Uluslararası Nakliyeciler Derneği’nin (UND) iki başkan adayından biri olan Çetin Nuhoğlu, şimdiki başkan Ruhi Engin Özmen’e hiç şans tanımıyor. Özmen’in iki yıllık yönetimi süresince hiçbir KUK toplantısına katılınmadığını; Türk nakliyecisinin yabancının insafına terk edildiğini ve UN Ro-Ro ile birlikte hareket edilerek sektöre ihanet edildiğini savunan Nuhoğlu, “Bu hafta sonundan sonra tek başkan adayı kalacak. Çünkü, foyası meydana çıktı. Şu an ayrılamayışının tek nedeni UN Ro-Ro. Onu aday olarak bile karşıma çıkartmayacağım. Eğer bu konuda bir adım daha atmazsa 5 Ocak’ta savcılığa suç duyurusunda bulunma kararı aldım. O anlaşmayı nasıl sektörden gizlediğinin hesabını soracağım!” diye konuştu.
Çetin Nuhoğlu ise, çok geniş bir katılımın olduğu gecenin atmosferinden etkilenerek, sözlerine “Önce Bolu’da, ardından Kayseri’de, bugün de burada yaşadığım mutluluğu ömrüm boyunca unutmayacağım. Sizlerin gözlerinde gördüğüm bu inanç, biz bırakmıştık derneği ama yeniden umudumuz arttı sözleri bana şevk veriyor. Üstelik bunu katıldığım her ortamda yaşıyorum. Biz derneği bırakmıştık ama tekrar ümit dolduk dediler. Bunu bana telefon açan, mail atanların hepsinde hissettim. Bu duygular beni o kadar çok etkiledi ki, iki yıldır çektiğim sıkıntının müjdesi olarak algılıyor ve yüce Allah’a şükrediyorum” diye devam etti.
Bu sabah aldığı bir e-mailin kendisini çok etkilediğini belirten Nuhoğlu, sektörün duygularını çok net tarif ettiğini söylediği üyenin ismini vermeden gelen e-postayı şu sözlerle aynen aktardı: “Çetin Bey, sağlık nedeniyle sektörden ayrılmak zorunda kaldım. Ancak, sektörün geldiği nokta, beni sağlığım kadar rahatsız etmektedir. Bu sektör hiçbir dönemde bu kadar heyecansız, bu kadar zavallı ve yaşayan bir ölü haline gelmemiştir. UND efsanesi yok olmuş, sıradan basit bir derneğe dönüşmüştür. Gerçek liderler zor dönemlerde ortaya çıkar. Sektörün sizin liderliğinize gerçekten ihtiyacı var. Çizmelerinizi giyme kararınızı kutluyorum. Başkanlık size ve sektörümüze çok yakışacaktır, yolunuz açık olsun.” İşte beni yeniden başkanlığa aday yaptıran anlayış budur.
İKİ YILDA BİR KERE KUK TOPLANTISINA KATILMADI
Sektörün 38. yaşını sürdüğünü belirten Nuhoğlu, “Belki birçok arkadaşımız sektör kurulduğunda henüz hayatta değildi. 30. yılımızı 2004 yılında kutladık, 30 ülkeden 30 bakan geldi. Politikacıların, bürokratların da katıldığı geniş toplantılar yaptık. 2001 yılında 7 ay içinde 10 kere Rusya’ya, 5 kere Kazakistan’a gittim. Bugün bakıyorum sorunlar yerinden çözülmeye çalışılıyor. Şunu sormak istiyorum son iki yıldır bir kere KUK’a katıldı mı? Bulgaristan’a gitti mi? Bulgaristan’dan KUK talebi yapıldı mı? Niye Bulgaristan ile konuşmuyorsunuz? Ukrayna, Makedonya, Sırbistan KUK toplantıları yapıldı, nerede UND? Bugün, UND bırakın asli görevi olan temsili, ana görevini bile yapmıyor” dedi.
