12 Eylül’ün sendikal yasaklara ilişkin zincirlerinin kırılmasında, 32 yıl sonra sendika seçme hakkını kullanmada ilk başarılı sonuca ulaşabilen Reno işçileri, cezalandırma, caydırmaya yönelik dört koldan saldırı altında.
5 binden çalışandan 4 bininin üyesi olduğu DİSK’e bağlı Birleşik Metal İş’in işyerinde temsilci seçebilmesi bile engellendi. Geçen yılın 5 Mayıs’ında başlayan büyük direnişler sonrası varılan anlaşmada yer alan işçi haklarının iyileştirilmesi sözlerine uyulmadı. Asgari ücretin yükseltilmesi sonrası işkolu için çok düşük kalan ücretlerin en küçük bir iyileştirilmesine dahi onay verilmedi.
MESS’in baskısı ile eski sendikanın 14 ay daha yürürlükte tutulacak sözleşmesinin üstünde bir hak verilmemesinde dayatılıyor. İşçiler çok yönlü, boyutlu baskılarla seçtikleri sendikadan istifaya zorlanıyorlar. Saray’a kadar uzandığı açıklanan yakın tarihli görüşmelerle oluşturulan baskı çemberinin son halkasında, dün kesinleşmemiş sayılarla işçi çıkarılması cezalandırılmaları yanında, soruşturma, ifade alınması uygulaması adı altında işten uzaklaştırmalar ile polis sorgulamaları, gözaltına alınmalar yaşandı.
Reno işverenliği çoğunluk işçinin yeni sendika seçmesi gerçeği karşısında işçilerin hakları için en azından temsil boyutunda adımlara onay vermişken gelen cezalandırılmaların 32 yıldır işçi sınıfı, sendikaları zincirlere bağlamış yasaklı düzenin kırılabileceği korkusu ile cephe ittifakı boyutunda gündeme sokulduğu gerçeği ortaya çıkıyor.
Reno’da işçinin şeytanın bacağını kırarak sendika değiştirme hakkını kullanabilmesinin kalıcı, olumlu örnek oluşturabilmesi halinde çok kısa süreçte diğer işyerleri, ülkeye yayılması kaçınılmaz olacak. Ülke çapında ağır yasaklı düzen içinde, iş güvencesi, can güvenliği bile olmayan çok düşük ücretli çalıştır- malar düzeni kırıla- cak. Sendikacılığı kirleten, işçi haklarını dibe vurduran düzen sallanacak. Toplumun ne işe yaradığını bile unuttuğu sendikal haklar üzerinden oynanan kirli oyunların, yasaklı düzenin korunması savaşlarının, Reno’da yaşanan örneklerinden dersler alma çabası yarına...
Şükran SONER - CUMHURİYET