Akılcı bilgilerin üretilerek paylaşılmadığı, bilimsel verilerin yeterince değerlendirilmediği ve ileri teknolojinin kullanılmadığı denizcilik sektöründe günün koşullarına uygun çağdaş anlamda gelişmeden söz edilemez. AR-GE çalışmalarından ve mesleğinde iyi eğitim görmüş uzman personelden yoksun olan sektör hiç bir zaman denizciliğin alt kültüründen kurtulamaz. Denizcilik sektörünün bütün alanlarında uluslar arası rekabet gücümüzü arttırabilmemiz için insana, emeğe ve bilgiye yatırım yapmasını öğrenmeliyiz. Bilimsel - çağdaş düşüncenin itici, değişimci ve yenilikçi yüzünü göremeyen toplumların denizcilik sektörleri de dinamik, güçlü ve atılgan olamazlar. Sektör teknolojik yapılanmasını geliştirerek yükseltirken, çevre ve insan faktörlerine saygılı olmalıdır. Bu anlayıştan yoksun denizcilik sektörünün kuruluşları ne yazık ki, geleneksel oluşumun kısır döngüsü içinde kaygılı bekleyişlerini umutsuzca sürdürürler. Çoğulcu bilimsel düşüncenin kaynağını oluşturan akıl ve mantığın birlikteliğinin ince süzgecinden geçerek oluşan çağdaş içerikli gelişmeler, sektörün ana omurgasını meydana getirir. Bu anlamda o ülkenin denizcilik politikalarının izlediği ulusal ve uluslar arası rotalar da belirleyici ve yönlendirici rol oynar. Diğer önemli konu da, Türk denizcilik sektörünün gelişmesine engel olan dış baskılara ve dayatmalara karşı dik durabilmesi ve güçlü olabilmesidir, Bu konuda kesinlikle ödün vermemelidir. Özgür kararlar alarak bunları ülke çıkarları için kullanabilmeyi öğrenmeli ve uygulamalıdır. Türk denizciliğini geliştirecek olan ekonomik kalkınma planları programa alınırken sektör kuruluşları paylaşımcı, uzlaşmacı ve birliktelikci yapıdan ödün vermemelidirler. Bu konuda kararlı olduklarını da ısrarlı bir tavırla sergilemeleri gerekir. Denizciliğimizin uluslar arası temel göstergelerinin sektördeki kabulu ve uyumu onun geleceğe yönelik yapacağı planların içeriği açısından çok önemlidir. Bilimsel teknolojinin ön gördüğü yapılanma doğrultusundaki bütün gelişmeler, denizcilik sektörümüze saygınlık ve güven kazandıracaktır. Dinamik, rasyonel ve yaratıcı bilgi oluşumları da, üretim, hizmet ve pazarlamadaki verimliliği arttırarak Dünya denizlerindeki rekabet gücümüzü üst seviyelere taşıyacaktır.