ARTIK ÜYELERİN OTEL PARALARINI DA ÖDÜYORLAR
Üyelerin genel kurul öncesi sadece uçak paralarının verildiğinin altını çizen Çetin Nuhoğlu, alınan bir kararla bunun değiştirildiğini ifade ederek, nedenini de şöyle aktardı: “Eskiden sadece uçak paralarını veriyorlardı, şimdi otel paralarını da verme kararı almışlar. Nereden geliyor bu değirmenin suyu? Acaba U.N Ro-Ro Çetin Bey geliyor deyip ‘muslukları açın ve nakliyeciyi otellerde kandırın’ emri mi verdi? Bu zamana kadar neredeydiniz peki? Bir insan içten pazarlık yapınca bu kadar düşünebiliyor. Geçen hafta Kayseri’de ‘Benim başkanlığımı kim istemez?’ diye sordum. Bu sektörü ileriye taşımak isteyenler karşı çıkar mı? Sektöre yatırım yapan, çoluk çocuğunun istikbalini düşünenler karşı çıkar mı? Şeffaf yönetim isteyenler karşı çıkar mı? 35 yıldır bu sektörde olan ve herkesin tanıdığı bir başkana karşı çıkarlar mı? Kayseri’de sordum hemen ‘Ro-Ro karşı çıkar’ dediler.”
UN RO-RO TEKELDİR
“Kayseri’de Ergun Bey’in söyledikleri çok önemli” diyen Nuhoğlu, konuşmasına şöyle devam etti: “Ergun Bey, ‘bize söz verdiler, bilet fiyatı 1.500 Euro’dan fazla olmayacak biz de ona göre yatırımımızı ve anlaşmalarımızı yaptık’ diyor. Bugün 2.800 Euro’ya taşıyorlar. Dernek yanımdaysa, bana her türlü desteği de verdiyse, tabi ki 1.500 Euro’luk fiyatı 2.800 Euro’ya çıkarırım. Önemli olan şudur: Rekabet sektörleri geliştirir. Bu rekabet oluşmadığı sürece bu sektörün geleceği olmaz. Ama bu sektör ülkenin de geleceğini belirler. Güçlü Türk nakliyecisi olmazsa ne yapacaksınız? Onun için bu sektörün gelişmesinin hem kendine hem de ülkeye faydası vardır. Rekabet yok deniyor, dönüp bakıyorsunuz hakim bir durum var. UN Ro-Ro tekel midir değil midir?Çünkü, Rekabet Kurulu’na gittim, UN Ro-Ro’nun avukatı bana dedi ki, ‘siz bu sektörü bilmiyorsunuz. Bu sektörü bilen UND’dir. UND Başkanı diyor ki, UN Ro-Ro tekel değildir. Çünkü, isteyen karayoluyla isteyen deniz yoluyla gider’ diyor. Eğer, denizyolu fiyatları artırırsa karayolu seçeneği vardır. Hayır, UN Ro-Ro tekeldir. Çünkü, UND Deniz devreye girdiğinde, onu yok etmek için inanılmaz fiyat kırmıştır. Rekabet Kurulu’nun tescilli kararı vardır ve o kararda ‘UN Ro-Ro tekeldir’ yazmaktadır. Bu işten zarar görenler tazminat davası açabilir. Benim kararım bilirkişi kararıdır. Ve o kararı kimse yargılayamaz. UND Deniz, tekel konumundaki bir firmanın aşırı fiyat kırması sonucunda istifa etti. 8 milyon 750 bin Euro kaybı var. Demek ki, şu anda 3 katı zararı geri alabiliyoruz. Yani UND Deniz istifa etmeyip, ticari faaliyetlerine devam etseydi, elde edeceği kazancı da geri alacaktır. Yaklaşık 30-40 milyon Euro’dan bahsediyoruz. Şimdi soruyorum: UND Deniz’in Yönetim Kurulu Başkanı, hem onurunu kurtarmak için hem de mağdur edildiği için Rekabet Kurulu’na dava açtı. Çünkü, o onurlu insanlar UND’yi böyle bir durumla karşı karşıya bıraktıkları için zamanından önce istifa ettiler. O onurlu insanları, önceki yönetimi bir kez daha kutluyorum. Onlar gerçekten çok onurlu insanlar.
