Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Başkanı Ömer Burhanoğlu, ''Otomotiv sanayinin artık otomotiv müsteşarlığı seviyesinde temsil edilmesini umut ediyoruz'' dedi.
Burhanoğlu, TAYSAD tarafından düzenlenen toplantıda gazetecilerle otomotiv yan sanayinin beklentiler ve yeni projelerini paylaştı.
Otomotiv yan sanayini ''buz dağının su altında kalan kısmı'' olarak tanımlayan Burhanoğlu, sektörün büyüklüğüne ve sağladığı katma değere dikkat çekti.
Otomotiv sanayinin bugün geldiği durum itibarıyla artık ''Otomotiv Müsteşarlığı'' seviyesinde temsil edilmesini umut ettiklerini dile getiren Burhanoğlu, bu konuda önümüzdeki günlerde Sanayi ve Ticaret Bakanlığının desteğini isteyeceklerini anlattı.
Döviz kurlarına da değinen Burhanoğlu, kurlardan otomotiv yan sanayinin de şikayetçi olduğunu ifade ederek, Merkez Bankası'nın kurlara müdahale edebileceğini kaydetti.
Türkiye'nin bir ''faiz cenneti'' olduğunu, bu nedenle de YTL'nin değerlendiğini belirten Burhanoğlu, ''Türkiye'yi faiziyle değil de üretim merkezi olarak cazip hale getirirsek, sıcak para kendini direkt yatırımda bulursa kalıcı olacaktır'' dedi.
''TEK ÇIKIŞ NOKTAMIZ AR-GE''
Burhanoğlu, TAYSAD olarak misyonlarının, otomotiv sanayini bir bütün olarak geliştirmek ve Türkiye'yi dünya otomotiv pazarının önde gelen tedarik merkezlerinden birisi yapmak için gerekli ortamın sağlanması olduğunu dile getirdi.
Türk otomotiv yan sanayi için tek çıkış noktasının Ar-Ge olduğunu ifade eden Burhanoğlu, ''Biz Türkiye olarak otomotiv sanayinde artık gösterilen haline geldik. Bunun üzerine Ar-Ge'yi de eklersek yüksek klasmanlı araçların üretimine geçebiliriz. Üretimde lüks sınıfa geçersek çok daha değerli işler yapacağız. Bunun için bizde yeterli kalite seviyesi var. Türkiye buna hazır...'' diye konuştu.
Soruları yanıtlayan Burhanoğlu, yan sanayide kar marjlarına ilişkin bir soru üzerine, sektörünün tamamen kayıt altında olduğunu, yapılması gereken tek şeyin ise verimliliği artırmak olduğunu söyledi.
TAYSAD'ın yeni önümüzdeki günlerde Ford'un ve Renault'un merkezine, Türk otomotiv yan sanayinin tasarım kabiliyetini anlatacağını dile getiren Burhanoğlu, ''Ana sanayi ile kolkola girip merkezi ikna etmek için uğraşıyoruz. Bunu Tofaş ile yaptık, Temsa ile Mısır'a gittik'' dedi.
Döviz kurlarının geri gitmesinin kendileri için bir dezavantaj olduğunu anlatan Burhanoğlu, önceki yıllarda yüzde 50'lerde olan kar marjlarının son yıllarda yüzde 5'lere kadar indiğini bildirdi.
OTOMOTİV SANAYİNİN YERLİ PARÇA KULLANIM ORANI
TAYSAD Başkan Yardımcısı Celal Kaya da Türkiye'ye üretim konusunda son yıllarda yeni projeler geldiğini hatırlatarak, iç pazarda üretilen araçlarda yerlilik oranının yüzde 40'ın üzerinde olduğunu kaydetti.
Bu oranın önceki yıllarda yüzde 90'larda olduğunu hatırlatan Kaya, 2008 yılından itibaren yerlilik oranını yüzde 50'lerin üzerine çıkarmayı amaçladıklarını söyledi.
Özellikle Oyak Renault'un yan sanayiyi desteklediğini ifade eden Kaya, Tofaş ve Ford Otosan'ın da katkıları olduğunu anlattı.
PROJELER TÜRKİYE'YE...
TAYSAD Genel Sekteri Özlem Gülşen de TAYSAD'ın, 1978 yılında 13 firmanın bir araya gelerek kurdukları, Türkiye'deki yan sanayiyi temsil eden ilk ve tek dernek olduğunu, 240 üyesi bulunan derneğin üyelerinin yüzde 98'inin ana sanayi ile çalıştığını bildirdi.
Üyelerinin toplam çalışan sayısının 65 bin olduğunu, dolaylı istihdamın ise yaklaşık 120 bin kişiye ulaştığını belirten Gülşen, üyelerin toplam cirosunun 9,6 milyar dolar, toplam doğrudan ihracatın ise 3 milyar dolar seviyesinde bulunduğunu kaydetti.
TAYSAD'ın ''Projeler Türkiye'ye'' sloganıyla hareket ettiğini dile getiren Gülşen, böylece otomotiv pastasının büyüterek büyüyen pastadan yan sanayinin payını artırmayı hedeflediklerini anlattı.
Türkiye'ye yatırım düşünen VW Grup, Nissan, Renault-Trucks, Magna ve Chery gibi üreticilerle görüşmeler yaparak, yeni projelerde TAYSAD üyelerinin de rol almasını sağladıklarını belirten Gülşen, şunları söyledi:
''Eskiden müşteriler küreseldi, şimdi araçlar da küresel. Önceden model belirlenir, hangi ülkedeki fabrikamız üretecek diye bakılırdı. Şimdi hangi küresel model hangi ülkede geliştirilsin diye bakılıyor. Geliştirme işini hangi ülke/hangi yan sanayi alıyor ise artık onun sözü geçiyor. Sadece üretim fiyat rekabeti ile iş almak tarihe geçiyor. Tasarım kabiliyeti ve tasarım maliyeti iş almada ön plana çıkıyor.''
YENİ PROJELERİN GETİRİLMESİ İÇİN TOP YEKUN İŞBİRLİĞİ...
Türkiye'de ana sanayinin, Türkiye'yi bir tasarım ve üretim merkezi haline getirmeyi hedeflemesi gerektiğini belirten Gülşen, bunun için tasarım ve ürün geliştirmeye yatırım yapılması, rekabet öncesi işbirliği, yerli parça oranını artırılması gibi konuların önemli olduğunu söyledi.
Yeni projelerin Türkiye'ye getirilmesinde top yekun işbirliği gerektiğini de dile getiren Gülşen, otomotivin Türkiye'deki kalıcılığının, üretim ve ihracat liderliğinin perçinlenmesi gerektiğini kaydetti.
Yan sanayinin de küresel otomotiv sanayinin oyuncusu olmayı hedeflemesi gerektiğini anlatan Gülşen, bunun için kurumsallaşma, insan kaynağına yatırım, teknoloji ve özellikle Ar-Ge'ye yatırım gibi konulara önem verilmesi gerektiğini ifade etti.
LOJİPORT