"Kazasız, emisyonsuz ve stressiz"… Dünyanın en büyük otomotiv parça tedarikçisi Bosch'un otonom sürüş teknolojilerindeki vizyonunu en güzel özetleyen üç kelime... Akıllı teknolojilerin mobilitenin geleceğini değiştirdiği bir dönemden geçiyoruz. Arabalar akıllı asistanlara dönüşüyor, evden işe en kısa yolu hesaplıyor, sürücü hatalarını sensör teknolojileriyle minimuma indiriyor ve hem güvenliği artırıyor hem de yaşam kalitesini yükseltiyorlar. Bosch Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Dirk Hoheisel'in ifadeleriyle bir sonraki adımda ise araç paylaşım uygulamaları ve taksiler de sürücüsüzleşecek. Dr. Hoheisel Bursa'daki Bosch fren fabrikasını ziyareti sırasında DÜNYA TeknoTrend'e Bosch'un bu yılki ana odağı olan otonom sürüş teknolojilerinin mobilitenin geleceğini nasıl değiştireceğine dair değerlendirmeler yaptı. Dr. Hoheisel sürücüsüz Uber'in ve sürücüsüz taksilerin yolda olduğunu, otonom araçların yaygın kullanımının ilk olarak lojistik sektörü ve araç filolarında başlayacağını vurguladı.
Özellikle araç paylaşım kültürünün yaygınlaşması gerektiğine vurgu yapan Dr. Hoheisel "Uber gibi araç paylaşım uygulamaları otonom sürüş teknolojilerinin yaygınlaşmasıyla sürücüsüz hale gelecek" diye konuştu ve "İlk etapta pahalı olacak bu teknolojiler öncelikle lojistik gibi alanlarda ve filo kullanımlarında başlayacak" değerlendirmesini yaptı. Bu araçların mola vermesine gerek olmayacak ve dolayısıyla 7/24 çalışabiliyor olacaklar. "Lojistik sektöründeki tırları düşünün. Otobanda arka arkaya giden ve birbirine bağlı beş tır görüyor olacağız. Şeritten çıkmayan, molaya ihtiyaç duymadan binlerce kilometre gidebilen… Ya da fabrikalardaki milkrun araçlarını düşünün. Endüstri 4.0 çatısı altında bile otonom sürüş kendine ciddi yer bulacak" diye aktarıyor Hoheisel.
Yüzde 39 yakıt tasarrufu da sağlayacak
2013 yılından beri Almanya'da A81 otoyolunda ve Amerika'da Interstate 280 üzerinde test araçları sürücüsüz yol alıyor. Otonom sürüş yapılan çalışmalara göre sadece güvenliği artırmıyor verimi de artırıyor. ABD'de yapılan bir araştırmaya göre otobanda araçların öngörülü bir şekilde çalışması sayesinde yüzde 39'a kadar yakıt tasarrufu yapılabiliyor.
5 basamakta otonom sürüş
Hoheisel otonom sürüş teknolojilerini L1'den (seviye 1) L5'e (seviye 5) bir ölçekte değerlendiriyor. L1 sadece akıllı bazı özelliklere sahip bir araçken, L5 tamamen sürücüsüz ve otonom bir şekilde trafiğe çıkan araçlar. L2 seviyesi şeritten çıkmama gibi özelliklerle sürücüleri desteklese de, sürücü hala ellerini direksiyondan ayıramıyor. L3'e gelindiğinde araç sürüşü kendi kontrol edebiliyor fakat herhangi bir aksilikte sürücü tetikte olmalı ve hemen müdahale edebilmeli. Bosch teknolojileriyle L3 seviyesi trafik pilotlu akıllı araçlar 2018 yılında yollarda olacak.
'Araçta bilgisayar açabileceksiniz'
Türkiye sürücüsüz araçlara hazır mı?
Dr. Dirk Hoheisel: Neden olmasın? Eğer yol altyapısı ve trafik düzenlemeleri sürücüsüz araçlara uyuyorsa sorun olmaz. Biz Bosch olarak yerel müşterilerimizle çalışmaya hazırız. İstanbul gibi metropollerde yol ve altyapıyı otonom sürüşe hazır hale getirmek, farkındalık yaratmak, araç paylaşım kültürünü yaygınlaştırmak ve alternatif toplu taşıma yöntemleri kullanmak zaman alsa da, bu şartları yerine getirdiğimizde İstanbul'un trafik sorunu ciddi ölçüde çözülecek. İlk iş otonom sürüş teknolojileri hakkındaki farkındalığı artırmak ve insanlara otonom sürüşün hayatımıza katacakları hakkında bilgi vermek. Bosch Ortadoğu Başkanı Steven Young: Otonom parketme otonom sürüşten daha önce kullanımda olacağı için şu anda alışveriş merkezlerinden ve otoparklardan bir ilgi var. İstanbul özelinde smart city uygulamalarının geleceği için İSPARK gibi kurumlarla da görüşmelerimiz sürüyor.
Hilal SARI – DÜNYA
LOJİPORT