RAYDER Yönetim Kurulu Başkanı Taha Aydın, ihalelerde getirilen yüzde 51 yerlilik oranı şartına karşın, yerli sermayenin güçlendirilmesi için öncelikle yerli üretici tanımının yapılması gerektiğini söyledi
İhalelere getirilen yüzde 51 yerlilik oranının psikolojik bir sınır olduğunu söyleyen Raylı Ulaştırma Sistemleri ve Sanayicileri Derneği (RAYDER) Yönetim Kurulu Başkanı Taha Aydın, yerli sermayenin güçlendirilmesi için öncelikle ‘yerli üretici’ tanımının yapılması gerektiğini belirtti.
Dünya raylı sistem pazarının 1.8 trilyon dolar olduğunu belirten Aydın, gelinen noktada Türk sanayisinin raylı sistem teknolojisine sahip ve üretebilir konumda olan bir ülke olarak dünyada tanınmaya başladığını söyledi. Türkiye’de araç yazılımları, cer motorları ve sürücüleri, kapı, bogi gibi ileri teknoloji gerektiren ürünlerin üretilebileceğine işaret eden Aydın, Durmazlar firmasının tramvay ve hafif metro araçlarının yanı sıra Fransız Alstom firmasına da yüzde yüz yerli bogi ürettiğini hatırlattı. İhalelerde yer alan yüzde 51 yerlilik oranı şartının psikolojik bir sınır olduğuna değinen Aydın, “Yüzde 51 sınırı, bu ülkede üretim yapılabildiği, yatırım olduğu anlamına gelir. Aynı zamanda üreticilerin de kendine çeki düzen vermesini sağlayan bir sınırdır. Bu noktada çok önemsiyoruz. İhalelerde Almanya yüzde 60, Çin yüzde 70, Rusya yüzde 70, ABD yüzde 65 yerlilik şartı koyuyor. Bizde de yüzde 51 sınırı ülke şartları geliştikçe artabilir. İhalelerde yasal bir mecburiyet ve denetim olması gerekiyor” açıklamasını yaptı.
Türk ortaklı yabancı firmalar ihalelere katılıyor
Türk firmalarıyla ortaklık kuran yabancı firmaların da yerli üretici sınıfında ihalelere katılabildiğini vurgulayan Aydın, ‘yerli üretici’ tanımında değişiklik yapılması gerektiğini savundu. “En zayıf olduğumuz yer yerli sermaye. Bunu güçlendirmemiz lazım. Aksi halde Ar-Ge yapmak, teknoloji geliştirmek de mümkün değil” diyen Aydın, şu değerlendirmeyi yaptı; “Sermaye yapısı ortaklık yapısı içinde Türk tabiyetine tabii yüzde 51 ise bu yerlidir. Türk sanayisi olarak kalite ve üretim açısından sorunumuz yok. İşçilik maliyetleri Avrupa’ya göre daha düşük. Bu nedenle yabancılar burada ortaklıklar kurmak istiyorlar. Bu noktada da yerli üreticinin korunabilmesi için ‘yerli üretici’ tarifi yapılması, sermaye yapısında Türk firmalarının ağırlığının olması şartı getirilmesi gerekiyor. Aksi halde yerlileştirmekten söz edilemez.”
“Çinliler kamikaze gibi sektöre giriş yaptı”
RAYDER Başkanı Aydın, Kuzey Çin Demiryolu (CNR) ile Güney Çin Demiryolu’nun (CSR) 50 milyar dolarlık bir bütçeyle tek bir şirket altında birleştirildiğini, devlet tarafından da 28 milyar dolarlık bir fon desteği sağlandığı bilgisini verdi. Çinli firmaların Çin devleti tarafından ihracat kaydı ile ihalelerde yüzde 20 oranında desteklendiğinin vurgulayan Aydın “Çinliler böyle bir destekle kamikaze gibi pazara geliyor. Antalya, İzmir ve İstanbul ihalelerini aldılar. Kore bile baş edemiyor. Devlet desteği sayesinde ihalalerde yüzde 20 düşük fiyat verebiliyorlar. Bu ortamda yerli üretim nasıl gelişecek” diye konuştu.
Güçlü yan sanayi için tek marka önerisi
Nüfusu 500 bini geçen yerlerde tramvay, 1.5 milyonu geçen yerlerde hafif raylı sistem, 2 milyonu aşan nüfusa sahip yerlerde ise metro kullanımının yaygınlaştırılması gerektiğini beliren Aydın, “Avrupa bunu 60-70 yıl önce öngörmüş. Raylı sistemlerle ilgili Türkiye’de bir geç kalmışlık vardı. Artık gündeme geldi. Şimdi bizim şansımız denenmiş uygulamalardan örnekler alarak Türkiye’de bu sistemi yaygınlaştırmak” dedi. Ülke genelinde kullanılacak metroların Türkiye’de ve belirlenecek standartlar çerçevesinde tek tip üretilmesi önerisini getiren Taha Aydın, “Tüm illerde aynı araçlar kullanılsın. Marka farklı olabilir ama standardı aynı olsun. Böylece komponentlerle ilgili bir yan sanayi oluşsun. Bu yerli sanayiyi güçlendirecektir” diye konuştu.
Raylı sistemde 2023 hedefi 25 bin kilometre
Toplam kamu harcamaları içinde Ulaştırma Bakanlığı’nın yatırım payı 2003'te yüzde 17 iken 2013'te yüzde 45’e çıktı. TCDD tarafından son 11 yılda 20 milyar TL’lik bir yatırım yapıldı ve 2023'e kadar 100 milyar TL’lik bir yatırım hedefl eniyor. TCDD’ye 2015 için 5 milyar, 2016 için 12 milyar 154 milyon, 2017 için de 6 milyar 94 milyon lira bütçe ayrıldı. 2023'e kadar hedef; 3 bin 500 kilometre YHT, 8 bin 500 kilometre hızlı tren, bin kilometre konvansiyonel hat yapımı ve toplam 25 bin kilometreye ulaşmak. 2023 yılına kadar demiryolunun yük taşımacılığındaki payının yüzde 15, yolcu taşımacılığındaki payının ise yüzde 10’un üzerine çıkarılması hedefl eniyor.
ESRA ÖZARFAT – DÜNYA
LOJİPORT