“Proje taşımacılığında Avrupa yolunu biz açtık”

Gabari dışı taşımacılıkta Avrupalının pazar hakimiyetine son verdiklerini öne süren Upitrans Yönetim Kurulu Başkanı Halit Özyurt, “Avrupa yollarını aşarak, 7 metre 15 santimlik bir bağlantı direğiyle Münih’e giren tek Türk firmasıyız” diyor.

Gabari dışı taşımacılık, ihtisas gerektiren ve her nakliyecinin ‘yaparım’ diyemeyeceği bir taşıma türüdür. Türkiye’de de bu işi layığıyla yerine getiren çok güzide firmalarımız bulunuyor. Ama tereciye tere satarak, proje taşımacılığında uzmanlaşmış Avrupalının, fiyakasını bozan işlere imza atan bir de Türk firmamız var: UPİTRANS.

Upitrans Yönetim Kurulu Başkanı Halit Özyurt, başarı öykülerini şu sözlerle özetliyor: “Taşımacılık bize babadan kaldı. 1987 yılında babamlar arabaları satınca, 1 Nisan 1988 tarihinde şirketi kurdum.  2005 yılında Turan Kasımoğlu’ndan Upitrans’ı satın aldık ve uluslararası boyutta işler yapan bir firmaya dönüştürdük. Benim yönetimimde ama aile bireylerinin de içinde olduğu bir şirketten söz ediyoruz. Sıfır araçla başlayıp bugün 32’si lowbed, 42 araca kadar çıktık. Upifrigo adlı diğer bir şirketimiz daha var. Ben ağır taşımaya odaklandım, kardeşim ise gıda taşımacılığına. Araç yatırımlarımızı proje endeksli  yaparız. Çünkü, çok araç, çok da dert anlamına gelir. Şoförün istihdamı, aracın çalışmasa da bitmeyen ihtiyaçları bizi böyle davranmaya itiyor.”

 

“PROJE TAŞIMACILIĞINDA AVRUPA YOLUNU BİZ AÇTIK”

 Upitrans’ın gabari dışı taşımacılıkta öncü olduğunun altını çizen Özyurt, “Avrupa’nın kurallarına, yasalarına göre hareket eden bir firmayız. Upitrans, altyapısını buna göre kurmuş, genç kadrosuyla Avrupa’daki gabari dışı ağır taşıma potansiyelinin yüzde 85’ini elinde tutan Avrupalıların hakimiyetine son vermiştir. Bugün tabloya baktığınızda Türklerin proje taşımacılığındaki payı yüzde 75-80’lere çıkmıştır ve bundaki en büyük pay da Upitrans’a aittir. Türkiye’de son 4-5 yıldır herkes lowbetci oldu. Eskiden lowbetçinin kim olduğunu bilir miydiniz? Türkiye’nin en önemli treyler markası TIRSAN’a bile lowbeti anlatan benim. TIRSAN, üç dingilden büyük araç yapmazdı  4, 5, 8 dingil benimle beraber başladı; biz de bu konuda en yetkin olduğunu bildiğimiz firmayı tercih ediyoruz. Bu nedenle filomuzdaki tüm araçlar TIRSAN’dır.  Kısacası Upitrans, proje taşımacılığında yolu açtı, paralar da ülkede kaldı.”

 

“10 YILDIR SIFIR VUKUATLA ÇALIŞIYORUZ”

2005 yılından bu yana gabari dışı taşımacılık yaptıklarını ifade eden Halit Özyurt, şöyle  devam etti: “Çarpıcı bir istatistik vermek gerekirse 2015’e kadar sıfır vukuatla çalışan bir firmayız.  Sıfır vukuat, sıfır hasar. Çünkü yaptığımız işin tüm aşamalarını titizlikle izleriz. Hangi araba yüklenecek, hangi ülkeden nasıl geçecek; nasıl izin alacaksın bu prosedürleri Avrupa’da hemen her ülkede var olan partnerlerimiz sayesinde çözeriz.  Sektörde mutlaka kulağınıza bizim pahalı olduğumuz gelmiştir. Bizi pahalı bulanlara diyorum ki; ‘Ben Vakko’dan giyiyorum 100 lira, sen Mahmutpaşa’dan giyiyorsun 10 lira.’ Ben izinleri alınmamış arabayı yürütmem. Avrupa’daki kuralların dışına çıkmam. Avrupa’da ceza yiyip aracı bağlanan çok firma duymuşsunuzdur. Biz de tek bir araba olmamıştır. Almanya’da Fransa’ya otobanın dışındaki yan yollardan gidebilirsiniz. Otobandan giderseniz 4 bin Euro, yan yoldan giderseniz 2 bin Euro’ya taşıyabilirsiniz. Adam yan yoldan gece vakti kaçak geçer, gider ama yakalanırsa, ciddi ceza alır. Ben de onlar gibi yapıp kârımı yükseltebilirim. İlk yıllarda bir sefer denedik gittik, köprüye çarptık o gün bugündür neyse kurallar onu uyguluyoruz.”

