Özellikle uluslararası nakliyecilik sektörü, yalnızca küresel krizle boğuşmuyor. Gümrük İdaresi?nin önce duyurduğu, daha sonra da öne sürülen haklı gerekçelerle ötelenen yönetmeliklerle de iyice kafası karışmış durumda.
Uluslararası taşımacıları temsil eden iki büyük sektörel sivil toplum örgütü Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) ve Ro-Ro Gemi İşletmecileri ve Kombine Taşımacılar Derneği?ne (RODER) son günlerde gümrükte yaşanan gelişmeleri sorduk.
?Özet beyanda taşımacının
sorumluluğu ayrı olmalı?
Gümrük Yönetmeliği?nin 61. Maddesinde yapılan değişiklikle özet beyandaki farklılıklarda taşımacılara da gümrük müşavirlerine getirilen mali ve cezai sorumluluk getirildi.
Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Dinçşahin, bu yeni durumu ?Başımızda zaten 5607 sayılı kaçakçılık belası varken, bir tane daha oldu? diye yorumluyor.
Nakliyecinin taşıdığı malı bilmesi gerektiğini teslim eden Dinçşahin, ancak ayrıntılarını bilmesine gerek olmadığını savunuyor. Yeni çıkan yönetmeliğin, 12 haneli Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu (GTİP) numarasının tamamının yazılmasını istediğini belirten Dinçşahin, ?Ancak, biz ne kadar dirensek de, 1 Ocak 2009?dan beri NTCS ile birlikte GTİP numarasını yazıyoruz. Taşıdığımız malın beyanını da ihracatçının beyanına göre yaparız. Diyelim ki, ihracatçı bir haneyi yanlış yazdı; bunun sorumluluğunun bende olmaması gerekir. Avrupa?da sorumluluk ihracatçıda. Türkiye?de de bu şekilde olması lazım. Kötü niyetli bir taşımacı ya malın GTİP numarasını değiştirirse derseniz, işte bu tartışılmalı. Bunu önleyecek tedbirleri almak gerekir. Zaten başımızda bir 5607 sayılı kaçakçılık ile ilgili bir bela var, bir tane daha olmasına gerek yok. Yapılacak şey, sorumlulukları belirlemek taşımacınınkini ayırt etmektir? diye konuştu.
Gümrük İdaresi?nin görevini yapamadığını ortaya koyup, ?tüm ürünleri göreceğiz ondan sonra ithaline izin vereceğiz? demek istediğini belirten UND Başkanı, ?Dünya ticaretinin serbestleşmesi, ticaretin önündeki (gümrük dahil) engelleri kaldırmaya çalışan Dünya Ticaret Örgütü?nün; ticaretin kolaylaşması için kurulan ve içine girmeye çalıştığımız Avrupa Birliği?nin aksine ticaretin temeli olan uluslararası taşımaya engeller getiriyoruz.
Bu kararın temelinde yabancı kur açığımızı kapatmaya yönelik ithalatın zorlaştırılması mantığının yattığını sanıyorum. Özel ihtisas gümrükleri ile bu yolu denedik, engeller getirdik şimdi daha katı bir önleme gidiyoruz ve her zaman yaptığımız hatayı yapıyor altyapısını, sitemini hazırlamadan yeni bir yönetmelik uygulamasına geçiyoruz? sözleriyle açıklıyor tepkisini.
?Geçici depolama yerleri denetime açık olmalı?
Tartışılan bir yönetmelik de, genel antrepolarla ilgili. Dinçşahin, bu konuda diğer taşımacılardan ayrı düşünüyor. Alınan kararda suiistimali önleme çabası olduğunu öne süren Tamer Dinçşahin, çözümün denetimde yattığı görüşünde. Sadece İstanbul?da 557 antrepo var.
