Yatırımcılar için her zaman ulaşılabilir olmayı ve farklı ihtiyaçları karşılayacak ürünler geliştirdiklerini belirten Pamir, “Mevcut yapımızı daha da kuvvetlendirerek,  değişken ve farklı piyasa koşullarında oluşabilecek yatırım istek ve tercihlerini göz önünde bulundurarak, sermaye piyasalarında bir ilk olarak üst varlık grubu müşterilerin ihtiyaçlarına yönelik olarak kurduğumuz  “Gedik Private” ve Türk yatırımcılarının uluslararası piyasalardaki yatırım araçlarına yatırım yapma hizmetimizi daha da geliştirdiğimiz “Gedik Universal” hizmetini yatırımcılarımıza sunmaya başladık” dedi.

 “SEKTÖRDE DENGELER DEĞİŞİYOR”
Organizasyonun yurtdışı konuğu ise Almanya merkezli HESS Gruppe şirketinin CEO’su Philipp Hess idi. Almanya perspektifinden Bağımsız Yenileme Pazarı’nın geleceğini değerlendiren Hess, aile şirketlerinin bir kuşaktan diğerine geçerken yaşadığı deneyimleri de katılımcılar ile paylaştı.
1929 yılından bu yana faaliyetlerini sürdüren HESS Gruppe şirketinin bugün 950 çalışanıyla hizmet verdiğini anlatan Hess, binek araç yedek parçalarında güçlü bir ürün portföyüne sahip olduklarını anlattı. Almanya’yı kapsayan 6 bölgesel depoları sayesinde siparişlerinin minimum yüzde 80’ini aynı gün teslim edebildiklerine dikkat çeken Hess, ana müşteri portföylerinin (yüzde 55) toptancılar olduğunu iletti. E-ticaretin de satış kanallarında yükselen bir yeri olduğunu ifade eden Hess, güçlü bir teknolojik altyapıya sahip olduklarının da altını çizdi.

4 ay öncesine kadar Almanya’da binek araç Bağımsız Yenileme Pazarı’nın yarısını iki yerel şirketin domine ettiğini anlatan Hess, aile şirketlerinin güçlü bölgesel oyuncular olduğunu ancak tablonun kısa sürede önemli değişim gösterdiğini iletti. İki özel sermayenin Bağımsız Yenileme Pazarı ligine üst sıralardan dahil olduğunu kaydeden Hess, değişim rüzgarlarının süreceği mesajını verdi. Hess, Bağımsız Yenileme Pazarı’nda konsolidasyonları hızlandıracak dört stratejik başlığı ise şöyle sıraladı: “Batıdaki doymuş pazarlar, Avrupa’daki yedek parça fiyatlarının büyük oranda değişim göstermesi, e-ticaretin Otomotiv Aftermarket’e ulaşmış olması, aracı şirketlerin onarım işlerine yön vermesi.”

Organizasyon 2015 yılında OYPG üyeleri arasına katılan Affiks Otomotiv, Ardıç Otomotiv, BF Engine Motor Parçaları, DJ Auto, Emre Yedek Parça, İlkerler Otomotiv, Knorr-Bremse, Merkez Otomotiv, Obis, Orjin Otomotiv, Şener Oto, Taypar, Teknorot, Tekoto ve ZF Services Türk şirketlerine Yönetim Kurulu tarafından üyelik sertifikalarının takdim edilmesi ile son buldu.

LOJİPORT

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Otomotiv Haberleri

Otomotiv şirketleri arasında Kasım ayında en fazla kazandıran Otokar
Erkport, Yalova Limanı’na 8 bin araçlık otomotiv terminali kurdu
"Kamyon ihracatı sert düştü, otomotivde kriz kapıda"
Alman devi ZF, üretimini Türkiye’ye kaydırmaya karar verdi
Mercedes'ten Gebze'ye lojistik merkez