Özel havayolu şirketlerini kapsayan ve geçtiğimiz günlerde uygulamaya konulan yeni bir genelge ile devlet, havacılık alanında seferberlik koşulları gibi hareket edebilecek. Genelgeye göre devlet, özel havayolu şirketlerinin istediği herhangi bir seferindeki uçağı ‘Devlet Hava Aracı’ olarak kullanabilecek. Kamu görevine alınan uçakta sadece çalışacak personelin T.C. vatandaşı olma şartı getirdi. Uçaklara herhangi bir sivil yük alınamayacak. Uçaklar için sivil uçuş kodları kullanılamayacak. Uçaklar güvenlik nedeniyle terminallere uzak bir bölümde bekletilecek. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan genelgede devletin bu hakkı askerlik, güvenlik, gümrük ve orman yangınları ile mücadelede kullanılacağı belirtiliyor. Kullanılan uçaklar için kira bedeli ödeneceği ve sigorta kapsamındaki risklerin de göz önüne alınacağı belirtildi.
Sivil havacıların itirazı var
Öte yandan konuyla ilgili görüşlerini VATAN’a anlatan özel hava yolu işletmecileri dernekleri genelgenin daha önce taslak halinde önlerine geldiğini ancak bazı noktalara itiraz etmelerine karşın uygulamaya konulduğunu söyledi. Derneklerin özellikle hava aracının kiralama bedelinin sözleşmelerde belirtilmemesinden rahatsız oldukları ortaya çıktı. Sivil Havacılar, önceden yapılan bir sözleşmeye göre uçağın ne zaman kullanılacağının veya ne gibi teknik şartların gerekli olduğu gibi konuların belirsizliğinin giderilmesini istediklerini kaydetti. Operasyonel boyutlarda alınacak risklerin sigortalar tarafından karşılanılmaması halinde de devletin zararı ne kadar karşılayabileceğinin belirtilmemesinin başka bir itiraz maddesi olduğu öğrenildi.
Lazer vakaları en çok Çınarcık’tan
İngiliz Havayolu Pilotları Derneğinin (BALPA) sefer güvenliğini etkileyebilecek düzeydeki lazerlerin “yaralayıcı silahlar” kapsamına alınması ve kullanımının yasaklanmasına yönelik çağrısına Türkiye’deki sivil havacılık camiasından da destek geldi. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünün yürürlüğe giren yönetmeliğinde, “uçuş emniyetini riske edecek şekilde hava araçlarına lazer tutma, uçak haberleşmesine müdahale etme veya benzer ihlallerde bulunma” eylemlerinin para cezası 10 bin lira olarak belirlendi. Havacılık Tıbbı Derneği Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Çetingüç, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, pilotların gözüne lazer tutulması sonucu geçici körlükler meydana geldiğini söyledi.
2 drone, 1 lazer!
Çetingüç, ABD’de uçaklara lazer tutan bir kişinin 2 ay ev hapsi cezası aldığını, ABD Federal Havacılık Kurulunun da lazer tutan kişileri ihbar edenlere 10 bin dolar ödül verileceğini duyurduğunu ifade etti. Türkiye Hava Trafik Kontrolörleri Derneği (TATCA) Başkanı Selim Ergun Lak ise Türkiye’deki vakaları anlattı: “Lazer tutma olayları ağırlıklı olarak Çınarcık sahili, Avcılar, Beylikdüzü ve Boğaz civarlarında görülüyor. Sabiha Gökçen Havalimanına inen trafikte ise Pendik, Maltepe, Tuzla ve civarından uçaklar sürekli taciz ediliyor. Yani İstanbul havalimanlarının bir sorunu da lazerler diyebiliriz. Örneğin, 2 gün evvel aynı günde 2 drone, 1 lazer olayı yaşandı. İnsanların bunun tehlikeli bir şey olduğunu bilmeleri gerekiyor. Vatandaşlar nasıl ki komşusu herhangi bir yasa dışı iş yaptığında onu emniyet güçlerine bildiriyorsa bu tip davranışta bulunan insanlar da bu şekilde engellenebilir.”
GAZETE VATAN
LOJİPORT