İşte, en büyük sıkıntının da burada yattığını vurgulayan Dinçşahin, savını şu sözlerle destekliyor: ?Öncelikle artık buraların antrepo için uygun olup olmadığı ve sayılarının denetlenmesi gerekir. Bu kadar antrepoya İstanbul?da gerek yok. Merdiven altı imalathane gibi merdiven altı antrepolar var. Ama, bunların yanı sıra gerçekten lojistik hizmetleri üretenler de var. Gümrük Müsteşarlığı, ?ben geçici depolama için yer tespit edebiliyorum. Buraları da sizin akışınızı aksatmayacak şekilde çoğaltabiliyorum. Her antrepocu da, geçici depolama yeri olmasa da mal alabilir. 20 gün bir ek süren var, ya ithalatını yap; ya da alıcı, yetkilendirilen kişi veya antrepocu detay beyana çevirsin. Alıcısı, satıcısı, mal cinsi, GTİP numarasını net bir hale dönüştür; malını sınırsız depola? diyor. Bir kamyona 5 müşterinin malını koydunuz. Şimdiye kadar yapılan nakliyeci GTİP numarası falan önemli olmadan alıcılarını özet beyanda belirtiyor ve 20 gün içinde bu 5 alıcıdan herhangi biri detay beyanını vererek malı çekebiliyordu. Eğer malı hemen çekmeyecekse yine özet beyan, detay beyana çevriliyor ve süresiz bekletiliyordu. İşte, gümrük ?ben gene aynı işlemin yetkisini veririm ama birinci gün malı indirirken farklı olarak bana getirdiğin malın GTİP numarası, alıcısı, satıcısı bu diyeceksin? görüşünde. Yani bilmek istediği sadece malın ne olduğu.?
Biz, satır aralarını açarak okurlarımıza aslında Tamer Dinçşahin?in ne demek istediğini anlatalım. Gümrüğün kaçakçılığı önlemeye çalıştığını savunuyor UND Başkanı, çünkü yaşanan kötü örnekler de var. Örneğin, mal geliyor, o malın yerine başka bir hurda mal konuluyor. Yıllar sonra da, TASİŞ?te yeni mal yerine sonradan konulan hurda mal tasfiyeye tabi tutuluyor. Tasfiyeye tabi tutulan mallara bakınca bu örneklerin çokluğuna şahit olabilirsiniz.
?Beyanı yapamayan, denetime hazır olmalı?
Tamer Dinçşahin, muhataplarının detay beyandan kaçınmalarına da bir anlam veremiyor.
Bunu da şu sözlerle açıklıyor: ?Örneğin, 20 çeşit bir parsiyel yük olduğunu varsayalım. 18?i malın beyanında bulundu, genel antrepoya aldım. İkisini bulamadım, 18?i de bekletmek yerine almayan ikisini geçici depolama yerine koyma yöntemi doğru olabilir. Ama, her genel antreponun yanına bir geçici antrepo eklerseniz de bir anlamı kalmaz. Gümrük, ?ben zaten senden şüpheliyim. Yine senin depona koyduk? diyebilir. Biz, geçici depolama yerinin denetime açık bir yer olmasını öneriyoruz. Doğrusu tüm antrepolara depo yönetim yazılımının kullanılması zorunluluğunun getirilmesi; sisteme Gümrük Bakanlığı?mızdan giriş yetkisi verilmesi; kapıdan giren ürünün hangi antrepoda ne kadar durduğunun sistem üzerinden kontrol edilmesidir. Beyanı yapamayan kişi, buna hazırlıklı olmalı. Böylece suiistimaller de önlenir. Bizim arzumuz, en azından bundan sonra antrepo gibi antrepolara yetki verilmesidir. Yetkilendirilmiş kişiye yetki ve sorumluluğu eşit dağıtıyorsan Avrupa?daki gibi her şeyden sorumlu olmalı. En küçük bir suiistimalde alınacağını bilmeli. Ayrıca, İstanbul, İzmir ve Ankara?nın dışındaki illerde hiçbir sorun çıkmayacağını düşünüyorum. Gümrük ve antrepoların zarar görmesini istemiyorsak ilk gün detay beyanımızı vermeye çalışacağız. Hem, ben vicdanen sorumluluğumu atacağım hem de gümrük bana güvenecek. Avrupa?da böyle oluyor ve hiçbir sorun çıkmıyor.?
