Kaş’taki Noel Baba Çay Bahçesi’nde 20 Nisan 2012 tarihinde saat 15.00'te başlayacak toplantıya, WWF Türkiye ve Yunuslara Özgürlük Platformu gönüllüleri ve temsilcileriyle birlikte destek verecek.
Dernekler, 21 Nisan 2012 tarihinde saat 09.30’da Kaş Cumhuriyet Meydanı’nda yapılacak basın açıklamasına Ege ve Akdeniz bölgesindeki duyarlı vatandaşlardan ve sivil toplum kuruluşlarından yoğun şekilde katılım olacağını öngörüyor.
Kaş turizmi olumsuz etkilenebilir
20 Nisan’da yerel yönetimlerle yapılacak resmi görüşmelerden sonra, Alman Yunus ve Balina Koruma Kuruluşu ProWal’un resmi izinle planlanan protesto etkinliklerine destek verecek olan yerel sivil toplum kuruluşları, bu parkın Kaş'a yakışmadığını, kapatılmadığı takdirde, gittikçe artan uluslararası tepkiler ve doğa koruma bilinci nedeniyle, Kaş turizminin olumsuz şekilde etkileneceğini söylüyorlar. Aynı zamanda yunusların, özgürlüğüne kavuşmadığı takdirde, bu parklarda stres altında esaret hayatı sürdüreceğini belirtiyorlar.
“Hukuksuzluk görmezden geliniyor”
Kaş Sualtı Derneği (KASAD) ve Kaş Turizm Tanıtma Derneği, hem ulusal, hem de uluslararası çapta artan tepkileri göz önünde bulundurarak, en başından beri Kaş'ta yunus parkı açılmasını istemiyor. KASAD Yönetim Kurulu üyesi Belma Tosun, yunusların hem fiziksel, hem de psikolojik olarak sağlık durumunun gün geçtikçe kötüye gittiğini gözlemlediklerini söylüyor. Bunun yanı sıra, yaklaşık iki ay önce konuyla ilgili yaptıkları suç duyurusunun, adli mercilerce soruşturmaya gerek görülmediğini belirtiyor ve ekliyor:
"Yunus parkları, uluslararası Bern Sözleşmesi hükümlerine aykırı olmakla birlikte, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nun temel maddelerine de birebir ters düşüyor. Burada yunus gösterileri dışında yapmayı planladıkları yunus terapisi ise, dünya çapında bilim insanları ve otizm kuruluşları tarafından desteklenmiyor, önerilmiyor. Buraya eğlence veya terapi için getirilecek çocuklar ve hastalar, ciddi bir tehlikeyle karşı karşıya: Hem yunusların dışkılarıyla pislenen deniz kafesinde yüzmek zorunda oldukları için, hem de stres altındaki bu yaralı hayvanlardan kaynaklanabilecek olası kazalar nedeniyle... Yanlış bir eğitim ve hayvan sevgisi aşılanması da cabası. Biz yaklaşık iki ay önce, tüm bu hukuksuzluklarla birlikte etik sorunları da dile getirerek ilgili tesise yönelik suç duyurusunda bulunduk. Ancak Savcılık tüm bu hukuksuzlukları göz ardı ederek başvurumuzu hiçbir yasal sürece tabii tutmadı ve ilgili Bakanlıklar da tesise yönelik hiçbir yaptırım uygulamadı. Geçtiğimiz haftalarda Antalya Valiliği'nden bilirkişiler gelerek yunusların bulunduğu olumsuz şartları bizzat gördüler. Raporların çıkmasını bekliyoruz. Bu süre içinde de vatandaşlık haklarımızı kullanarak farkındalık yaratmak amacıyla yunus parklarına karşı tavrımızı sürdürüyoruz ve sürdüreceğiz. En yakın zamanda kötü şartlarda tutulan yunuslara devletin el koymasını ve uzmanlar tarafından yunusların rehabilitasyon programına alınarak doğal yaşam ortamlarına yeniden kavuşmasını istiyoruz."
LOJİPORT