 

7 METRE 15 SANTİM GENİŞLİKLE AVRUPA YOLLARINDA

Hemen hemen her türlü yükü taşıyabileceklerine dikkat çeken Özyurt, bu sözlerini de çarpıcı iki örnekle taçlandırarak şu açıklamayı yapıyor: “Örneğin, 6 yıl önce 7 metre 15 santimlik genişliği olan bir bağlantı direğini Münih’e taşıdık.  O gün herkese 1 hafta evvelden bildiri dağıttık bunlar kontrat dışı masraftır. Bizim sözleşmemizde 4.5 metre genişliği geçen yüklerde özel bir madde bulunur. Böyle bir durumda yol güzergahı boyunca sökülecek tabelalar da; ödenecek park parası veya tamir bakımların hepsi ayrıca fatura edilir; ilaveten de eğer polis escortu gerekirse bu da sonradan faturaya eklenir. Yükünü taşıdığımız firmalar da bunu bilir.  Çünkü yapılan bu masraflar, ilgili devletin kurumlarından alınan birebir faturadır.  Bağlantı direğini taşırken, aracın geçeceği yoldaki park eden tüm arabaların park paralarını bile ödedim, tabelaları söktürdüm sabah 4’te geçtim teslim ettim bu bizim rekorumuzdur. 7 metre 15 santim genişlikle Avrupa’ya giden tek nakliyeciyiz. Bunun haricinde 80 ton, 100 ton, 200 ton da taşıdığımız oldu. Hatta, farz edelim burada kurulu bir fabrikanız var onu söküp, taşıyıp montajını yapıp başka bir bölgede size teslim ederiz.  Bünyemizde  her ürünü tanıyan bir ekip barındırırız. Sıfır bir fabrika kurulacaksa; getirilecek ekipman listesini alır; izinleri ayarlar, geçeceği güzergahları belirler, navlunu da buna göre tespit ederiz. Biz çok önemli bir şey daha yaptık.  Önceleri ithalatçı ya da ihracatçımız, ara yükleri 13-60’lık bir TIR’a sığdırmaya çalışırdı. Biz, gabari dışı taşımaya başlayınca, firmaları daha fazla istihdam ve montaj işçisi maliyetinden kurtardık.  3 metrelik bir yükü iki arabada getiriyorlardı. Karşı taraf da, yurtdışından çağırdıkları teknik adamlarla hazır olurdu. Araç gelir, geç kaldığında binlerce dolar demoraj bedeli ödemek zorunda kalınırdı. Ama bugün, müşterimize ‘sen bize yükünü anlat, hangi ölçü ya da boyutta olursa olsun biz taşırız’ diyoruz.

Yine bir örnek verecek olursam, yükü denize hassas olan bir müşterim vardı. Malın, mutlak surette deniz suyu ile temas etmemesi gerek. Öyle ki,  denizden çıkan buhar dahi kimyasal olarak yükü etkiliyor. Ben bu yükü hiç denizi kullanmadan karayoluyla, bazen de tuzlu sudan oluşmadığı için Tuna Nehri üzerinden getirdim.  Daha sonradan birileri bizim o müşterimize talip oldu. Bizim 20 Euro’ya yaptığımızı 15 Euro’ya yapma taahhüdü vermişler, işi de almışlar. ‘Kesinlikle denizden getirmeden bu maliyetlerle taşımayı yapamazlar’ dedik.  Dediğimiz de çıktı, ilk taşımanın ardından sıkıntı yaşadılar, yük deniz suyu ile bir şekilde temas etmiş. Şu anda bizden başkasıyla çalışmıyorlar. İnsanlar eskiden bir tane motoru uçağa yükleyip getiriyor ve 300 bin Euro ödüyorlardı. Şimdi, 20 bin Euro ile sorunu çözüyorlar. Bunlar proje taşımacılığının geliştirilmesiyle gerçekleşti.”

 

“TOULON HATTI, BACAĞIMIZA SIKTIĞIMIZ KURŞUNDUR”