Dava açıldı. Ertesi gün, Yönetim Kurulu toplanıyor ve davayı geri çekeceğiz diyor. Bu davayı geri çekmek için kim emir verdi, kimden talimat aldın? Eğer meslek örgütünün başıysan sektörü acil toplarsın ve dersin ki: ‘Ne yapalım?’ Sen kimsin ki, tek başına karar veriyorsun. Eğer imzalamazsanız istifa ederim diye şantaj yapıyorsun. Aynen böyle oldu. Hiçbir şeyden haberi olmayan yönetim kuruluna zorla imzalattı. Ne adına olduğunu ben biliyorum. Çünkü, iki ay önce bir toplantıda RODER Başkanı Necmi Çoban, UND’nin eski başkanı Tamer Dinçşahin, ben ve yeni başkan UND’deki bir genel kurul sonrası, davanın sonuna gelinmek üzere. Tamer Dinçşahin, Engin Başkan’a dönerek, “Bir şeyi öğrenmek istiyorum. Eğer Rekabet Kurulu ceza verirse dava açacak mısın diye sordu hemen ‘hayır’ diye cevap verdi. Ve bunu benim önümde, Necmi Çoban’ın önünde dedi. Yani, ya bu sektörü bilmeden anlamadan, ya da küçük menfaatler ve hatır şikeleri yüzünden sektörü bir tekel şirketine sattı.”
ŞİMDİKİ YÖNETİMDEN 4 KİŞİ DE BAŞKANA KARŞI
“Geçen pazartesi bugünkü yönetim kurulundan 4 arkadaşla yemek yedim” diye konuşan Nuhoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yaşananları aktarmam bitince, ‘Başkan, niye bunları daha önce paylaşmadın bu adamı Antalya’da indirirdik. Bu sektörle ilgili bu kadar oyun oynanmış niye haberimiz olmadı’ dediler. Hele bir arkadaşımız da, ‘Ben senin adamın biliyordum. İstifa etmeye kalktığında da etme başkan diye ona göğüs gerdim. Sırf senin emanetin zannetiğim için’ dedi. Böyle komediler yaşanmış. 4 arkadaşımızın ismini söylemeyeceğim ama yeni yönetimin arkasında olacakları sözünü verdiklerini söyleyebilirim.”
TÜRK NAKLİYECİSİNE İHANET EDİLİYOR
Bugün bir yerde UND Başkanı’nın bir açıklaması okuduğunu söyleyen Çetin Nuhoğlu, “Başkan, o açıklamada, ‘evet yabancıların payı çok arttı’ diyor. Batıya yapılan taşımalar yüzde 13’ten yüzde 15’e çıkmış. 1 milyon 400 bin taşımamız varmış. O taşımaların arasında sadece 273 bini yabancılara aitmiş. O kadar çocuk ki, o kadar genç ki; yahu 1 milyon 400 bin taşımanın 800 bini sadece Habur’da. Batıya yapılan taşımalara baksana? 2007 yılında batıya yapılan 400 bin taşımanın 325 binini Türk taşımacılar yapıyordu. 2012 yılında bu rakam 500 bin oldu. Türklerin payı 300 bine düşerken, yabancıların payı 75 binden 200 bine çıktı. Yani oran yüzde 22 idi, yüzde 45’e çıktı. Bulgarlarla işbirliği içinde Türk nakliyesine niye ihanet ediyorsun?”