?Antrepo hükmü Türkiye?yi
10 yıl geri götürecek hamle?
UND Başkanı Tamer Dinçşahin?in çok da karşı çıkmadığı antrepo yönetmeliğine Ro-Ro Gemi İşletmecileri ve Kombine Taşımacılar Derneği?nden (RODER) ise sert tepki var. Derneğin Genel Müdürü Cumhur Atılgan, hükmü son derece yanlış bulduğunu belirterek, ?Türkiye?yi 10 yıl geriye götürecek hamle? diye nitelendiriyor.
Yıllardır özel antrepoların açılmasını teşvik eden devletin, ani bir kararla dönüş yaptığını ifade eden Atılgan, ?Yönetmelik, Türkiye?yi 10 yıl geriye götürür. Bu kadar firma, büyük yatırımlara girmiştir. Bu antrepoları açarken de Gümrük Müsteşarlığı?na öngörülen teminatları yatırmışlardır. Bunların arasında usulsüzlüklere karışanlar varsa, cezalandırılmaları tabi ki gerekir. Ama, kurunun yanında yaşı da yakmanın hiçbir anlamı yoktur? sözleriyle dile getiriyor tepkisini.
Eski sistem ihdas edilemiyorsa, antrepo izni alındığı gibi, geçici depolama yeri izni de alınabileceğini savunan RODER Genel Müdürü, ?Yani 5 bin metrekare bir antreponuz varsa bunun belli bir bölümünü geçici depolama alanı olarak ayırabilirsiniz. Ve bir geçici depolama mahalli için izin talebinde bulunursunuz. Niçin, Avrupa?da uygulanan bu sistem Türkiye?de de uygulanmasın? Bunun için kriterler koyarsınız, şartları yerine getirene de geçici depolama alanı kurma iznini verirsiniz. Şu an yapılmak istenen, antrepoda ne kadar eşya sahibi varsa her birinin antrepo beyannamesi açarak malın antrepoya konulabileceğini talep etmektir. Biri eksik olduğunda ve bulamazsanız ne olacaktır? Yığılmalar ve trafik sorunu katlanacaktır? açıklamasını yapıyor.
İki çarpıcı örnek
RODER Genel Müdürü Cumhur Atılgan, sistemin getirebileceği sorunlarla ilgili de yaşanması muhtemel örnekler veriyor: ?İngiltere?de bir beyaz eşya üreticisinin buradaki bir antrepoyla anlaştığını varsayalım. Mal antrepoya gelmektedir ama alıcısı yoktur. Daha sonra İngiltere?deki ihracatçı, antrepoya ?göndermiş olduğum bin parça buzdolabından 200 adedini Mersin?deki X şahsa sattım. Faturasını gönderiyorum, bunu sevket? der. Bu şartlar altında alıcısı olmayan bu kişi nasıl bir antrepo beyannamesi düzenleyecektir. Başka bir örnek, Türkiye?ye gelen malların bir kısmı transit geçer. Ama, bu arada konsolide edilir. Diyelim ki, firmalarımız İran yüklerini getirirler. Kamyonun içinde 5 kalem mal vardır. Bunun 4?ü Türkiye?nin biri de İran?ındır. Başka bir araç daha gelir. Onda da 1.5 ton İran malı vardır; başkasında 2 ton vardır. Bütün bu İran malları antrepoda konsolide edilir. Bir İran aracı hazırlanır ve Tahran?a araç sevk edilir. Bugüne kadar özet beyan verilip, bu mal antrepoya konulabiliyordu. Bu yeni uygulamaya göre, Tahran?daki alıcının antrepo beyannamesi vermesi isteniyor. Adam nasıl versin, Tahran?da? ?Tahran?daki Türkiye?den bir gümrük müşavirine vekaletname versin, o onun yerine işlemleri yapsın? deniyor. Adam niye vekaletname versin? Bu sistem çökmüştür.?
