Babacan, ÖTV ve KDV indiriminde mevcut uygulamanın yarın sona ereceğini anımsatarak, yeni oranların en geç bu gece devreye gireceğini bildirdi.
Babacan, ?Yeni oranlar derken, bakarsınız bazısı değişmez, yeni oranlar olabilir, tamamen eskiye dönülen ürünler olabilir. Bu, eskisinin aynen devamı şeklinde bir şey olmayacak? dedi.
Babacan, Başbakanlık Merkez Binada düzenlediği basın toplantısında, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Kredi kartı borçlarıyla ilgili 3-4 yılda bir benzer düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu, bu nedenle sistemde bir değişikliğe gitmenin düşünülüp düşünülmediğinin sorulması üzerine Babacan, kredi kartlarına ilişkin 2006'da çıkarılan yasayla yeni kredi kartı alacak kişiler için limit getirildiğini anımsattı. Babacan, buna göre ilk yıl için aylık gelirin 2 katı, ikinci yıl için 4 katından fazla limit tahsis edilemeyeceğini belirterek, uygulamanın sadece bir banka kartıyla sınırlı olmadığını, kişinin tüm kredi kartlarını kapsadığını anlattı.
Söz konusu yasanın uygulamasıyla ilgili bazı sıkıntıların kendilerine de yansıtıldığını ifade eden Babacan, ?Bütün bu limitlerin ve bilgilerin belli bir yerde toplanması ve bankaların kredi kartı verirken diğer bankaların aynı şahsa verdiği kartların limitine de bakarak bu işlemi yapması gerekiyor. Uygulamayla ilgili sıkıntılar kulağımıza geliyor, bunu inceleyeceğiz. Eğer 2006'da çıkan yasa tam olarak uygulanırsa problem olmaktan çıkacağını düşünüyorum? diye konuştu.
KARTLA İLGİLİ TÜM DEĞİŞİKLİKLER, YASASINDA YAPILACAK
Düzenlemede kredi kartı için yıllık ücret öngörüldüğünü ancak, Sanayi ve Ticaret Bakanlığının yasa taslağında, 3 yılda bir kart ücreti alınmasının planlandığının hatırlatılması üzerine Babacan, bu konunun Sanayi ve Ticaret Bakanlığının tüketici haklarıyla ilgili yasa taslağında yer aldığını belirtti. Babacan, Sanayi ve Ticaret Bakanı ile görüştüğünü ve bundan sonra kredi kartıyla ilgili bütün uygulamaları Kredi Kartı Kanunundaki değişikliklerle yürüteceklerini söyledi.
Kredi kartı ücretiyle ilgili getirdikleri üst limitin önem taşıdığının altını çizen Babacan, ?Eskiden yeni verilen kredi kartlarıyla ilgili bunun limiti yoktu. Şimdi yeni kredi kartlarıyla ilgili olsun, eski kartlarla ilgili olsun bir üst limit getiriyoruz. Dolayısıyla üst limit, bu konuyu düzenlemeyle ilgili en önemli kısıtlama diye düşünüyorum? şeklinde konuştu.
YÜZDE 5 BSMV OLMAYA DEVAM EDECEK
Yurtdışından kredi temininde, mevcut mevzuatın etkisinin yanı sıra vergilerin de belirleyici olduğu kaydedilerek, vergilerle ilgili düzenleme düşünülüp düşünülmediğinin sorulması üzerine de Bakan Babacan, yurtiçinden kullandırılacak döviz kredileri için yüzde 5 Banka ve Sigorta Muamele Vergisinin (BSMV) uygulanacağını ifade etti.
Türk lirası kredilerden bu verginin tahsil edildiği bir ortamda, döviz cinsi kredilerde verginin kaldırılmasının doğru olmayacağını kaydeden Babacan, ?Yanlış bir sinyal olur. Bir bakıma döviz cinsi kredi kullanımını özendiriyoruz mesajı olabilir. Bunu yapmak istemiyoruz. Yüzde 5 BSMV olmaya devam edecek? dedi.
DÜZENLEME, BU YASAMA YILINA YETİŞİR Mİ?