BAKANLIK, ‘BANA SİZİN DEĞİL, KÜÇÜK İŞLETMELERİN SORUNLARI İÇİN GELİN’ DİYOR
Geçtiğimiz günlerde UND’nin bir heyetle Ulaştırma Bakanlığı’na gittiğini belirten Nuhoğlu, orada yaşananlar ilgili duyumlarını da şu sözlerle aktardı: “Öncelikle Ulaştırma Bakanlığı’na niye gidildi? Bir toplantı notu var mı? Ne istediniz bakanlıktan? Çıksın desin ki ben şu konuları konuştum. ‘Ne olur seçime gidiyorum birkaç sorunumu çözün, sektöre elim güçlü gideyim’ dedi. Aldığı cevap şu: ‘Küçük ve orta ölçekli nakliyeciler için bana öneri getirmediğiniz müddetçe, sadece kendiniz ve İki üç büyük nakliyeci için bana öneri getirmeye devam ederseniz UND’nin hiçbir talebi karşılanmayacaktır. Bakanlık çok duyarlı ve konuları gerçekten iyi biliyor. UND güçlü olmak zorunda. KUK’lara katılmayan, geçiş belgelerini bilmeyen, bölgelere gidip sorunları bilmeyen bir yönetim olabilir mi? Yalandan 3 Ro-Ro koymak sorunu çözer mi? Başkan en son Gaziantep’e ne zaman geldi? Bir başkan mahalle kahvesine gider gibi bir yere gidemez. Bu iş ciddiyet, emek ister. Çalışma gruplarından proje istenir.
25 Aralık’ta TOBB Ulaştırma Sektör Meclis Başkanı olarak Bakanımız Ali Babacan ile biraraya geleceğim. 27 Aralık’ta da TOBB üst düzey yetkilleriyle görüşeceğim. TOBB, UND’ye bir probleminiz var mı diye soruyor. İki üç laf olsun torba olsun diye önerinin dışında hiçbir şey yok. En önemli olan şoför davaları değil mi? Şoför davalarıyla ilgili tek sözcük yok. Vizeler, mazot ile ilgili hiçbir şey gelmiyor. Çünkü, UND’nin böyle bir vizyonu kalmamış. UND nakliyecinin sorununu unutmuş. Bir tek misyonu var. O da UN Ro-Ro’ya hizmet etmek. Pes doğrusu, hiç bu kadarını da beklemiyordum.
NİYE SEKTÖRÜN TAMAMINI KUCAKLAYAMIYORUZ
C 2 belgeli 1980 uluslararası nakliye firması olduğunun altını çizen Nuhoğlu, “Peki 2 bin dersek UND’ye kaçı üye? Peki diğer 1.000 kişi niye olmaz? Çünkü, ben UND’ye olursam sorunlarımı çözer, destek olur diye niye düşünmez? Eskiden üyelere avantajlar sunuyorduk. Rekabetçi olabilmek için insanlar üye oluyordu. Sen cazibe merkezi olmaktan çıkmışsın farkında değilsin. Biz, sektörün tamamını kucaklarsak çok daha fazla ses getiririz. Kamu bakıyor ki, yarısı UND üyesi değil. Kim bunlar, Bulgarlarla, Ro-Ro ile işbirliği yapan bir yönetim kurulu başkanı. Niye UND’ye taraf olsun? Seçimi kazandığımın ertesi günü tüzükte bir değişiklik yaparak 2 bin kişilik bir ordu kuracağız. Biz herkesi üye yapacağız. 2 bin kişi tek vücut olarak yürüyeceğiz” ifadelerini kullandı.
