Dünya otomotiv endüstrisinde özellikle AB merkezli yaşanan daralma ve bunun Türk sanayisine etkileri nedeniyle sektör temsilcilerini risklere karşı uyardıklarını belirten Dudaroğlu, ''Bu yıl yaşanan sıkıntının 2013 yılında devam edeceğini öngörüyoruz. TAYSAD olarak ''Finansal, stratejik, fiziki ve operasyonel olmak üzere sanayimiz açısından birçok risk faktörü bulunmaktadır. Bunların önlemini şimdiden almalıyız'' dedi.
Sektörün 2023 hedefinin 4 milyon adet araç üretimi ve 75 milyar dolarlık ihracat olduğuna işaret eden Dudaroğlu, bu ortamda hedeflere nasıl ulaşılabileceğinden ziyade riskleri aşma konusunun gündemlerinde bulunduğunu söyledi.
Şu an AB merkezli daralan otomotiv endüstrisinden dolayı sektörde üretim ve kapasite fazlası mevcut olduğunu dile getiren Dudaroğlu, ''Böyle bir durumda biz 2023 hedefi için nerelere gidip kimlere ne satacağız? Böyle bir risk var. Yeni yatırımlar konusunda da AB merkezli yaşanan daralmalar ve bunun getireceği riskler doğrultusunda daha tedbirli olunması gerek'' diye konuştu.
-''Tedarik zincirinde katma değerli ürünler yapmak için orta vadede başka şansımız bulunmamaktadır''-
Özellikle yan sanayinin son 5 yıldır risklerini dağıtmak için yeni müşteri ve pazarlarda büyüme çabası içine girdiğinin altını çizen Dudaroğlu, Rusya, İran, Afrika, Amerika, Çin ve Hindistan'da faaliyetlerini artırmaya çalıştıklarına işaret etti. Yine riskleri minimuma indirme adına Ar-Ge'nin öneminin altını çizen Dudaroğlu, ''Tedarik zincirinde katma değerli ürünler yapmak için orta vadede başka şansımız bulunmamaktadır. Bu nedenle iki yıl öncesine kadar 2 olan Ar-Ge merkezli firma sayımız bugün 43'e ulaşmıştır. Bu da bizim endüstrimizin önünü açmak için gayretlerimizi gösteriyor'' şeklinde konuştu.
TAYSAD olarak 2013 yılının da 2012'ye benzer şekilde geçeceğini öngördüklerini anlatan Dudaroğlu, risk faktörleri ciddi problemler yaratmadan önce firmaların ''Kurumsal Risk Yönetimi Sistemi''ni kurmalarının önemine değindi.
Kurumun varlığının ve operasyonlarının kesintisiz devamı, sürprizlerin en aza indirilmesi, kayıpların maliyetlerinin azaltılması, gelir istikrarı, sürdürülebilir büyüme gibi konularda risk yönetimine ihtiyaç duyulduğunu aktaran Dudaroğlu, otomotiv endüstrisinin önündeki riskleri de şöyle sıraladı:
''Yaşanan krizlere bağlı, çalıştığımız müşterinin finansal zorluk nedeniyle alacağımızı ödeyememesi, yeni pazarlarda müşteri analizinin ilk baştan doğru ve detaylı yapamama sonucunda ortaya çıkan riskler, kur riski, tedarik zincirinde ortaya çıkabilecek riskler. Ayrıca müşterinin adetleri artırmasına paralel iş ve işçi güvenliği riski, küresel müşterilerde ürünlerimizin tüm dünyaya dağılması ve hiç beklenmeyen bir zamanda ürün geri çağırma riski, iş durması riski gibi finansal, stratejik, fiziki ve operasyonel olmak üzere sanayimiz açısından birçok risk faktörü bulunmaktadır.''
Dudaroğlu ayrıca gelecek yıllarda dünya otomotiv endüstrisinde satın alma ve birleşme operasyonlarının artacağına ve bu çerçevede gelişmemiş pazarlarda şimdiden olmaları gerektiğine değindi. Bugünkü mevcut riskler ile 10 yıl sonraki riskler arasında önemli farklar meydana geleceğini de aktaran Dudaroğlu, şimdiden bunların kurgularının yapılması gerektiğinin altını çizdi.
LOJİPORT