Düzenlemede 31 Mayıs'ın esas alındığı hatırlatılarak, düzenleme yasalaşıncaya kadar bunun 31 Haziran olarak değiştirilip değiştirilemeyeceğinin sorulması üzerine Babacan ?Bu tarih konusunda işin sonu yok. Biz bu noktada bunu kesmek zorundayız, bu kesme tarihi de 31 Mayıs? dedi.
Düzenlemenin bu yasama yılına yetişip yetişmeyeceğinin sorulmasına karşılık da Babacan, bugünkü Bakanlar Kurulunun ardından tasarının Meclis'e sevkedileceğini söyledi. Düzenlemenin çok geniş kitleleri ilgilendirecek yasa olduğu için Mecliste öncelikle ele alınacak yasalardan biri olacağını ümit ettiğini belirten Babacan, ?Bunun da en kısa sürede yasalaşmasını, yürürlüğe girmesini ben arzu ediyorum ama nihai takdir yüce Meclisin? dedi.
Babacan, bir başka soruyu yanıtlarken, söz konusu iki düzenlemenin de zamanlama olarak denk geldiğini, bir pazarlığın söz konusu olmadığını, bankalardan her 2 konuyla ilgili de taleplerinin bulunduğunu söyledi.
?Yani bu bizim zorla yaptığımız, bankalara empoze ettiğimiz bir şey asla değildir. Bu konuda bir düzenlemeye ihtiyaç olduğu tek tek bankalarımızdan bize bildirilmiş bir konudur? diyen Babacan, bunun bir ?kazan-kazan? adımı olduğunu ifade etti.
Bankaların diğer konulardaki taleplerine yönelik soru üzerine de Babacan, bankalar yasasında değişiklik paketinin meclisin gündeminde olduğunu ancak, bu dönemde yetişebileceğini sanmadığını söyledi.
Döviz cinsi kredilere dönük düzenlemenin ne kadarlık hacim yaratacağına ilişkin bir soruya da Babacan özetle şu karşılığı verdi:
?Biz burada bir kapı açıyoruz tamamen kapalı kilitli olan bir kapıyı açıyoruz. Bu kapıdan kaç kişi geçer, ne kadarlık bir hacim oluşur? Bunu kuşkusuz zaman gösterecek. 35 milyarın yüzde 90'ı 5 milyonun doların üzerinde kredilerden oluşuyor. 1 yıl vadenin üzerindedir, dolayısıyla 'biz kapıyı açtık 31-32 milyar birden bire Türkiye içine gelecek, Türkiye'den kullandırılan kredi olacak' diye bir iddiamız yok. Bu krediler ağırlıklı olarak uzun vadeli krediler olduğu için bunların yenilenmesiyle zaman içinde bu rakam oluşacak.
Burada birdenbire değişiklik olmayacak, zamana yaygın peyder pey, bu açılan kapıdan ne kadar geçiş olduğunu hep beraber göreceğiz.?
ESKİSİNİN AYNEN DEVAMI OLMAYACAK
ÖTV ve KDV indiriminin yarın sona ereceği hatırlatılarak, öngörülen düzenlemenin sorulması üzerine Babacan, mevcut uygulamanın bu akşama kadar devam edeceğini, dün gerçekleştirilen Ekonomi Koordinasyon Kurulunda da yeni düzenlemeye son şeklini verdiklerini anlattı. Babacan, ?En geç bu gece yeni oranlar devreye girecek. Yeni oranlar derken, bakarsınız bazısı değişmez, yeni oranlar olabilir, tamamen eskiye dönülen ürünler olabilir. Bu, eskisinin aynen devamı şeklinde bir şey olmayacak? diye konuştu.
Tüketicilerin kullandığı dövize endeksli kredilerin sorulması üzerine söz alan Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, 2009 Mart ayı itibariyle Türkiye'de hanehalkının milli gelire borçluluk oranının yüzde 12 olduğunu söyledi. Yılmaz, dövize endeksli tüketici kredilerinin toplam tüketici kredilerine oranının yüzde 4,7, dövize endeksli konut kredilerinin toplam konut kredileri içindeki payının da yüzde 8,8 olduğunu belirtti.
HÜRRİYET