Taşımalarını genel olarak karayolunu kullanarak yaptıklarını kaydeden Özyurt, “Fransa Toulon Ro-Ro hattı kurulduktan sonra Avrupa’ya ulaşım daha kolaylaştı.  Bu da bizim navlunlarımızın düşmesi sonucunu getirdi. Şu an ağırlıklı olarak Ro-Ro hattını kullanıyoruz. Trieste varken, UND Deniz’de Toulon hattını kuran ekibin içinde yer alarak kendi bacağımıza kurşun sıktığımızı söyleyebilirim. Çünkü, bu hat kurulmasaydı, rakip sayımız bu denli artmayacaktı. Eskiden Türkiye, Bulgaristan, Romanya, Macaristan, Avusturya, Almanya güzergahından gidiyordum ve bütün ülkelerde adamım vardı.   Şimdi Almanya, Fransa film bitti.  İnsanlar eskiden bu işleri öğrenmek veya yolu tam çözebilmek için yıllarca uğraşırlardı. Bugün aylar içinde yaptığı iki seferle çözüyor. Hangi güzergahtan gidilir, kiminle muhatap olunur… Avusturya belgesi bitiyordu alamıyordun, dönüyordun Slovakya ya da Çek Cumhuriyeti’ne, yani uğraşıyordun. Şimdi öyle değil, bin Ro-Ro’ya buradan Toulon’da in. Belge sorunu zaten yok sadece izinleri çıkartman lazım. Bir malzeme üretiliyor ve bir ülkeye satılabiliyorsa o mal muhakkak bir şekilde taşınır.  Bunu bazen karayoluyla, bazen intermodal yöntemlerle çok sıkışırsan da uçakla yaparsın. Proje taşımacılığı yatırımlarla büyür, şu an ise Türkiye’de yatırımlar durma noktasında. Bu yıl 2014 gibi geçerse yandık. 2012 gerçekten güzel bir yıldı. 2014’ü eksi ciroyla kapattık. 2015’ten de pek umutlu olduğumu söyleyemem.  2014’ü yakalayabilirsem ne ala. Şubat ayındayız hala alınmış ciddi bir proje yok.  Normalde bu aylarda 2-3 proje alırdık. Seçime kadar rölantide gidecek gibi gözüküyor,  ama ileriye dönük ne olur fazla yorum yapamıyorum” açıklamasıyla da ihtisas sahibi oldukları proje taşımacılığına yönelik karamsar bir tablo çizdi.

 

20 NİSAN’DA BÜYÜK ZİRVE VAR

Halit Özyurt’un kendi şirketi dışında da birçok şapkası bulunuyor. Bir dönem siyasete de soyunan Özyurt; UND, TOBB ve İTO gibi sivil toplum örgütlerinde de önemli görevlerde bulunmuş. Halit Özyurt’a bu yönünü sorduğumuzda da şu yanıtı aldık: “Ben hiçbir zaman göreve talip olmadım, siyaset de dahil olmak üzere hep görevler geldi beni buldu.  UND’de 2 yıl yönetimde yer aldım, sonra başkan yardımcılığı görevinde bulundum UND Deniz’in hayata geçirildiği ekibin içindeydim. Fransa hattındaki o tabanı çok güzel kurduk ama yönetemedik. Şu anda UND Yüksek İstişare Kurulu üyesiyim. 2 dönemdir İstanbul Ticaret Odası’na seçilen 9 kişinin içinde ben de vardım. Kendi içimizdeki oylamada da beni başkan seçtiler. Başkanı olduğum 24 nolu taşımacılık ve lojistik komitesi, İstanbul Ticaret Odası’ndaki ticaret ve lojistikle uğraşan şirketlerin oluşturduğu bir komite. Bu komite ayda bir kere toplanarak, sorunları ele alır, bunları tartışır üst yönetime sunar üst yönetimden TOBB ve Bakanlığa gider ve sorunların çözümüne katkıda bulunur.  20 Nisan’da da yine bu sorunların tartışılacağı bir zirve gerçekleştireceğiz.  O gün de, taşımacılarımızın tüm problemlerine yanıt vermek için neler yapabileceğimizi tartışacağız.”

 

UPİTRANS’A HANGİ YÜKLERİNİZİ TAŞITABİLİRSİNİZ?

Firma tanımında “Uluslararası karayolu taşımacılığında ağır ve gabari dışı proje taşımacılığı yapan C2 yetki belgesine sahip tam donanımlı ağır nakliye firması” sözleriyle ifade bulan Upi Trans taşımacılık aşağıdaki yükler konusunda ihtisas sahibi…

-Üretim amaçlı fabrikaların makine ve yedek parçaları

-Ağır tonajlı taşımalar

-Proje taşımaları

-Fuar standları ve ekipmanı

- Geniş, uzun, yüksek her türlü ağır ve gabari dışı yükler.

Selçuk ONUR – LOJİSTİK EKİPMANLAR

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Lojistik Haberleri

Arkas Lojistik Grubu’nun yeni yatırımları 2025’de sahada olacak
15. Atlas Lojistik Ödülleri Sahiplerini Buldu
“Türkiye’nin En Etkili Tedarik Zinciri Profesyonelleri” Ödül Töreni 4 Aralık’ta
LOGITRANS, sektör devlerinin katılımıyla 17. kez İstanbul’da açıldı
"Depolardaki doluluk oranları kapasite artışını gerekli kılıyor"