?RODERNET, özet beyanın gereklerini zaten yapıyor?
Dinçşahin?in antrepodaki farklı bakış açısına, RODER Genel Müdürü Cumhur Atılgan da, özet beyan hükmünde sahip. O da, artık ithalat taşımalarında da kullanmaya başladıkları RODERNET sayesinde özet beyanın gereklerini zaten yerine getirdiklerini düşünüyor. Özet beyanın bundan böyle daha detaylandırılarak sunulması konusunda RODER olarak bir endişelerinin bulunmadığını ifade eden Atılgan, ?Çünkü, 2006 yılının başından itibaren RODERNET projesi bünyesinde Avrupa?ya yapılan çıkışlarda eşyanın detaylı bilgilerini AB gümrük idarelerine sunuyoruz. Bunu da detay beyan gibi ayrıntılarıyla veriyoruz. RODERNET?i ithalat taşımalarında da kullanmak için gerekli protokolü yaptık. Çalışmalar, Türkiye?de uygulanan BİLGE otomasyon sistemine entegre edilme aşamasında. Ekim ayıyla birlikte RODERNET?i Türkiye iç gümrük sahası içinde de kullanabileceğiz. Bir başka ifadeyle transit rejiminin kapsadığı bütün modalitelerde kullanmaya başlayacağız? açıklamasında bulunuyor.
?İbralaşma yöntemi kullanılabilir?
Ancak, onun da özellikle 61. maddede yapılan farklı beyana getirilen cezai ve mali yükümlülüklere itirazı var. Bunu şu sözlerle dile getiriyor: ?Neticede, bu bilgiler Avrupa?daki göndericiden alınıp, nakliyeci tarafından gümrük idaresine verilen bilgilerdir. Eğer, ihracatçıdan alınan bu bilgilerin nakliyeci tarafından bildirilmesi sırasında aynı bilgi aktarılıp sunulmuşsa ve burada bir farklılık varsa, kusurun ihracatçıda olduğu ortadadır. TIR karnesinde de buna benzer bir uygulama getirtmeye çalışıyoruz. Çünkü, TIR karnelerinin üzerinde GTİP yoktur. Ancak, bunun uygulanabilmesi için nakliyenin sorumluluğunun hafifletilmesi gereklidir. Ama, ihracatçı bu numarayı vermiş, nakliyeci başka bir numara girmişse, vebali nakliyecide olacaktır. Eşyanın beyan edilen tarife pozisyonundan başka bir pozisyonda çıkması durumunda nakliyecinin kendisine verilen GTİP numarasının doğru olduğunu, yanlışlığın oradaki gönderici tarafından kaynaklandığını kanıtlayıcı bir durumu ortaya koyması gerekir. TIR karnesinde bir eksiklik olduğunda konsolosluklar aracılığıyla ibralaşma olabiliyordu. Buna benzer bir ilişkiyi yine özet beyan sisteminde kurabiliriz diye düşünüyoruz.?