KOVBOYUN BİLGİ METNİNİ YIRTIP, TAZMİNAT DAVASI AÇACAĞIM
Bugünlerde üyelere imzalamaları için bir zarf gönderildiğinden söz eden Nuhoğlu, “Çünkü, UN Ro-Ro suçlu olduğunun bilincinde, avukatları organize etmiş. Yaptıkları ahlaksız bir anlaşma var. O anlaşmaya göre, üçüncü kişilere bu sözleşme bittikten iki yıl sonra dahi bilgi verilmeyecektir diyor. Ben de sordum. Bu üçüncü kişiler, yönetim kurulu başkan yardımcısı, genel sekreter, ikinci başkan, istişare kurulu başkanını da mı kapsıyor? Onlar anlamadı ama UN Ro-Ro anladı. Hemen avukatları bir belge hazırladı. Yarın size bilgi verdik demek için hepinize gönderecekler. 1.5 sene önce olan anlaşmayı bugün gönderiyorsun bu ne acizliktir. O anlaşmayı 21 Ocak’ta alacağım ve yırtacağım. Aynı gün tazminat davası açacağım. Türkiye’yi müstemleke sanan o kovboylara da bu sektörün gücünü gösterip, suratlarına Osmanlı tokadını sizlerle birlikte vuracağım” açıklamasını yaptı.
BAŞKANIN ETRAFINDA KİMSE KALMAYACAK
“Bu sektörde kimin namuslu, kimin namussuz olduğunu biliyorsunuz” ifadelerini kullanan Nuhoğlu, şöyle devam etti: “Namusluların namussuzlar kadar sesini çıkarmadığı zaman kurtuluş olmaz. Bu hafta sonundan sonra etrafında kimse kalmayacak. Bir tek o başkan kalacak. Aday bile çıkartamayacak, bırakın bölgeyi İstanbul’dan bile aday çıkartamayacak. Çünkü, foyası meydana çıktı. Şu an ayrılamayışının tek nedeni UN Ro-Ro’nun yaptığı baskı. O nedenle uçak paralarının ardından otel paralarını da ödemeye karar verdiler. Çünkü, UN Ro-Ro, ‘Çetin Nuhoğlu Başkan olursa zor durumda kalırız’ diye kesenin ağzını açtı. O ayrılacak. Aday olarak onu çıkartmayacağım. Çok net söylüyorum: Önümüzdeki hafta eğer bu konuda bir adım atmazsa 5 Ocak’ta savcılığa suç duyurusunda bulunacağım. O anlaşmayı yapan iki tarafa da bunu nasıl sektörden gizlediğinin hesabını soracağım! O kadar kızgınım ki, ne güzel 6 yıl önce bırakmıştım. Çalışma grupları, istişare kurulları oluşturulmuş her şey tıkır tıkır gidiyordu. Ama 2011 yılında yaşanan tsunami bütün değerleri alıp gitmiş ve bu değerleri biri çok kötü kullanmış. O nedenle 2013 bu sektörün herkesin daha fazla büyüyeceği, çok çalışacağı gene alnımızın dik olacağı yılın miladı olacak. Bütün bu hırsımı sizi gördükçe rahatlıyorum ama bu ihaneti anlamam mümkün değil. İçim acıyor. Adım Çetin Nuhoğlu, 35 yıldır bu sektördeyim. 1 milyar dolardan fazla cirom var. Türkiye’nin 150. Firmasıyım. Daha geçen ay üretim hattımdan 7 bininci treyler çıktı. Daha geçen hafta Rusya’daki fabrikamı açtım. Benim bu 35 yıllık yapımı ne adına olursa olsun ne yaparsam yapayım hiç gözüme gelmiyor. 7 bin değil, 17 bin TIR bile olsa hiçbir anlamı yoktur. Gaziantep’te TIRSAN’ın payı yüzde 74, İstanbul’da yüzde 63 bu rakamların hiçbir anlamı yoktur. Şu dostluğu, şu güveni parayla satın alamazsınız. İyi ki varsınız.”
[gallery ids="48207,48206,48204,48203,48202,48201,48200,48199,48198,48197,48196,48195,48194,48193,48192,48191,48189,48187,48185,48182"]
Selçuk ONUR – GAZİANTEP / LOJİPORT