Dürüst çalışanın işi hızlanacak
Değerlendirmelerine göre özet beyanlarda GTİP?in verilmesinin Türk nakliyecisine büyük bir yük getirecek nitelikte olmadığını savunan Cumhur Atılgan, ?Sıkıntının belki GTİP?in Türkiye?de 12 açılımlı uygulanmasından doğacağını düşünüyoruz. Çünkü, AB bunun 6 ya da 8?i olan ana başlığı kullanır. Bizde de Gümrük İstatistiki Tarife Pozisyonu?nun 6 ya da 8 açılımlı olmasında yarar var. Gümrük mevzuatımız AB?ye entegre olabilen en üst mevzuattır. Bu da Türk nakliyecisine olumlu yansıyacaktır. Eğer siz bir eşya hakkında gümrük teşkilatının istediği bilgileri önceden kapsamlı olarak verebilirseniz, gümrük de bu bilgiler üzerinden risk analizini daha sağlıklı yapabilecektir. Böylece, yolda olan araca uygulayacağı denetim faaliyetini çok daha efektif yapabilecektir. Dolayısıyla araç sınır kapımıza geldiği zaman, aracın yeşil hatta muayene edilmeden geçirileceğine çok daha önceden karar verilebilecektir. Ya da araç kırmızı hatta düşüyorsa, ona göre de kontrolleri yapılacaktır. Bu da Türk nakliyecisine olumlu yansıyacak, dürüst çalışanın da işleri hızlanacaktır? şeklinde görüş belirtiyor.
?Kara delikleri transit rejiminde arayın!?
Gümrük müşavirleri ise, ertelenen ve 5 Ekim?de yürürlüğe gireceği açıklanan Antrepo Yönetmeliği?nde sistemin ?kara deliklerini? öncelikle transit rejiminin işleyişinde aramak gerektiğine vurgu yapıyor.
Ulusal Lojistik&Antrepo Hizmetleri Ltd. Şti?nden Gümrük Müşaviri Ferudun Cemal İnal?ın sorunun çözümü konusunda da önerileri var. Özet beyanını Türkiye gümrük bölgesine gelmeden veren firmalara basitleştirilmiş uygulamalar kapsamında kolaylıklar sağlanmasını savunan İnal, ?GTİP'i önceden belli olan eşyanın gümrüğe sunulmasından sonra özet beyandaki bilgilere göre antrepolara boşaltılmasına izin verilir. Antrepo beyannamesi için ise Gümrük Kanunu?nun 46.maddesinde belirtilen süreden daha kısa bir süre belirlenerek sorun çözülebilir? diyor.
Türkiye ile Rusya arasındaki ?gümrük krizi?ne de gönderme yapan Ferudun İnal, Gümrük Müsteşarlığı?nın buradaki sorunu da ?Basitleştirilmiş Gümrük Hattı? uygulaması ile çözdüğünün altını çiziyor. Sistemin esasının ?ön bilgi değişimi?ne dayandığını belirten İnal, BİLGE sistemine entegre edilmiş eşyayla ilgili Türkiye gümrük bölgesine gelmeden önce verilen özet beyanların, Gümrük Yönetmeliği?nin 83/4.fıkrasının yürürlükten kaldırılması ile ortaya çıkan belirsizliği gidererek, boşaltma işlemlerinin gecikmesi sonucu meydana gelebilecek olası araç yığılmalarını da önleyeceği görüşünde.
Özet beyanda ne olacak?
Gümrük Kanunu'na ilave edilen 35/A maddesi ile ?Özet beyan, eşya Türkiye gümrük bölgesine gelmeden önce verilecek? uygulaması getirildi. Ayrıca, taslak GY 61. madde ile ?özet beyanı veren kişi, burada yer alan bilgilerin doğruluğundan sorumludur? denildi. Bu nakliyecilerin de, gümrük müşavirlerine getirilen mali ve cezai sorumluluğu üstleneceği anlamına geliyor.
Antrepo Yönetmeliği ne getirecek?
Antrepo Yönetmeliği?nin 83. Maddesinin 4. Fıkrası kaldırılarak, antrepoların geçici depolama statüsünde eşya almaları engelleniyor. Devlet, bu kararla artık özel antrepolara ?geçici depolama hizmeti veremeyeceksiniz? diyor. Parsiyel taşımalarda ise, her kişinin ayrı ayrı antrepo beyannamesi vermesi gerekeceği için zaman kaybı nedeniyle TIR kuyrukları yaşanabilir.
Selçuk ONUR - PERŞEMBE ROTASI